Polisler rüşvet alıp delilleri kararttı!
İstanbul Emniyeti'nde görevli polis memurları E.H ve M.B'nin kamuoyunda Çarşı cinayeti olarak bilinen Ferdi Arslan'ın öldürülmesi davasında, azmettirici Süleyman Asığığan'ı korumak amacıyla suç delillerini rüşvet karşılığında kararttıkları ileri sürüldü. Polisteki bu skandal Frankfurt ve Belçika'dan gelen uyuşturucu çetesi ihbarları doğrultusunda Süleyman Asığığan'ın dinlemeye alınmasıyla ortaya çıktı. Dinlenen Asığığan'a, teknik takip biriminde çalışan Z. adlı bir polisin uyuşturucu operasyonuyla ilgili içerden bilgi sızdırdığı ve bazı ses kayıtları dinleterek, "Bu kişileri tanıyor musun?" diye sorduğu iddia edildi.
Polisin hazırladığı fezlekeye ve savcılığın ayırma kararına göre, böylece dinlendiğini anlayan Asığığan buna rağmen telefonda rahatça konuşmayı sürdürdü. Tam bu sırada, 1 Eylül 2007'de Beşiktaş'ta Süleyman Asığığan'ın adının karıştığı Çarşı cinayeti işlendi. Turgay Kösedağ adlı Beşiktaş taraftarının yaralandığı olayda kulübün tanınmış taraftarlarından Ferdi Arslan öldürülmüştü. İddiaya göre azmettiriciler ise Çarşı grubunun lider kadrosundan olan Osman Alpay Ketenci, Emniyet Müdürü M.O ve Süleyman Asığığan idi. Asığığan'ın, olayın hemen ardından, o dönemde İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nde çalışan E.H ve M.B ile görüşerek kendisini korumalarını istediği öne sürüldü.
Çarşı cinayeti soruşturmasında görevli iki polis memurunun 15 bin euro karşılığında, Asığığan'ın da cinayete neden olan kavgaya karıştığını cinayeti soruşturan cumhuriyet savcısından gizlediği ileri sürüldü. İddialara göre Polisler bununla da kalmadı, cinayetin tetikçilerinden bir numaralı katil zanlısı Osman Alpay Ketenci'yle Asığığan vasıtasıyla görüştü. Suçlularla yüz yüze görüştükleri halde onları yakalamayan polislerin, Asığığan'ı ifadeye çağıran savcıyı da oyaladığı iddia edildi. Polis memurları ayrıca davadaki sanık ifadelerini rüşvet karşılığında Süleyman Asığığan'a gösterdi. Asığığan'ın görüşmelerinde saptanan bu kayıtlar üzerine iki polis hakkında "suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, rüşvet almak ve vermek" suçlarından fezleke düzenlendi. Haklarında soruşturma başlatılan polislerden birinin görev yeri değiştirildi.
Rüşvetve delil yok etme davasına konu olan Ferdi Arslan cinayeti, aralarında Emniyet Müdürü M.O'nun da bulunduğu Beşiktaşlı taraflar arasında çıkan tartışma sonrasında işlenmişti. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Çarşı cinayeti davası, geçtiğimiz ay sonuçlanmıştı. Cinayetin sanıklarından Osman Alpay Ketenci 25, Murat Akyıldız ise 12.5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Davada yargılanan diğer 16 sanık ise beraat etmişti.
Polisinhazırladığı fezlekeye göre dinlemeye takılan telefon görüşmelerinde polis memuru E.H, rüşvet karşılığı hakkındaki bilgileri sakladığı Süleyman Asığığan'a "Alpay Ketenci ile Murat Akyıldız müebbetle yargılanıyorlar. Diğer 8 kişi 23-27 yıl arası hapis istemiyle yargılanıyor. Eğer biz olmasaydık sen orada dokuzuncu kişiydin" diyor. E.H.'yi "Abi telefonda böyle şeyler konuşmayın, başıma iş açarsınız" diye uyaran Asığığan'a, bir başka telefon görüşmesinde cinayetin faili Osman Alpay Ketenci ise "E. ile M. (polis memurları) ne güzel yerleştirdiler öyle savcıya" diyor. E.H.'nin Asığığan'la yaptığı diğer bir görüşmede "İfadelerde adın geçiyor, şöyle 3-4 para at da göstereyim ifadeleri" dediği ve 15 bin euro istediği belirtiliyor. Bu görüşme sonrasında gerçekleşen bir başka telefon görüşmesinde de Asığığan'ın "15 bin euro versem yardımcı olur musunuz?" sorusuna E.H, "15 bin euroya ben pazarlığı yaptım ama bu adamlar çoktandır gözükmüyorsun diye 15 bin euroyu bile kabul etmiyorlar" yanıtı veriyor.
