Radikal Gazetesi'nin haberine göre, Hükümetin, yasal düzenleme için yeterli zamanının olmaması, Bakanlar Kurulu'ndan çıkarılacak kararnameyle Englaro'ya uygulanan işlemin engellenmesini gündeme getirmişti. Kararnamenin yürürlüğe girmesi, onayına bağlı olan Cumhurbaşkanı Napolitano, Başbakan Berlusconi'ye yazılı mesaj gönderdi, Yargıtay kararıyla onaylanan bir işleme kararnameyle engel olma çabasına sıcak bakmadığını belirtti.
‘Çocuk bile yapabilir'
Bu gelişme üzerine Başbakan Berlusconi basın toplantısı yaparak "Cumhurbaşkanı'nın görüşlerini öğrendikten sonra Bakanlar Kurulu'nu acilen toplantıya çağırdım. Konunun aciliyeti konusunda hemfikiriz. Hazırlanan kararname yasa tasarısı olarak parlamentoya sunulacak. Birkaç gün içinde yasalaşabileceğini sanıyorum. Bu süre de Eluana için geç olmayabilir. O yaşayan bir insan, nefes alıyor, beyin hücreleri yaşıyor, çocuk dahi yapabilir. Ölmemesi için her şey yapılmalı" dedi. Napolitano'yu da eleştiren Berlusconi, "Cumhurbaşkanı'nın mektubu yeni bir uygulama. Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu'nun bir karar üzerindeki çalışmalarına müdahale edemez. Yasaları yapmak sadece hükümetin yetkisindedir. Parlamentoyu iki-üç günde yasa kararı almaya çağıracağız" diye konuştu.
Hükümetin yasayı parlamentodan hızla geçirebilmek için, oylamayı ‘Hükümete güven oylaması'na çevirmesi bekleniyor. Ancak bu büyük risk çünkü güven oylaması gizli yapılacağı için son dönemlerde ırkçılığa varan uygulamalarla şimşekleri üzerine çeken hükümete karşı, sandıktan kötü sürpriz çıkma olasılığı da bulunuyor. Olayın en keskin taraflarından biri olan ve uygulamayı ‘cinayet' olarak değerlendiren Vatikan ise Eluana'nın ölmemesi için uğraşlarını sürdürüyor. Papalık Yaşam Akademisi Başkanı Monsenyör Rino Fisichella, "Hükümet büyük cesaret örneği gösterdi. Bizim son aylarda söylediğimizi şimdi dinleyip takip ettikleri için mutluyuz" dedi. Papalık Adalet ve Barış Konseyi Başkanı Renato Raffaele Martino ise, "Cumhurbaşkanı'nın kararı bende derin bir hayal kırıklığı oluşturdu. Tüm bu politik konuşmalar arasında bir insanın öldürülmesi çok üzüntü verici" diye konuştu.
İki yıl önce ötanazi talebinde bulunan Piergiorgio Welby'ye de ölümünde yardımcı olan anestezi uzmanı Mario Riccio, "Protokole göre, ilk gün suni beslenme yüzde 50 durduruldu. İkinci gün kesinti yüzde 75 olacak ve pazar günü (bugün) beslenme tamamen durdurulacak. İnsan vücudu beslenmesinin tamamen kesilmesiyle ancak üç-dört gün fonksiyonlarını dönülebilir zararla devam ettirebilir, daha sonra dönülemez ciddi tahribat oluşur. Sanırım Eluana tüm beslenme kesildikten sonra sekizle 10 gün arasında yaşamını sürdürebilir. Bu süreçte tekrar beslenmeye geçilirse, vücut şoka girer ve başta kalp krizi olmak üzere birçok dönüşü olmayan problem oluşur" dedi.
Anne neden yok, anlaşıldı
Eluana'nın babası Beppe Englaro, "Çökmüş durumdayım. Sonsuz bir ıstırap. Düşünebilecek durumda bile değilim. O nedenle sessiz kalmayı tercih ediyorum" derken, Eluana'nın annesinin şimdiye kadar basında yer almamasının ardından ayrı bir trajedi çıktı.
Anne Saturna Englaro'nun kızının geçirdiği kazanın ardından kızına yardım edememenin çaresizliğiyle sağlığı hızla bozuldu. 1994'te teşhisi konan meme kanserine karşı mücadele verdi. Tedaviden olumlu sonuç alındığı ve hastalığı yendiğini düşündüğü bir dönemde, 2002'deyse ilik kanseri olduğu ortaya çıktı. Bu süreçte bir operasyon geçiren Saturna Englaro'nun tedavisinde istenilen sonuca ulaşılamadı. İki hafta önce yeni bir ameliyat geçiren anne Englaro'nun durumu da ağır.
10 yıllık mücadelede adım adım neler oldu?
1972 doğumlu Eluana Englaro, 18 Ocak 1992'de geçirdiği trafik kazası sonucu girdiği komadan çıkamadı. Baba Beppe Englaro 1997'de ‘yasal vasi' ilan edildi ve "Eluana sağlığında başına böyle bir şey gelmesi halinde yaşam destek ünitesine bağlı kalmayı istemiyordu" diyerek hukuki mücadele başlattı. Lecco Mahkemesi 1999'da ve 2003'te, Milano Mahkemesi 2006'da bu talebi geri çevirdi.
Yargıtay, 2007'de bu kararı Milano Mahkemesi'ne, ‘Bir mahkeme eğer vasi talep ederse, dönüşü olmayan daimi bitkisel hayat söz konusuysa ya da kişinin söyleyebilmesi halinde bu sonucu tercih edebilir' gerekçesiyle iade etti.
Milano Mahkemesi dosyayı tekrar ele aldı ve bu koşulların mevcut olduğunu tespit ederek 9 Temmuz 2008'de yaşam destek ünitesinin durdurulması kararını verdi. Karar üzerine Milano Başsavcılığı yürütmenin durdurulması talebiyle Yargıtay'a başvurdu. Ancak Yargıtay, başsavcılığın mahkeme kararını durdurma yetkisi olmadığını gerekçe göstererek başvuruyu reddetti. Böylece İtalya'da bir ilk gerçekleştirilerek Eluana'ya ölüm izni verilmiş oldu. 5 Şubat günü Eluana'nın beslenmesi aşamalı olarak kesilmeye başlandı.