Prematüre doğumun nedenleri

Prematüre doğumlar, gebeliğin sonlandığı haftalara göre değişiklik göstermektedir. Normal doğuma daha yakın olarak 36 ve 37. haftalarda gerçekleşen doğumlara sınırda prematüre, 32 ile 35. haftalar arasında gerçekleşen doğumlara orta derecede prematüre ve 24 ile 31. haftalar arasında gerçekleşen doğumlara ise ileri derecede prematüre adı verilmektedir.

Prematüre doğum ağırlığına da bağlı olarak 2500 gramdan az, 1500 gramdan az ve 1000 gramdan az olarak da çeşitlenmektedir. Prematüre doğuma neden olan birçok çevresel etmen bulunmaktadır. Bu etmenlerin yalnızca bir tanesi bile prematüre doğuma neden olabilmektedir.

NEDENLER

Prematüre doğumun nedenleri genel olarak anneye ait, plasentaya ait ve bebeğe ait nedenler olmak üzere üç ana başlık altında değerlendirilmektedir. Gebelik esnasında sağlıklı bir yaşam tarzından uzak kalmak, alkol ve sigara tüketmek, akciğer, karaciğer ya da böbrek rahatsızlıklarına sahip olmak prematüre doğuma neden olabilmektedir.

Plasentada meydana gelen ayrılma ya da rahmin alt kısmına yerleşme gibi yapısal bozukluklar da erken doğum nedenleri arasında yer almaktadır. Doğumsal olarak anomalilerin görüldüğü bebeklerde de erken doğum riski bulunmaktadır.

Özellikle anneye bağlı nedenlerde yaşam tarzında yapılacak bazı değişiklikler ile bu durumun önüne geçilebilmektedir ancak bazı durumlarda prematüre doğum kaçınılmaz olmaktadır.

GÖRÜLEN PROBLEMLER

Prematüre doğumlarda bebeklerde çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilmektedir. Bunların arasında en sık görülenler çeşitli solunum problemleri, beslenme problemleri, kemik problemler, enfeksiyonlara karşı yatkınlık, beyin kanaması ve düşük oksijen nedenli çeşitli hasarlar gelmektedir.

Prematüre doğumlarda bebeğin bağışıklık sistemi daha zayıf olmaktadır ve bu nedenle çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar görülen bu rahatsızlıkların bir çoğu kalıcı olmasa da bazı durumlarda tedavi yöntemleri işe yaramamakta ve kalıcı rahatsızlıklar görülebilmektedir.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte özellikle düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerin yaşama şansı önemli ölçüde artmaktadır. 750-1000 gram arasındaki doğum ağrılıklarında yaşama şansı %70, 1000 gram üzerindeki doğum ağırlıklarında ise bu oran %90 civarındadır.

Op. Dr. Seval Taşdemir
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı

www.fertijin.com.tr
Facebook: @drsevaltasdemir
Instagram: @drsevaltasdemir
Fertijin Tüp Bebek-YouTube

Bu tarihe dikkat! Deprem uyarısı: 'Sismik artış var'

Hayatı tehdit ediyor! 'Herkes yakalanabilir'

Günde iki bardak içmek felç ve kalp krizi riskini azaltıyor!