Pratisyen hekime ilaç yasağı
ANKARA (İHA) - Maliye Bakanlığı, "başkasının karnesine ilaç yazdırma" alışkanlıklarının önüne geçmek amacıyla hazırladığı 2004 yılı Bütçe Uygulama Talimatı'nda, pratisyen hekimlere 'depresyon ilacı yazma' yasağı getirdi.
Pratisyenler yani herhangi bir dalda uzman olmayan hekimler sadece hastanın Sağlık Kurulu Raporu varsa depresyon ilacı yazabilecek. İHA muhabirinin edindiği bilgiye göre, daha önce yürürlük tarihi 1 Mart 2004 olarak açıklanan İlaçların Kullanımı ve Reçetelendirilmesine ilişkin düzenleme 2 Nisan 2004'de yürürlüğe girdi. Bütçe Uygulama Talimatı'nın, "Antidepresanlar ve Antipsikotiklerin Kullanım İlkeleri" yeniden düzenlendi. Yeni düzenlemeye göre, Atipik Antipsikotik tedaviye mutlaka nöroloji, psikiyatri veya bunların olmadığı yerlerde aile hekimi uzmanları başlayacak. Uzman hekim reçetesinde belirtilen doz ve süre tamamlanıncaya kadar, bu tür ilaçlar rapor şartı aranmaksızın diğer hekimlerce tekrar reçete edilebilecek. Bu grup ilaçlar, sağlık kurulu rapor olması halinde diğer hekimler tarafından da yazılabilecek. En fazla 2 yıl süreli düzenlenebilecek bu raporlarda, hastanın tedavisinda kullanılacak ilaç ve ilaçların etken madde ismi yazılacak.
TTB: "REÇETEMİZE DOKUNMAYIN" Öte yandan, pratisyenlere 'reçete yazma' sınırlaması getirilmesine Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi büyük tepki gösterdi. Depresyonun mutlaka tedavi edilmesi gereken yaygın bir hastalık olduğunu, yaşam boyu görülme olasılığının yüzde 18, intihar riskinin sağlıklı topluma göre 30 kat fazla olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: "Türkiye'de 45 bin pratisyen hekim, bin 500 psikiyatrist vardır. Psikiyatri uzmanlarının yüzde 50'si 3 büyük ildedir, bazı illerde psikiyatrist başına 100-3 bin hasta düşmektedir, bazı illerde ise psikiyatrist yoktur. Bütçe Uygulama Talimatı'na göre, depresyonlu hastalarımıza tanı konabilecek ancak psikiyatriste ulaşabilenler çağdaş ilaçlardan yararlanabilecektir. Pratisyen hekimlere 'yazamaz' denilen ilaçlar; hasta uyumu, etkinlikleri, yan etkilerinin az olması güvenilirlikleri gibi nedenlerle kullanıma girmiştir ve tüm tedavi kılavuzlarında ilk seçenektirler. O halde burada maliyet tartışması yapılamaz. Bilimsellik, adalet, sevgi, yarar duyguları çalışırsa kimse hekimin onuru ve reçetesine, kararına, hastasının sağlık hakkına müdahale edemez. Kaldı ki, maliyet ile ilgili hesaplar da Bütçe Uygulama Talimatı'nı doğrulamamaktadır".
Geçtiğimiz günlerde Ankara'da eylem yapan TTB'ye bağlı bir grup pratisyen, hekimlik diplomalarını yakarak, AK Parti hükümetini protesto etmişlerdi.
