ANKARA (İHA) - TBMM Başkanı Bülent Arınç, bugün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine değindi. Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle Meclis'in ilgi odağı olacağını belirten Arınç, bu seçim nedeniyle ülkede gerilime sebep olmak isteyenlere meydan verilmemesi gerektiğini ve vakit geldiğinde seçimlerin en ideal şekliyle yapılacağını söyledi.
Arınç, daha önce başlatılan ve 'Türk Parlamento Tarihi' ismini taşıyan çalışmanın 1920'den 1992 tarihine kadar yazılmasını öngören projenin tamamlandığını bildirdi. Proje kapsamında yayımı bitirilemeyen 12 ayrı dönemin ve Kurucu Meclis ile Milli Güvenlik Konseyi Danışma Meclisi dönemlerinin yazılması için 2005 yılında bir çalışma başlattıklarını ifade eden Arınç, "Meclisimiz'in tarihiyle ilgili en önemli referans kaynak olan eserin tamamlanabilmesi için 16 değerli akademisyenimiz çalışmalarını sürdürmektedir. Böylece tamamlandığında yaklaşık 30 cilt olacak 'Türk Parlamento Tarihi' eseri bu yıl sonuna kadar yayına hazır hale gelecektir. Meclisimiz'in kendi tarihiyle ilgili çalışmalara verdiği değerin bir ifadesi olan bu önemli ve kapsamlı eserin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Biz yasama alanında bugüne kadar hiç yapılmamış yada yetersiz kalmış olan bir çalışmayı hayata geçirerek bundan sonraki dönemler için büyük bir imkan sunmuş oluyoruz" dedi.
2006 yılının, Dolmabahçe Sarayı'nın açılışının 150. yılı olması nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendiğini hatırlatan Arınç, bu etkinliklerden en önemlisinin Dolmabahçe Sarayı'nın tanıtımı amacıyla düzenlenecek olan uluslararası sempozyum olduğunu söyledi. Dünyanın önde gelen müzecilerini, tarihçi ve akademisyenlerini biraraya getirecek sempozyumda tarihimize ışık tutacak bildiriler sunulacağını belirten Arınç, Türkiye'deki müzecilik anlayışının yeniden değerlendirileceğini sözlerine ekledi.
Milli Saraylar'daki restorasyon ve onarım çalışmalarının bilimsel yöntemlerle yürütülebilmesi ve geleneksel sanatların korunması için 'Konservasyon Merkezi' isimli bir birim oluşturmak üzere çalışmalar yapıldığını belirten Arınç, Milli Saraylar Hazine-i Hassa arşiv belgelerinin dijital ortama aktarılmasının hedeflendiği, bu yıl da sergi, konser, konferans ve sanatsal etkinliklere devam edileceğini söyledi.
MİLLİ SARAYLARA ISO 9001 KALİTE BELGESİ
TBMM'nin sahibi olduğu HACCP ve ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi belgelerini Milli Saraylar'ın alması için çalışma başlatıldığını söyleyen Arınç, yeni yasama yılı bitmeden Milli Saraylar'ın da ISO 9001 kalite Belgesi alacağını umduklarını belirtti. TBMM lokantalarında elektronik servis sistemine geçileceğini söyleyen Arınç, bu sistemin Üyeler Lokantası Alt Salonu'nda deneme amaçlı başlatıldığını belirtti. TBMM Başkanı, tüm bu teknik projelerin, 2003 yılı Ekim ayında açıklanan 'Meclis'te Avrupa Birliği Reformu' çalışmaları içinde yer alan e-meclis hedeflerinin büyük ölçüde hayata geçirildiğinin göstergesi olduğunu kaydetti. Arınç, "Biz bir yönetim felsefesi olarak saygın, itibarlı, güçlü bir Meclis hedefini kendimize seçtik. Bu nedenle hareketlerimizden konuşmalarımıza, sosyal etkinliklerimizden yasama faaliyetlerine kadar her alanda dikkatle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yeni iç tüzük çalışması, yeni TBMM kanunu, yönetmeliklerin yenilenmesi, komisyonlarımızın siyasi faaliyetleri, başkanlığımızın parlamenter diplomasi çalışmaları ve diğer siyasal iletişim çalışmalarının hepsinin tek bir amacı vardır; saygın ve itibarlı bir meclise sahip olmak. Bu çalışmalarımızın temelinde yer alan 'Saygın Meclis' hedefi demokrasimiz için vazgeçilmez bir şarttır" diye konuştu.
"Türkiye'de yaralı bir demokrasinin var olduğu bir ortamda güçlü ve saygın bir Meclise daha çok ihtiyaç vardır" diyen Arınç, şu ifadelere yer verdi:
"Üzülerek belirtmek isterim ki, 4 yıl önce kamuoyunda itibarı zedelenmiş, imajı ve saygınlığı bozulmuş bir meclise sahiptik. Meclis denince milletimizin zihninde canlanan şeyler, hem Türk siyaseti açısından çok üzücü hem de Meclisimiz adına kaygı verici imajlardı. Meclisimiz'in koridorlarında milletvekiline yakışmayacak davranışlar yaşandı. Genel Kurul'da kavgalar, küfürleşmeler oldu. Maalesef bu yüce Meclis'in koridorlarında milletvekili bile vuruldu. İşte tüm bunlar kamuoyunda kötü algılanan bir Meclis meydana getirdi. Doğrusu bu kötü imaj, sadece halkımızın değil biz siyasetçilerin ve aydınların zihninde de oluştu. Bugün geldiğimiz noktaya bakınca, istediğimiz hedefi çok büyük oranda yakaladığımızı görüyoruz. Bu bizim için büyük bir onur ve mutluluk vesilesidir. Millet iradesini temsil eden tek kurum olan Meclisimizin saygınlığını korumak ve arttırmak kimin görevidir? Elbette ilk akla gelen Başkanlığımız ve Milletvekilleridir. Ancak eğer bu Meclis hepimizi temsil ediyorsa, o zaman hepimizin aynı düzeyde Meclisine sahip çıkması gerekir, diye düşünüyorum. Türkiye'de siyaseti, Milletvekilini ve Meclisi eleştirmek bir ara sıradan ve olağan bir davranış hatta neredeyse rutin bir uğraş haline gelmişti. Bu ülkede hiçbir kurum Meclis kadar, milletvekili kadar acımasızca, haksız ve kolayca eleştirilememiş, hatta hakarete uğramamıştır. Anayasal kurumlar içinde bu denli sert eleştirilen ve saygınlığı zedelenmeye çalışılan başka bir kurum yoktur. Bu bize göre bir çelişkidir. TBMM, Anayasayı da yapan, milletin tek temsil makamıdır. Cumhuriyetin kurucu iradesi ve sahibidir. Buna rağmen başkalarına yapılmayan davranışların ve haksızlıkların Meclisimize, milletvekillerimize yapılması büyük bir adaletsizliktir. Bu nedenle hepimizi temsil eden Meclisimizi korumak ve yüceltmek bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların görevidir."
"Meclisimiz'e güvenmek ve saygınlığını korumak, demokrasimiz için olmazsa olmaz bir şarttır" diyen Arınç, "Bu Meclis itibarlıdır ve her türlü saygıya değerdir. Yüce Meclis çatısı altında son 40 yılın en büyük reformları yapılmış ve Türkiye başka bir boyuta geçmiştir adeta. İnanıyorum ki bugünden sonra Yüce Meclis çatısı altında halkımızın temel özgürlüklerini kısıtlayan bir tek kanun bile çıkmayacaktır. İşte bu tek örnek bile Meclisimizin en büyük saygı ve güveni hak ettiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.