TBMM Başkanı Cemil Çiçek, gelecek yasama yılında daha yapıcı bir üslubun Genel Kuru'la hakim olmasını temenni ederek, bu konuda herkesi göreve ve sorumluluğa çağırdı.
Meclis'in, kaba sözlerin kullanıldığı mekanlar olamayacağına işaret eden Çiçek, "Meclis, eylemlerin yeri de değil" dedi.
Çiçek, düzenlediği basın toplantısında 24. Dönem 3. Yasama Yılı'nı değerlendirdi.
Cemil Çiçek, geçen dönemlerle karşılaştırıldığında bu yasama döneminin çok daha gergin ve üslup bakımından kırıcı geçtiğini belirtti.
2011 seçimlerinden sonra, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan konuşmalarda, kaba ve yaralayıcı sözlere yönelik bir tarama yaptıklarını anımsatan Çiçek, bu çalışmayı da 27 Şubat 2013'te liderlere gönderdiğini anımsattı.
Olumlu gelişme olmadı
Ancak, aradan geçen süre zarfında Genel Kurul'da kullanılan ifadelere bakıldığında, maalesef olumlu bir gelişme olmadığı, asla tasvip edilmeyecek ifadelerin hala kullanıldığını kaydeden Çiçek, "Milli mücadeleyi yürüten gazi Meclis'e ve aziz Türk Milletinin temsilcilerine yakışmayan bu ifadelerin Meclis’in, milletvekillerinin ve genel olarak siyaset kurumunun halk nezdindeki itibarını zedelediğini üzüntüyle müşahede ediyorum" dedi.
Bu beyanların sadece Meclis kürsüsünde kalmadığını, internet üzerinde de yapıldığını dile getiren Çiçek, bunların milletvekili sıfatıyla bağdaşmadığını kaydetti.
Gelecek yasama yılında daha yapıcı bir üslubun Genel Kurul'a hakim olmasını temenni eden Çiçek, bu konuda herkesi göreve ve sorumluluğa çağırdı.
Çiçek, Meclis'in, kaba sözlerin kullanıldığı mekanlar olamayacağına işaret ederek, "Meclis, eylemlerin yeri de değil" diye konuştu.
Bana bıkkınlık geldi
Parlamentoların demokrasinin mabedi olduğunu vurgulayan Çiçek, "Ben dünyanın hiçbir mabedinde küfür görmedim. Bu anlayışla karşılanamaz. Eğer demokrasinin mabediyse burası, buna inanıyorsak, bu küfürleri ben bir yere koyamıyorum. Hava raporu yayınlar gibi yakışıksız bir kısım sözleri kınamaktan bana bıkkınlık geldi" dedi.
Yeni anayasa
TBMM Başkanı Çiçek, yeni anayasa çalışmalarını da değerlendirdi. Çiçek, "İnsan onurunu esas alan, hak ve özgürlüklerin standardını yükselterek onları teminat altına alacak olan, etkin ve verimli bir devlet hizmetini temin için, dengeleri iyi kurulmuş yeni bir anayasa hazırlamak milletimize taahhüdümüzdür. Bunun sorumluluğu omuzlarımızdadır, taahhüdümüzü yerine getirinceye kadar da omuzlarımızda durmaya devam edecektir. Anayasa toplumsal talep olmanın ötesinde zaruret haline gelmiştir" diye konuştu.
Geldiğimiz nokta tatminkar değil
Çiçek, "Geldiğimiz nokta tatminkar değildir. 48 madde yerine mümkünse tamamında anlaşsaydık ama bu işin içerisine girdikçe ne kadar zor olduğunu hep beraber görüyoruz. Yapılan açıklamalar, değerlendirmeler işimizi de çok kolaylaştırmıyor" dedi.
Terör iç politika konusu değil
Terör konusuna dikkati çeken Çiçek, "En başta gözardı ettiğimiz husus, terörün dış bağlantılarıdır. Terör konusu bir iç politika konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en temel, en can yakıcı ve en çok kayıplara sebebiyet veren konuların başında geliyor" dedi.
Önergelerde ciddi artış
Önceki dönemlere göre soru, Meclis araştırması ve gensoru önergesi sayısında çok ciddi bir artış olduğunu söyleyen Çiçek, bir önceki yasama dönemine göre Başkanlığa gelen yazılı soru önergelerinin yüzde 39.2, sözlü soru önergelerinin ise 23. Yasama dönemine göre yüzde 90 oranında artış gösterdiğini anlattı. Çiçek, Meclis araştırması önergesindeki artışın yüzde 81, gensoru önergesindeki artışın yüzde 115 olduğunu bildirdi.
Meclis Araştırma Merkezi'nde bu güne kadar hangi konularda raporlama yapılmışsa bunların milletvekillerine ifade edildiğini belirten Çiçek, Meclis çalışmalarında kaliteyi artırmanın yolunun bilgiye dayalı çalışma yapmak olduğunu vurguladı. Çiçek, "Konuşmaların kalitesi de büyük ölçüde bilgiye dayanırsa o nispette etkili olacaktır. Sayın milletvekillerimizin bu bölümden daha fazla istifade etmesini beklediğimizi belirtmek isterim" dedi. (AA)