Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde, kendi vicdanını rahatsız eden koşullara 'evet' demeyeceğini" söyledi.
Gül, Fransa'da çıkan haftalık Paris Match dergisine verdiği demeçte, Türkiye-AB ve Fransa ilişkilerine ilişkin görüşlerini açıkladı.
"Fransız politikacıların Türkiye politikasına" ilişkin bir soru üzerine Gül, "Fransa, her zaman Türkiye'yi AB yolunda destekledi. Son durum rahatsız edici, ancak iç politika başka, stratejik görüşler başka. Bu son konuda Fransa'nın tutum değiştirdiğini düşünmüyorum" dedi.
Gül, "Türkiye'nin, Avrupa'nın modernlik ve demokrasi değerlerini benimsemesini istiyoruz" diye konuştu.
AB üyeliğinin hemen olmayacağını ve uzun süreceğini bildiklerini belirten Gül, "15 yıl sonra Türkiye şu andaki Türkiye olmayacak. Nüfusumuz, büyüklüğümüz, ekonomik ağırlığımızdan dolayı bizim üyeliğimizin kolay olmadığının farkındayız. Ancak diğer adaylarla aynı kriterlere göre değerlendirilmek istiyoruz. Eğer bize vicdanımızı rahatsız eden özel koşullar olursa evet demeyiz" ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin Müslüman kimliğinin AB üyeliğine engel olup olmadığına" ilişkin bir soruya da Gül, "Bunu söylemek zor. Bizim de eksikliklerimiz oldu. Her askeri darbe, bu süreci doğal olarak durdurdu. Ancak dini faktörün hiç olmadığını söylemek mümkün değil. Bu arada unutmayalım ki, AB'nin değerleri dine değil, demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğüne ve en önemlisi laikliğe bağlı" karşılığını verdi.
Sözde Ermeni soykırımına ilişkin bir soru üzerine de Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, tarihçilerin ortak bir komisyon kurup bu konuyu araştırma önerisinin önemli olduğunu söyledi.