Anayasa Mahkemesi, girdiği askeri yasak bölgede mayın patlaması sonucu yaralanan çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vererek, tespit edilen ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosyayı ilgili mahkemeye gönderdi.
Makul sürede yargılanma hakkının da ihlal edildiğini belirleyen Anayasa Mahkemesi, bu nedenle çocuk ile anne ve babasına 6 bin 500'er lira tazminat ödenmesine hükmetti.
Türkiye-İran sınırındaki askeri birliğin yakınındaki mayınlı bölge civarında hayvan otlatan 12 yaşındaki Adem Ülgen arkadaşlarıyla koyun sürüsünün peşinden giderek mayınlı bölgeye girdi. Adem Ülgen ve iki arkadaşı mayın patlaması sonucu vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı.
Olay nedeniyle Adem Ülgen'in anne ve babası maddi ve manevi tazminat talebiyle Milli Savunma Bakanlığı aleyhine dava açtı. Erzurum 2. İdare Mahkemesi ise davayı reddetti.
Mahkemenin gerekçesinde, "zararın meydana gelmesinde mayınlı saha olduğu bilinen ve etrafında uyarı levhaları ile tel örgüler bulunan alana girerek çakıyla mayını kurcalayan davacıların çocuğu ile bakım ve gözetim görevini gereği gibi yerine getirmeyen anne ve babanın tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup, zarardan davalı idareyi sorumlu tutmak ve tazminata mahkum etmek hukuka uygun olmayacağından tazminat talebinin reddi gerektiği" belirtildi.
Danıştay 10. Dairesi de mahkemenin bu kararını onadı.
Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı, "Olayın, mağdurların mayınlı yasak bölgeye girerek burada buldukları mayınlarla oynarken meydana geldiğine kanaat getirilerek kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.
Bu karara başvurucularca yapılan itiraz ise Iğdır Ağır Ceza Mahkemesince reddedildi.
- Yeniden yargılama
İç hukuk yollarını tüketen çocuğun ailesi, olay nedeniyle anayasa ile güvence altına alınan haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, yaralanan çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vererek, tespit edilen ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosyayı ilgili mahkemeye gönderdi.
Mayınlı bölge yakınında 2006'da 12 yaşındayken, 11 ve 13 yaşındaki iki arkadaşıyla hayvan otlattığı sırada olayın yaşandığı belirtilen kararda, kazanın, sivillerin girmesi yasak askeri bir alanda meydana gelmesi nedeniyle başvurucu çocuk ve arkadaşlarının hayatlarını korumak adına söz konusu alana girişinin engellenmesi amacıyla gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasının, anayasanın 17. maddesi açısından devletin pozitif yükümlülükleri kapsamında yer aldığı vurgulandı. Kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Yetkililer tarafından alındığı belirtilen önlemlerin ve nöbetçi askerin uyarılarının sorumlu yetişkinler gibi davranması beklenemeyecek başvurucu ve arkadaşlarının mayınlı sahaya girmesini engelleyemediği, koyun sürüsünün dahi tel örgülerin üzerinden aşabildiği, dolayısıyla başvurucu çocuğun kalıcı şekilde yaralanmasına neden olan mayın patlamasının meydana gelmemesi için alınması gerekli güvenlik tedbirlerinin somut olayda yeterli düzeyde bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının pozitif yükümlülük yönünden ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."
Tespit edilen ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderildi.
Başvurucuların, anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine de karar veren Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğinin tespiti nedeniyle başvurucuların her birine 6 bin 500'er lira tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, aynı patlamada yaralanan 13 yaşındaki çocuğun ve ailesinin bireysel başvurusunda da ihlal kararı vermişti.