HABER

Maliye Bakanı Ağbal: (3)

Maliye Bakanı Naci Ağbal, global ekonomideki olumlu gidişatın, Türkiye ekonomisindeki büyüme hedeflerini de destekleyen bir görünüme sahip olduğunu belirterek, "Ekonomide yakalanan olumlu gelişmeler sayesinde 2017 sonu itibarıyla Türkiye ekonomisi yüzde 5,5 gibi yüksek bir büyüme oranını yakalayacak." dedi.

Ağbal, Bakanlıkta, Ocak-Eylül 2017 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları, 2017 Yılsonu Bütçe Gerçekleşme Tahmini ve 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı hakkında düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonominin, Türkiye ekonomisindeki büyümeyi destekleyen bir görünüme sahip olduğunu söyledi.

Ağbal, global ekonomik konjonktürün Türkiye'nin lehine olduğunu, küresel üretim ve yatırım trendi yukarı yönlü, global finansal koşullarınsa nispeten elverişli olduğunu aktardı.

Ağbal, 2017'nin küresel ekonominin toparlandığı bir yıl olma özelliği taşıdığını bildirerek, "Küresel büyüme oranının bu yıl yüzde 3,6 olması bekleniyor. Bu oran son 6 yılın en yüksek küresel büyüme oranı. Küresel ekonominin gelişmekteki olan ülkelerdeki ekonomik canlanmayla 2018'de yüzde 3,7 büyümesi beklenmektedir. Gerek bu sene gerek gelecek sene global ekonominin, Avrupa ekonomilerinin canlanması ve olumlu gidişatı Türkiye ekonomisindeki büyüme hedeflerimizi de destekleyen bir görünüme sahip." diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin geçen yıl önemli sınavlardan geçtiğine işaret eden Ağbal, ekonominin temellerinin sağlam olması, güçlü bankacılık sistemi ve mali disiplin sayesinde Türkiye'nin güçlü büyüme trendini bu dönemde de sürdürmeyi başardığını, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kısa süreli bir yavaşlamanın ardından para politikası ve mali alanda hükümet tarafından alınan tedbirlerle güçlü büyüme trendinin yeniden yakalandığını anlattı.

- "Genişlemeci para politikası uyguladık"

Para politikası ve makro ihtiyati tedbirlerle konjonktüre uygun genişlemeci bir para politikası çerçevesini uygulamaya koyduklarını ifade eden Ağbal, şöyle konuştu:"Finansal piyasalardaki oynaklığı giderecek şekilde para politikası tedbirlerini arka arkaya aldık. Konut sektöründe, mobilya ve beyaz eşya sektöründe geçici vergi indirimlerini devreye soktuk. Yatırım üretim ve ihracatı teşvik edecek şekilde vergi indirimlerini devreye aldık. Vergi ve prim yapılandırması yaptık, özellikle ocak, şubat ve mart aylarına ilişkin sosyal güvenlik prim ödemelerini de 2017'nin son çeyreğine erteledik. İşletmelerimizin krediye erişimini sağlamak üzere Kredi Garanti Fonunu ve KOSGEB desteklerini uygulamaya soktuk. Ekonomide büyümeyi destekleyecek şekilde yeni teşvik unsurlarını yine bu dönemde getirdik. Yatırım, üretim ve istihdam üzerindeki vergi yüklerini ya kaldırdık ya da azalttık. Yapısal reform niteliğinde önemli yasal düzenlemeleri yine bu dönemde Meclisten geçirdik. Bu kapsamda katma değeri yüksek yatırım, üretim ve ihracatı desteklemek amacıyla Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Kanunu, Patent Kanunu, Taşıma Teminat Kanunu, Uluslararası İş Gücü Kanunu ve Ar-Ge Kanunu yine 2016-2017 yıllarında darbe girişimi sonrası dönemde arka arkaya çıkardık. Yurt içi tasarrufları artırmak amacıyla bireysel emeklilik sitemini otomatik katılımı da yine bu dönem başladık."

Ağbal, Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir şekilde toparlandığını vurgulayarak, ilk yarı büyüme performansıyla Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen üçüncü ülke olduğunu, üretim, yatırım, ihracat ve istihdama yönelik hemen hemen tüm göstergelerde genele yayılan iyileşmenin devam ettiğini söyledi.

Maliye Bakanı Ağbal,"Bugün Türkiye ekonomisi gerek üretim, gerek yatırım, gerek tüketim gerekse dış ticaret kanalında bütün göstergelerinde genele yaygın bir güçlü büyüme trendini görüyoruz. 15 Temmuz alçak darbe girişimi sonrası dönemde, 2017 yılına ilişkin son derece karamsar ve gerçek dışı bütün tahminleri alt üst ederek Türkiye ekonomisi bir defa daha temellerinin sağlam olduğunu, büyüme potansiyelinin güçlü olduğunu ortaya koydu. Bu hepimiz açısından son derece sevindirici." diye konuştu.

- "İstihdam piyasasında olumlu gidişi teyit eden rakamlar" Ağbal, istihdamda da büyük bir iyileşme yaşandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "2007 yılından sonra Türkiye ekonomisi bugüne kadar yaklaşık 8 milyona yakın insana iş, aş verdi. Son bir yılda da 1 milyonun üzerinde bir istihdamı yakaladık. TÜİK tarafından temmuz ayına ilişkin istihdam rakamları da açıklandı. İstihdam piyasasında olumlu gidişi teyit eden rakamlar ortaya çıktı. Geçen sene temmuzdan bu sene temmuza kadar 1 milyon 122 bin ilave istihdam sağlandı. Burada istihdamdaki artış bütün sektörlerde var. Tarım sektöründe 294 bin, sanayi sektöründe 109 bin, inşaat sektöründe 140 bin, hizmetler sektöründe 577 bin ilave istihdam sağladık."

İşsizlik oranının da temmuzda değişim göstermeyerek yüzde 10,7 seviyesinde gerçekleştiğini belirten Ağbal, iş gücüne katılım oranının geçen yıl temmuzda yüzde 52,7 iken bu sene yüzde 53,7 olduğunu bildirdi. Ağbal, iş gücüne katılım oranının 1 puan artmasına rağmen oluşturulan 1 milyon 122 bin istihdamla işsizliğin aynı seviyede tutulmasının önemli olduğunu ifade etti.

- 2017 sonu büyüme beklentisiAğbal, 2010 sonrası dönemde ortalama yüzde 6,6 büyüyen Türkiye ekonomisinin önümüzdeki süreçte de büyümeye devam edeceğini vurgulayarak, "Ekonomide yakalanan olumlu gelişmeler sayesinde 2017 sonu itibarıyla Türkiye ekonomisi yüzde 5,5 gibi yüksek bir büyüme oranını yakalayacak." dedi.Bu yıl büyümede yakalanan güçlü performansın önümüzdeki üç yıllık dönemde de aynı şekilde devam ettirmeyi en önemli hedef olarak Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlediklerini anlatan Ağbal, OVP döneminde güçlü büyüme ile sürdürülebilir kamu maliyesi hedeflerinin birbirlerini desteklemeye devam edeceğini, kamu kesimi genel dengesi trendinin güçlü büyüme hedefini gözeterek ekonomik ve finansal istikrarı destekleyeceğini ve güçlü kamu maliyesi çerçevesi daha da iyileşeceğini aktardı.

OVP'de bütçe ile ilgili hedefleri hatırlatan Ağbal, maliye politikasının, bu dönemde ekonomik büyümeye destek olacağını, ekonomik ve finansal istikrarı güçlendireceğini belirtti.

Mali imkanları kullanmak suretiyle beşeri sermayeyi bu dönemde destekleyeceklerine işaret eden Ağbal, eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar yoluyla sosyal devleti bu dönemde güçlendireceklerine dikkati çekti.

Ağbal, kamu harcamalarında etkinliği ve verimliliği, kaynakların kullanımında tasarrufu öncelikli alanlar olarak kullanmaya devam edeceklerini ifade etti.

(Sürecek)

En Çok Aranan Haberler