ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Fransa'daki AB Anayasası referandumunda hayır çıkmasının, Türkiye'nin 3 Ekim'de başlayacak müzakerelerini etkilemeyeceğini belirterek, "Fransa'da yapılan referandum sonucu bizim için sürpriz olmadı" dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Çiçek, toplantıda ağırlıklı olarak belediyelerle ilgili konuları görüştüklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen Belediye Kanunu'nun İçişleri Bakanlığı tarafından yeni baştan gözden geçirildiğini anlatan Çiçek, tasarının bugün Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını ve TBMM'ye sevk edildiğini söyledi. İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı'nın da toplantıda ayrıntılı olarak ele alındığını anlatan Çiçek, şehirleşmenin giderek artması ve devletten hizmet taleplerine yönelik beklentilerin yüksek olması nedeniyle mahalli idarelere daha fazla önem verilmesi ve daha fazla kaynak aktarılması ihtiyacının doğduğunu belirtti.
Belediyeler Kanunu ile merkeze ait bazı hizmetlerin belediyelere devredildiğine işaret eden Çiçek, bu nedenle genel bütçeden mahalli idarelere aktarılacak payın artırılması gerektiğini vurguladı. Toplantıda belediyelere ayrılan paylara ilişkin usul ve esasları görüştüklerini ifade eden Çiçek, şu anda genel bütçede belediyelere ayrılan payın yüzde 6, il özel idarelerine ayrılan payın ise yüzde 2 civarında olduğunu hatırlattı. Yeni düzenleme ile oranların aynı kalacağını ancak havuzun kapsamının genişletileceğini bildiren Çiçek, bu havuza aktarılan payın artırılacağını söyledi. Çiçek, yeni düzenleme ile belediye ve il özel idarelerinin gelirlerinin yüzde 25 oranında artırılacağını açıkladı.
Bir kısım vergi ve harçların tümüyle belediyelere ve il özel idarelerine devredileceğini kaydeden Bakan Çiçek, bazı vergilerde ise merkezle belediyelerin aldıkları oranlarda değişiklik olacağını ve belediyelerin payının artacağını ifade etti. Çiçek, tasarının birkaç maddesi üzerinde bazı bakanların farklı görüşleri bulunduğunu belirterek, bu düzenlemelerin tamamlanmasından sonra tasarının kısa süre içinde Meclis'e sevk edileceğini belirtti.
Toplantıda Fransa'da yapılan AB Anayasası referandumunun da ele alındığını kaydeden Çiçek, "Fransa'daki referandumda ortaya çıkan durum bizim için sürpriz olmadı" diye konuştu. Referandum öncesinde yapılan kamuoyu yoklamalarının, bu sonucu ortaya koyduğuna işaret eden Çiçek, şunları söyledi:
"AB süreci yarım asrı aşan bir süreçtir. Bu süre içinde AB bir taraftan genişlerken bir taraftan da kendi içinde bazı sorunlar yaşamıştır. Bu sorunların hepsi aşılmıştır. AB Anayasası uzun bir hazırlık dönemi sonunda ortaya çıkmıştır. AB Anayasası, birçok anlaşmanın tek bir metin haline getirilmesinden ibarettir. Her ülkede bunun onaylanması sürecine geçilmiştir. Bazı ülkeler parlamentolarında onaylarken bazı ülkeler referandum yoluna gitmiştir. Türkiye'nin hem ekonomide hem siyaset ve dış politikada yol haritası bellidir. Bu referandum 3 Ekim müzakereleri bakımından bir ön şart değildir. Türkiye'nin, müzakerelerin başlaması için neleri yapması gerektiği 17 Aralık'ta belirtilmiştir. Referandumun Türkiye ile doğrudan alakası yoktur. Biz 3 Ekim müzakerelerine yoğunlaştık. Bizim için esas olan 3 Ekim müzakereleridir. Bu noktada Türkiye'nin kararlılığı sürmektedir. Fransa'da bugünkü sonucun ortaya çıkmasında en önemli faktör işsizlik, bıkkınlık, Anayasa'nın anlaşılmaz olması gibi faktörlerdir. Fransa'nın kendi iç dinamikleri ile ilgili bir konudur. Bundan sonra da AB süreci bizim politikalarımızda önemli yer işgal edecektir."
Çiçek, açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Çiçek, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın baş müzakereci olarak katıldığı ilk Bakanlar Kurulu toplantısında kurula neler aktardığının sorulması üzerine, Babacan'ın Fransa'da yapılan referandumla ilgili bir sunum yaptığını ifade etti. Çiçek, Babacan'ın bu konuda, basın toplantısında yaptığı açıklamalar çerçevesinde bir takdimde bulunduğunu söyledi.
Çiçek, belediyelere devredilen vergilerde artış yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine, konunun vergilerde artış yapılması konusu olmadığını, bazı vergilerde belediyenin aldığı pay ile merkezin aldığı pay oranlarında değişim yaşanacağını kaydetti. Hizmetleri belediyelere devredip kaynağı Ankara'da bırakmanın, işin tabiatına aykırı olduğunu vurgulayan Çiçek, vergilerle ilgili düzenlemelerin Anayasa'nın ilgili maddelerine uygun olarak yapılacağını açıkladı.
Belediyelerin yeni vergi kalemleri ihdas etme yetkisine sahip olup olmayacağı sorusu üzerine yeni vergi kalemleri olmayacağının belirten Çiçek, performans kriterinin nasıl uygulanacağı sorusuna ise şu karşılığı verdi:
"Mahalli idarelerde ilgili tasarılar genellikle iktidarlara göre değişir. Biz partizanca yaklaşımı ortadan kaldırmayı ve objektif bir düzenleme yapmayı amaçlıyoruz. Keyfi uygulamalara meydan vermemek istiyoruz. Hizmet esasına dayalı bir düzenlemeye kavuşmamız lazım. Bunun hem ilkelerini hem kaynaklarını belirtmeliyiz ki siyasi tasarruf mümkün olmasın. Değişik belediyelerde belediyelerle ilgili değişik fonlar var. Belediye başkanları seçildikten sonra oraya buraya koşturup dururlar. Bu düzenlemeyle bunları bir havuzda toplayıp objektif kriterlere göre dağıtacağız. Hiçbir belediyeye bahane üretme imkanı vermek istemiyoruz. Artık belediyelerin geliri de belli olacak, harcamaları da vatandaşın gözünün önünde olacak."
Çiçek, Almanya'da ve Fransa'da üst üste yaşanan olumsuzlukların Türkiye'nin müzakere süreci ile ilgili bir kaygı doğurup doğurmadığı sorusu üzerine başka ülkelerin hür iradeleriyle ortaya koydukları seçimleri olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirmediklerini vurguladı. Türkiye için önemli olanın 3 Ekim müzakereleri olduğunu bildiren Çiçek, "Müzakerelere başlayabilmemizin ön şartı falan ülkedeki seçimler ya da referandum değil. Orada Türkiye oylanmıyor. Meselesi bire bir Türkiye ile ilişkilendirmek doğru olmaz" şeklinde konuştu.