İsrail'in 'koruyucu hat' adı ile 7 Temmuz'da başlattığı operasyonda yaralananların sayısının ise 3 bin 500'ü aştığı belirtildi.
İsrail topçu birlikleri başta Şucaiyye, Ez-Zeytun ve Et-Tuffah olmak üzere Gazze'nin doğusundaki sınır bölgeleri bombalamayı sürdürürken, bölgenin kuzeyindeki Beyt Hanun Hastanesi yakınlarına 5 roketin düştüğü belirtiliyor.
İsrail ordusunun Gazze kentinin kuzeyindeki Eş-Şeyh Rıdvan Mahallesi, batısındaki En-Nafak Caddesi ile orta kesimindeki Zehra kentine bir tür gaz ile saldırdığı belirtiliyor. Atılan gazın insanların nefes alışlarını engelleyen türden bir gaz olduğu iddia ediliyor.
Filistin İnsan Hakları Merkezi ise İsrail ordusunun ölü ve yaralı sayısını arttırmak için 17 Temmuz’da tanklardan yerleşim yerlerine çivili bombalar attığını duyurdu. Bu bomların patlaması ile içlerindeki çivilerin çevreye saçılarak, bombanın etkisini arttırdığı belirtiliyor.
İsrail ordusunun Gazze'de farklı bölgelerde hava saldırıları ile 3 camiyi hedef aldığı belirtildi. Şuheda el-Aksa Camisi'ne atılan füze ile cami tamamen yıkıldı. Refah kentinde El-Faruk Camisi ile Deyr el-Belah kentinde El-Ebrar Camisi de İsrail savaş uçakları tarafından düzenlenen bombardımana maruz kaldı. Camilerin tamamen yıkıldığı belirtiliyor.
İsrail'in dünyanın gözü önünde yaptığı katliama karşı, resmi makamlarınca başlatılan 'algı' operasyonu ise sürüyor. İsrail'in sosyal medya hesaplarından Hamas'ın çocukları 'kalkan' olarak kullandığı, İsrail'in ise kendisini korumaya çalıştığı şeklinde sürekli paylaşımlarda bulunulurken dünyanın dört bir yanından insanların İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın " @IsraelMFA " hesabına tepki mesajları yazdıkları görüldü.
Yaşanan gelişmelere dair sosyal medyada, özellikle de Twitter'da taraflar birbirlerini çok sert şekilde eleştiriyor. İsrail'in Gazze katliamına öfke olarak atılan twitlere karşı İsrailliler ise İsrail ordusunun halkını koruduğunu, yapılanın 'normal' olduğunu savunuyor. İsrail hükumetinin 'kalkan' algısının özellikle İsrail'i savunan kesimlerce sıkça kullanıldığı görüldü.