HABER

Mutlu olmanın sırrı yaşam tablosunda

Mutlu olmanın sırrı yaşam tablosunda

İzmir'de, yaklaşık 17 yıldır beş yıldızlı otellerde yönetici olarak çalışan evli ve bir çocuk annesi Aysu Yıldız, ABD'de yaşayan Chetan Parkyn'den aldığı Human Design (İnsan Tasarımı) eğitimiyle hayatını değiştirdi. Çalıştığı dönemde de kişisel gelişim alanında eğitim alan Yıldız, bugün Human Design uzmanı olarak, insanların yaşam tablosunu çıkartıyor ve hayatta mutluluğu yakalamalarına yardımcı oluyor.

İzmir'deki bazı 5 yıldızlı otellerde yönetici olarak çalışan, Aysu Yıldız'ın hayatı ABD'de yaşayan Chetan Parkyn'den aldığı Human Design (İnsan Tasarımı) eğitimle tamamen değişti. Çalıştığı dönemde merak sardığı kişisel gelişim alanında üniversite ve özel kuruluşlardan da eğitimler alan Yıldız, yaklaşık 17 yıllık turizm sektörü deneyimini bir yana bırakıp, Human Design uzmanı oldu. Bugün onlarca danışanına, hayatlarında yaptıkları yolculukta ışık tutmaya çalıştığını dile getiren Yıldız, hayatını değiştiren dönemi şöyle anlattı:

"Yaklaşık 17 yıl turizm sektöründe, 5 yıldızlı otellerde üst düzey yöneticilik yaptım, aynı zamanda da kişisel gelişim eğitimleri aldım. Yaklaşık 2 yıldır da profesyonel olarak kişisel gelişim konularıyla uğraşıyorum. Human Design sistemi uzmanıyım, bu sistemle okuma ve analizler yapıyorum, yaşam koçuyum aynı zamanda da şifacıyım ve kristal terapistim. Human Design analizi eğitimini, alanında uzman olan ve ABD'de yaşayan Chetan Parkyn'den aldım, diğer eğitimlerimi de çeşitli üniversiteler ve yurtdışı, yurtiçindeki çeşitli eğitim birimlerinden aldım, hala almaya devam ediyorum."

HUMAN DESİGN SİSTEMİ

Uzmanı olduğu sistem hakkında bilgi veren Yıldız, "Human Design sistemi, aslında manevi bir sistemdir, doğum saati, tarihi ve yerine göre hazırlanan bir yaşam tablosu üzerinden kendimize doğru yaptığımız bir yolculuktur. Kişilerin yalnızca doğum tarihleri ve saatleriyle aslında onların hayattaki yolları nasıl yürümeleri gerektiği hakkında çok güzel analiz yapabiliyoruz. Bu analizlerle danışanların hayatlarına ışık tutmaya çalışıyoruz. Human Design analizine öncelikle bir tablo oluşturarak başlıyoruz. Bu tablonun adı yaşam tablosu. Yaşam tablosu, doğduğumuz tarih, saat ve yerde gezegenlerin konumuna göre oluşturulan bir tablo ile doğumumuzdan yaklaşık 88 gün önce bilincimizin oluştuğunu var sayarak ortaya çıkan ikinci tablonun birleşmesinden ortaya çıkıyor. Birincisi bizim bilinçli tarafımızı, yani kişiliğimizi oluştururken, diğeri bilinçaltı kısmımızı oluşturuyor. Human Design sistemine göre, insanların hayatındaki seçimleri yaşam tablosundaki anahtarlara göre gerçekleşir. Mesela bir kişi hayattaki seçimlerini yalnızca içgüdülerine göre bir dakikada yapması gerekirken, bir diğer kişinin yaşam tablosundaki anahtarlara göre 2 gün sonra karar alması gerekebilir. Kimisi hayatta duygularına göre ilerlemesi gerekirken, bir başka kişi içgüdüleri veya sezgileriyle ilerlemelidir" dedi.

"POTANSİYELİMİZİN FARKINDA OLMALIYIZ"

Yaşam tablosuyla yapılan analize göre, kişinin potansiyelinin belirlendiğini aktaran Yıldız, "Bu tablo kişinin potansiyelini de gösterir. Hayatta öğrenmişliklerimiz vardır, bir de potansiyelimiz vardır. Bir çoğumuz, potansiyelimizin farkında olmayız ve limitli yanlarımızla enerjimizi harcarız. Ama tasarımımızı öğrendiğimizde, kendi güçlü yanlarımızın farkına varıp hayatta ilerlerken bunları kullanırız. Bu tablo özellikle ilişkilerimiz için çok önemli. Tasarılarımız bireyseldir, ama aynı zamanda çevremizdeki insanlarla da etkileştiğimizi gösterir. Etkileşim için birbirimizi tanımamız da gerekmez. Aile içinde sadece bir kişinin bile yaşam tablosunu biliyor olması, aile içindeki bütün ilişkileri olumlu yönde etkiler. Bu tabloda partner analizi de yapıyoruz, eşlerin birbiriyle uyumlarına da bakabiliyoruz. Bunu iki kişinin biliyor olması bile ilişkideki sorunları neden yaşadığını ortaya koyuyor ve bunları aşmak için ne gibi önlemler alınması gerektiğini de bize anlatıyor" diye konuştu.

5 AYRI TİP ÖZELLİĞİ VAR

Genel anlamda, insanların 5 ayrı tip özelliğinin bulunduğunu belirten Yıldız, "Bu tipler şunlar; gerçekleştirici, üretici, gerçekleştirici üretici, gösterici, son olarak da yansıtıcı tip. Her tipin kendine ait özellikleri var. Human Design sisteminde 9 merkez, 12 profil, 36 kanal ve 64 kapıdan söz ediyoruz, bunların her biri kişilerin özelliklerini gösteriyor. Tüm bunların tanımlı tanımsız aktif olmasıyla bizim tasarımımızdaki özellikler ve detaylar ortaya çıkıyor. Örneğin, ben bir gerçekleştiriciyim, bu özellikteki kişiler ilk hareketi yapan ve gerçekleştiren kişiler oluyor. Benim tasarımımın beni etkileyen yönü bu. Üreticiler de genellikle yanıtsallar, yani onlar kendilerinde mevcut olan içgüdüsel yanıt sistemiyle onlara sorulan ve önlerine gelen fırsata anında cevap vererek hareket ederler. Gerçekleştiren üreticiler ise biraz daha kararsız diye nitelendirdiğimiz kişiler. Benim eşim ise gerçekleştiren üretici, ben ona bir teklif sunduğumda, mesela sinemaya gidelim mi dediğimde o önce 'Evet' yanıtını veriyor ama iş eyleme geçtiğinde karar değiştiriyor fakat bunu, beni kıracağı için söyleyemediği zaman, tipinin özelliklerini hayatına yansıtamadığından dolayı ilişkimizde bazı problemler çıkıyor. Benim onun özelliğini biliyor olmam bile ilişkideki trafik kazalarını engelliyor" dedi.

HANGİ ALANLARDA KULLANILIYOR?

Human Design sisteminin özellikle de ABD'de yaygın olarak kullanıldığına dikkat çeken Yıldız, insan kaynakları, eğitim ve psikologların bu sisteme sık başvurduğunu, uzun bir terapiyle kişi hakkında alınacak bilgilerin, kısa sürede bu sistemle elde edilebildiğini kaydetti.

FARKINDALIK ATÖLYESİ

İzmir'in Alsancak Semti'ndeki Farkındalık Atölyesi'nde arkadaşları Sedef Alanya ve Esra Dereobalı ile danışanlara hizmet verdiklerini sözlerine ekleyen Aysu Yıldız, "Enerji terapisi, Human Design sistemi gibi birçok yöntemle insanlara, kendilerine giden yolculukta aracılık ediyoruz. Bizim danışanlarımız, çalışmalarımızın sonunda yaşamlarının ne kadar çok değiştiğini bizimle paylaşıyor. Özellikle çocukların potansiyelini hayatlarına yöneltebilmeleri açısından bu sistemin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir kişi kendi tasarımını öğrendiğinde bir dönüşümü başlatmış oluyor, çünkü bu sistemin dört aşaması var. Birincisi kendi tasarımınızla tanışmanız, bunu öğrendikten sonra tasarımınızla içselleşme dediğimiz bir süreç var, daha sonra çevrenizin değişmesi dediğimiz bir alana geçiyorsunuz, bu hayatınızdaki kişi ve fırsatların tamamen sizin tasarımınıza uygun olanların karşınıza gelmesi oluyor. Birlikte çalıştığım kişilerde, biz bu süreçleri başlattığımızda örneğin çalıştıkları yerde mutsuzlar, o iş onların tasarımlarına uygun değil ama bunu nasıl değiştireceklerini bilmiyorlar, işte bu süreci başlattıktan, tasarımlarıyla bir olduktan sonra karşılarına tam da istediklerine göre yaşamak üzere fırsatlar çıkıyor. Hayatlarındaki zorluklar yine oluyor belki ama bu zorlukların üstesinden gelmeleri çok daha kolay oluyor. İş, ilişkiler ve sağlık konusunda her anlamda hayatları istedikleri ölçüde değişiyor. Benim bir danışanım var ve kendisi üretici tipinde, onların her zaman hayatta sabırlı olmaları kendilerine gelen fırsatları belirlemeleri ve gelen fırsatı da içgüdüsel olarak değerlendirip harekete geçmeleri gerekiyor. Danışan, bir değişikliği yapmak üzereydi ve iş aramadı, nasıl bir iş aradığına karar verip beklemesi gerekiyordu. Kendi tipinin özellikleriyle aslında rekabet ettiği kişiler donanımsal olarak kendisinden çok daha üstün olmalarına rağmen o kişisel tasarımının özelliklerini kullanarak istediği işi kendine yarattı. Daha önce kendi işini yapıyordu, kurumsal bir yere geçmek istiyordu ve bunu başardı, şu an çok mutlu" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler