ROMA (İHA) - Eski AB Komisyonu Başkanı ve İtalya'da sol muhalefetin yeni lideri Romano Prodi, Roma'da bulunan yabancı basın mensuplarıyla biraraya geldi.
Avrupa ve İtalya'nın geleceği konusundaki görüşlerini Yabancı Basın Mensupları Derneği üyeleriyle paylaşan Romano Prodi, yaklaşan Türkiye-AB görüşmeleri öncesi yorumda bulundu. "Roma'daki Türk Büyükelçisi Uğur Ziyal ile geçtiğimiz günlerde uzun uzun konuştuk. Türkiye konusunda benim fikrim değişmiş değil" diyen Prodi, "AB Komisyonu başkanıyken izlediğim çizgiyi takip ediyorum. Fransa ve Hollanda'da alınan referandum sonuçları Avrupa'nın 'kafasının karışık' olduğunu, tekrar ve daha şiddetli şekilde gündeme getirdi. Benim Türkiye konusunda hazırladığım gerçekçi, açık, biraz da acımasız raporun doğruluğu kanıtlandı. Bunlar konuşulması gereken şeyler. Raporum çok eleştirilmişti; ama sonunda kabul edildi. Şimdi de doğruluğunu görüyoruz. Hem Avrupa hem de Türk halklarının iyiliği için bu konuların konuşulması önemlidir. Türkiye'nin üyeliği konusunda aynı çizgide olmaya devam ediyorum; ancak Hollanda ve Fransa referandumlarının sonuçlarının Türkiye'nin işini zorlaştırdığı da bir gerçek" dedi.
Romano Prodi, Avrupa'nın bir kriz içinde olduğunun itiraf edilmesi gerektiğini öne sürdü. Prodi, "Bu Avrupa'nın ilk krizi değil, son da olmayacaktır; ama bunu da atlatıp
yürümeye devam etmek zorundadır" diyerek Avrupa projesinin vazgeçilmez olduğunu yineledi.
Son günlerde Papa'nın politik duruşuna yakın açıklamalarıyla gündeme gelen Prodi, "Siz kendinizi Katolik olarak mı; yoksa laik olarak mı nitelendiriyorsunuz?" sorusuna, "Ben Katolik bir laikim" şeklinde cevap verdi. Prodi, iktidara gelmeleri halinde bilime büyük yatırımlar yapmayı hedeflediklerini, eşcinseller konusunda İspanya'nın tutumunu tasvip etmemekle birlikte Fransa'daki eşcinsel çiftlerin tanınmasına sıcak baktığını sözlerine ekledi. Prodi, "İtalya bir sanayi ülkesidir. Geleceği de bilim araştırmaları üzerine kurulmalıdır" diyerek iktidara gelmeleri durumunda üniversitelere geniş imkanlar tanımayı vaat etti.
Prodi Irak politikası konusunda ise, "Biz iktidarda olsaydık Irak'a asla İtalyan askerleri gitmezdi. Bu yasa dışı bir savaştır. İktidara gelirsek yine bu görüşte olacağız; ancak askerlerin yavaş yavaş çekilmesinden yanayız. Aksi takdirde yönetim boşlukları nedeniyle tatsız olaylar yaşanabilir" dedi.