Kurtulmuş, "Terör yeni dönemlerin dış politika araçlarından birisi haline gelmiştir. Bana söyler misiniz Somali'de insanların bir bardak suyu yarım lokma ekmeği yok ama bu ülkedeki inşaların elinde on binlerce dolar değerinde silahlar var. Bu terör örgütlerine bu silahları kim veriyor, niye veriyor” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen "1. Asya ve Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi” İstanbul Conrad Otel'de başladı.
"İSLAM DÜNYASI ZİHNİ BİR BÖLÜNME İÇERİSİNDE”
Zirvede konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş İslam dünyasının derin acılar içerisinde olduğunu vurgulayarak, "İslam coğrafyası siyasi olarak, fikri olarak bölünmenin içerisindedir, hepsinden önemlisi zihni bir bölünmenin içerisindedir. Bunu tedavi edecek olan başkaları değildir, bugün salonda bulunanların temsil etmiş olduğu insanlardır. Bugün Filistin'de yaşananları, dünyanın birçok yerinde yaşananları sadece ibret vesilesi olarak anlatmaktan öte böyle durumların ortaya çıkmaması için neler yapabileceğimiz konusunda derinlikli bir müzakere içerisinde olmamız gerekiyor. Bu toplantının sadece tanışma toplantısı olması ötesine bu cehdi de ortaya koymasını temenni ediyorum” diye konuştu.
"SADECE DUA EDEREK ALLAH'IN KADERLERİNİ DEĞİŞTİRECEĞİNİ ZANNETMESİNLER”
Sorumluluklarını yerine getiren toplumların hangi kaderle karşı karşıya kalabileceğinin Kur'an-ı Kerim'de anlatıldığına dikkat çeken Kurtulmuş, "İslam toplulukları kendi toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeden dua ederek Cenab-ı Allah'ın kendi kaderlerini değiştireceğini zannetmesinler. Bütün insanlık tarihi boyunca ashab-ı keyf dışına hiçbir zümreye cenabı Allah'ın icabını yerine getirmeden dua ettiler diye onları zafere ulaştırdığı görülmemiştir. Birincisi kendi içimize bakacağız. Amerika Rusya şunu yapıyor, öteki bunu yapıyor. Biz ne yapıyoruz. Bunları düzeltmeden inanın Allah bizim halimizi düzeltmeyecektir” ifadelerini kullandı.
"FİNANS ÇEVRELERİ ÜZERİNDEN BÜTÜN DÜNYAYI KÖLELEŞTİRİYORLAR”
Kurtulmuş İslam dünyasının son iki asırdır kendi başına bırakılmadığının altını çizerek şunları söyledi:
"Bir taraftan iç çözülme, diğer taraftan dış faktörlerle birlikte İslam dünyası iki asırdır büyük türbülansın içinde yaşıyor. Hindistan'ın, Bangladeş'in, Malezya'nın, Endonezya'nın nasıl sömürüldüğünü siz biliyorsunuz. Dünkü kolonileştirme başka bir şeydi . Dünkü kolonileştirme gemilerle geliyorlar altınlarınızı, insanlarını çalıyorlar ve gidiyorlardı. Bugünkü köleleştirme başka şekilde. Finans çevreleri üzerinden bütün dünyayı ciddi şekilde köleleştiriyorlar. Sömürülerini oluşturdukları türev marketler üzerinde sürdürüyorlar. Bunlara karşı uyanıl olmak, sömürünün bugünkü mahiyetini daha iyi anlama ve tedbirler geliştirmek mecburiyetindeyiz”
Kurtulmuş İslam ülkelerineyapılan işgallerin de dış müdahalenin başka bir ayağı olduğunu vurgulayarak, "Sadece son dönemlerde değil 1. Dünya savaşından sonra başlayan ve artan bir işgaller dönemi yaşıyoruz. Afganistan'dan kardeşim burada. Afganistan 1978 sonlarından bu yana işgal altına olan biridir. Bugün Afganistan'da inşalar ölüyorsa bunun en temel nedenlerinden biri son yıllardaki işgallerdir. Bu işgaller olmasaydı belki Afganistan ne Taliban ne El Kaide ne de başka terör örgütünün cirit attığın bir yer olmayacaktı. Irak işgal olmasaydı bugün 3 farklı bölgeye bölünerek yönetim bütünlüğünü kaybetmeyecek, uzun yıllardır devam eden işgal sonunda 2 milyon Iraklı masum ölmeyecekti. Bunun için uyanık olmalıyız. Ülkemize işgal zeminlerini hazırlayan antidemokratik yönetimlerin değişmesini sağlamak ve demokrasinin bütün kuralları ile yerleşmesini temin etmek durumundayız” dedi.
"TERÖR YENİ DÖNEMİN DIŞ POLİTİKA ARAÇLARINDAN BİRİ HALİNE GELDİ”
Terörün de yeni kolonileştirme araçlarından biri olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Terör yeni dönemlerin yeni kolonileştirme araçlarından birisidir. Terör yeni dönemlerin dış politika araçlarından birisi haline gelmiştir. Bir düşünün Eş Şebap, Boko Haram, İslam adına terör faaliyeti yapan bütün terör örgütlerini kınıyoruz. Bana söyler misiniz Somali'de insanların bir bardak suyu yarım lokma ekmeği yok ama bu ülkedeki inşaların elinde on binlerce dolar değerinde silahlar var. Bu terör örgütlerine bu silahları kim veriyor, niye veriyor. 1991 yılındaki Ruanda katliamını unutmadı. Ruanda katliamı sanki insanlık tarihinin hafızalarından silinmiş gibi görünüyor. 1 yılda 1 milyon insan kılıçlarla kesilip öldürülürken dünyanın kudretli güçlerinin durumu neydi. Bu iç savaşa niye müdahale etmediler. Terörün nasıl bir siyasi araç haline getirildiğini en son örneğini Suriye'de görüyoruz. Suriye 2011 yılından bu yana bir takım küresel ve bölgesel güçlerin satranç tahtası haline dönüştürülmüştür. Suriye'de 330 bin insan hayattan kopmuş öldürülmüştür. 2 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yapıyor dostluk vazifemizi yerine getiriyoruz. Suriyeli mülteciler meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değil, dünyanın meselesi haline gelmiştir. Mülteciler meselesi siyasi girdabın insani sonucu. Maalesef Suriye sürdürülen vekalet savaşları yüzünden bir örgütler konfederasyonu haline gelmiştir. Bizim için terörün farklı farklısı olmaz. Terör kim olursa olsun terör terördür. Teröristler teröristlerdir. Terör örgütlerinin iyisi, bize yakını, bize uzağı olmaz. Hepsi lanetliktir. Dışsal bir faktör olarak terörün İslam dünyasını nasıl sarmaladığını görüyoruz”
"İSLAM ADINA TERÖRÜ KULLANAN CANİLERDEN DESTEK ALARAK İSLAM'I MAHKUM ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
11 Eylül sonrası dünyada artan İslam düşmanlığına da dikkat çeken Kurtulmuş, "Bu karanlık odaklar, İslam adına terörü kullanan canilerden destek alarak bütün dünyada İslam'ı mahkum etmeye çalışıyorlar. Sanmayın ki Allah adına cihat ettiğini zannederek bu terörü körükleyenlerle, islamofobyayı bir araç olarak Müslümanlara karşı kullananlar farklı çevrelerden besleniyor. Her birisinin ipi aynı ele uzanıyor, her biri aynı karanlık odanın aklından çıkmış ürünler. Vahim durumdayız doğru. Ama onların aklı varsa bizim de aklımı var. Allah'ın izniyle akılla ve ferasetle bütün bu oyunları düzelteceğiz” dedi.
(İHA)