HABER

Personelin “parmak izi” hukuka aykırı

Hatay İdare Mahkemesi, personelinin işe giriş-çıkışlarında “parmak izlerini” alan Hatay İl Tarım Müdürlüğü’nün söz konusu uygulamasını iptal etti.

ANKARA (ANKA) - Hatay İdare Mahkemesi, personelinin işe giriş-çıkışlarında “parmak izlerini” alan Hatay İl Tarım Müdürlüğü’nün söz konusu uygulamasını iptal etti. Mahkemenin iptal gerekçesinde, “parmak izinin” kişisel veri olarak değerlendirilmesinin gerekti ifade edilerek, “Bireyin izni olmadan ‘parmak izinin’ alınmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Toplanan verilerin ileri de başka bir şekilde kullanılmayacağına dair de bir güvence yoktur” denildi.

Hatay İl Tarım Müdürlüğüne bağlı çalışan personel, mesai giriş-çıkışlarında “parmak izlerinin” alındığını ve bunun da hukuka aykırı olduğunu belirterek söz konusu işlemin kaldırılması istemiyle müdürlüğe başvuruda bulundu. Müdürlük söz konusu başvuruyu reddetti. Başvurunun reddedilmesi üzerine, "parmak izinin" kişisel bilgi niteliğinde olduğu ve müdürlüğün söz konusu işleminin hukuka aykırı bulunduğu gerekçe gösterilerek, işlemin iptali istemiyle dava açıldı. Ayrıca, dava dilekçesinde, parmak izinin başka amaçla kullanılmasının engellenemeyeceği ve iş yeri çalışanları için tedirginlik yarattığı da ifade edildi.

-“PARMAK İZİ, KİŞİSEL BİLGİDİR”-

Davayı görüşen Hatay İdare Mahkemesi verdiği kararda, kişisel bilginin, doğrudan ya da dolaylı olarak fiziksel, psikolojik, zihinsel, ekonomik, kültürel ve sosyal kimliğe bağlı olarak belirlenebileceğini vurguladı. Parmak izinin de bireyin fiziksel olarak belirlenmesini sağlayan bir bilgi olduğunun altının çizildiği mahkeme kararında, “Parmak izi kişisel bilgiler arasında yer alır. Dolayısıyla elde edilen bilgi, parmak izinin tamamı olmasa dahi bireyi belirlemek için yeterli ise kişisel bilgi içerisinde yer almaktadır” denildi.

-ULUSLARARASI ANLAŞMALAR-

Kararda, kişisel bilgilerin korunmasının evrensel ve bölgesel insan hakları sözleşmelerinde özel yaşamın korunması çerçevesinde değerlendirilmekte olduğu da ifade edildi.

Anayasa’nın 20 maddesinde, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu, adli soruşturma ve kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar dışında bunların gizliliğine dokunulmayacağının hüküm altına alındığı belirtilen mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi:

“Ayrıca, Uluslararası İnsan Hakları Hukukunun temel belgelerinden olan ve Türkiye tarafından da kabul edilerek onaylanan BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ‘özel yaşamın gizliliği’ hakkına ilişkin hükümlerinin dikkate alınması zorunludur. Söz konusu sözleşmenin 17 maddesinde hiç kimsenin özel hayatına, ailesine, evine ya da haberleşmesine yasa dışı müdahale edilemeyeceği, hiç kimsenin şeref ve itibarına yasal olmayan tecavüzlerde bulunulmayacağı, herkesin bu gibi müdahalelere ya da tecavüzlere karşı korunma hakkının bulunduğu belirtilmiştir.”

-“MÜDAHALE GEREKLİ VE ORANTILI OLMALI”-

Kararda, ayrıca AİHM’nin kamusal alanda da olsa “özel yaşamın gizliliği” hakkının bulunduğu yönündeki kararları anımsatılarak, mahkemenin içtihatlarında da “özel hayatın gizliliğinin” sadece “yasallık” ilkesiyle sınırlandırılabileceği vurgulandı. Kararda sınırlamanın meşru bir amaç için yapılması, müdahalenin demokratik toplumda şart ve orantılı olması gerektiğine de işaret edildi.

“Parmak izinin” kişisel veri olarak değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşıldığı ifade edilen kararda, bireyin izni olmadan “parmak izinin” alınmasının yasal dayanağının bulunmadığı ve toplanan verilerin ileri de başka bir şekilde kullanılmayacağına dair de bir güvencenin de olmadığı gerekçesiyle söz konusu uygulamanın iptal edilmesi gerektiği kaydedildi.(ANKA)

En Çok Aranan Haberler