MARDİN (İHA) - Dokuz yıl önce Romanya'nın Galas şehri ve Mardin'in Midyat ilçesi ile bağlantılı başlayan bir aşk hikayesi, bir dramla noktalandı. Eşini Romanya'da bırakan Abdülkadir Çelik, "Çocuklarımı Hıristiyan yetiştirmek istediler. Bu nedenle onları aldım ve geldim" dedi.
1993 yılında Türkiye - Romanya arasında yolcu taşımacılığı yapan Midyatlı Abdülkadir Çelik, Romanya'nın Galas şehrinden geçen Tuna nehri kıyısında Emanuela isimli bir genç kıza aşık oldu. Çelik, bir süre sonra kızı, annesi Bucura'dan istemeye karar verdi. Romanya'da çalışan Malatyalı bir Türk ile kızın evine giden şoför Abdülkadir Çelik, Emanuela'nın annesini ikna ederek evlenme yolunda ilk adımlarını attı. Daha sonra Türkiye'ye gelerek Müslüman olan Emanuela'ya, Sibel ismi verildi. Evlendiği Sibel ile mutlu bir yaşam süren Abdülkadır Çelik, oturdukları Mardin'in Midyat ilçesinde bir türlü iş bulamadı.
Bu sırada bir kız ve bir erkek çocukları olan Abdülkadır ve Sibel, Romanya'ya yerleşmeye karar verdiler. Romanya'ya giden Abdülkadir Çelik, burada da iş bulamayında sürekli eşiyle sorunlar yaşamaya başladı. Bunun üzerine eşini Romanya'da bırakarak 2 çocuğunu yanına alan Çelik, Türkiye'ye gelerek Mardin'in Midyat ilçesine yerleşti. Burada kamşon şoförlüğüne başlayan Çelik, evi olmadığı için çocuklarıyla birlikte kamyonun içinde yaşamaya başladı. 4 yaşındaki İpek ve 6 yaşındaki Fuat ile kamyonda yaşayan Abdülkadir Çelik, artık çaresiz bir şekilde eşinin dönmesini ve başını sokacağı bir evin hayallerini kuruyor.
Midyat'ta çalışacak iş bulamadığını belirten Abdülkadir Çelik, "Bu nedenle her Romanya'ya gidişimizde, çalışıp çocuklarımı geçindirecek bir iş arıyordum. Orada iş bulamadım. Eşim Ekonomi Fakültesi mezunudur. En son 2002 yılının Nisan ayında Romanya'ya gittim. O zaman eşimle Romanya'da eve yerleşmiştik. Hangi kapıyı çalsam iş bulamadım. İş bulamayınca eşime İstanbul'a gidip çalışmayı teklif ettim. Para kazanıp, İstanbul'dan ev eşyası alacak ve dönecektim. Ancak eşim bunu kabul etmedi. Annesi Bucura'nın yanında kalacağını söyledi. Çocuklarımı aldım ve Türkiye ye geldim" dedi.
Çocuklarımı Romanya'da bırakamayacağını söyleyen Abdülkadir Çelik,"Bütün ısrarlarıma rağmen eşim benimle gelmedi. Çocuklarımı Romanya'da bırakmış olsaydım, Hıristiyan olarak büyüteceklerdi. Bu sene okula gidecek. Eğer okula Romanya'da başlasaydı, çocuklarımı kaybedecektim. Çocuklarımın anneannesi Bucura çocuklarımı hiç bir zaman kendi isimleriyle çağırmadı. Oğlum Fuat'ı Mikail, kızım İpek'i ise Madalena diye çağırıyordu. Bir gün iş aramaya çıkmıştım. Eve geri döndüğümde, çocuklarımın boynunda haç vardı. Onları çıkardım. Ben kabul etmedim. Kayınvalidem karşı çıktı. Bana modern Romanya'da olduğumu ve bunu kabul etmek mecburiyetinde olduğumu söyledi. Ben de mecbur değilim dedim. Eşim Sibel'de bana 9 yıl uyduğunu ve bundan sonra benim ona uymam gerektiğini söyledi. Bunun üzerine çocuklarımı aldım ve Midyat'a geldim"dedi.
Midyat ta kimsenin kendisine yardım eli uzatmadığını belirten Abdülkadir Çelik, "Sadece Mehmet Ali Köz ve eşi Hasine Köz bana yardımcı oldular. Kızım İpek'i yanlarına aldılar. Ben çocuklarımdan kopmak istemiyorum. Çocuklarım için yaşıyorum. Telefonla kayınvalideme eşimin nerede olduğunu soruyorum, bana nerede olduğunu söylemiyor. Her şeye rağmen ben çocuklarımı Müslüman bir Türk evladı olarak yetiştirmek istedim. Bu nedenle ülkemdeyim. Çocuklarım için üzülüyorum. Oğlum sürekli benimle kamyonda beraber. Çocuğum ciğerlerinden hastalandı. Tedavisini yaptırmam gerekiyor. Ama bir evimiz bile yok. Eşimin geri gelmesini istiyorum" diye konuştu.