HABER

Rum basınında Kıbrıs müzakereleri

LEFKOŞA (İHA) - Güvenlik, garantiler ve çözümün Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanması konularının Rum tarafı için baş ağrısı haline gelmekte olduğu bildirildi.

Simerini gazetesi, "Güvenlik ve Çözümün Onaylanması Baş Ağrısı-Çünkü Kıbrıs Havada Kalma Tehlikesinde" başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un güvenlik konusunun geçirilmesini, Annan Planı'nın 4. ve nihai şekliyle birlikte 9 Nisan'a kadar TBMM tarafından onaylanmasını istediğini bildirdi. Gazete, Papadopulos'un bu talebinin gerekçesinin, onayın referandumlardan sonra yapılması halinde "Kıbrıs'ın uluslararası hukuki statüsünün havada ve Türkiye'nin rehinesi olarak kalacak olması" olduğunu yazdı. Gazete, özetle şunları yazdı:

"Referandumlardan 'Evet' kararı çıkarsa, ertesi günün gece yarısı itibariyle Kıbrıs Cumhuriyeti'ne geri dönüş olmayacak. Ancak aynı zamanda, Türkiye Millet Meclisi anlaşmaya bağlı güvenlik konusuna olumsuz oy verirse, çözüm onaylanmış olmayacak ve yürürlükte bulunmayacak. Ankara'nın yanıtının 'Hayır' olması halinde, şu soru işareti doğuyor: Uluslararasında hangi statü tanınacak? Kıbrıs Türk Oluşturucu Devletçiği mi, Rum Oluşturucu Devletçiği mi, yoksa her ikisi de mi?"

Fileleftheros gazetesi "Anlaşmayla İlgili Ankara Tuzağı-Güvenliğin Referandumlardan Sonra Onaylanması Hukuki Boşluk Yaratıyor-Rum Tarafı BM'den Israrla Güvence İstiyor" başlıklı manşet haberinde, Türk tarafının güvenliğe ilişkin anlaşmanın TBMM tarafından onaylanmasıyla ilgili tutumunda ısrar ettiğini, Ankara'nın ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın güvenlik onayının referandumlardan sonra yapılacağını söylemeye koştuklarını, bunun Rum tarafının tepkisine neden olduğunu yazdı.

Gazete, güvenlik anlaşmasının TBMM tarafından, referandumlardan 90 gün sonra yani Temmuz ayında onaylanacağı haberlerinin yayıldığını yazdı. Gazete, özetle şöyle devam etti:

"Referandumlardan olumlu yanıt çıkması halinde Kıbrıs Cumhuriyeti lağvedilecek, ancak yeni duruma ilişkin bir onay olmayacak. Ülkenin uluslararası temsiliyetiyle ilgili hukuki boşluk yaratılacak. Sadece iki oluşturucu devletçik işleyecek. Türk tarafı anlaşmanın bütün siyasi faydalarından yararlanacak ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmadan ne takvimler temelinde askerlerini geri çekmeye mecbur olacak ne de toprak iade edecek. İyi bilgili kaynakların işaret ettiklerine göre, Türkiye ve Yunanistan parlamentolarının vereceği onay Kuruluş Anlaşması'nın esas bölümü olursa, (onayların) referandumlardan önce verilmemesi halinde, anlaşma havada kalacak ve Kıbrıs Cumhuriyeti lağvedilecek. Rum tarafı, onayların referandumlardan önce olması gerektiği tezini yazılı olarak da sundu ve bunda sonuna kadar ısrar edecek"

Bilgili bir kaynağın Fileleftheros'a söylediğine göre bu, Rum tarafı için temel konulardandır ve referandumlara karşı tavrıyla ilgili olarak nihai kararlarıyla bağlantılıdır. Bu arada, Denktaş'ın açıklamalarından ortaya çıktığı üzere Türk tarafı, 21 Nisan'da yapılacak referandumun sonucunu peşinen kontrol etmek istiyor. Bu, yerleşikler ve 'yurt dışındaki Kıbrıslı Türkler' olarak isimlendirilen yeni bir seçmen deposu aracılığıyla olacak"

Haravgi gazetesi, haberini "Prosedüre De Müdahale-Ankara Önce Referandumların Yapılmasını Türk Millet Meclisi'nin Anlaşmayı Sonra Onaylamasını İstiyor-Ancak, BM Genel Sekreteri ve Kıbrıs Rum Tarafı Garantör Ülkeler Tarafından Onayın Referandumlardan Önce Yapılmasını İstiyor, Çünkü Yeni Durum Referandumlarda Onaylanması Halinde 21 Nisan'da saat 24.00'te Yürürlüğe Girecek" başlığıyla manşetten yansıttı.

Gazete, müzakerelerin ilk günlerinde iki tarafın tezleri arasında uçurumlar bulunduğunu, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "Annan Planı çerçevesi dışında olduğunu" savundu ve bunlara ek olarak, Genel Sekreter Annan'ın çözmesi gereken önemli bir prosedürel sorun görünmekte olduğunu savundu. Gazete, Türk tarafının, TBMM'nin onayının referandumlardan sonra olması talebinde bulunduğunu, bu talebin Genel Sekreter'in taraflara gönderdiği mektubun öngörülerine aykırı olduğunu savundu.

Kıbrıs Rum tarafının, halkın bastığı yeri görebilmesi ve onaylamak veya reddetmek için önünde ne olduğunu bilebilmesi için onayın referandumdan önce yapılmasını istediğini yazan Haravgi; Annan'ın taraflara gönderdiği mektupta, garantör ülkelerin 9 Nisan'a kadar Genel Sekreter'e, referandumların sonucunu tanıyacaklarına dair garanti verecekleri ve BM Anayasası'nın 102. Maddesi uyarınca uluslararası sözleşme haline gelecek olan anlaşmaları Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'yle birlikte imzalayacaklarını garanti edeceklerinin kesin olarak belirtildiğini yazdı.

Öte yandan Alithia gazetesi, "ABD: Türk Tarafı Taahhüt Etti" başlıklı haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı David Erely'nin, Türk tarafının Annan Planı'nı destekleyeceğini taahhüt ettiğini açıkladığını ve bunu doğru bir tavır olarak nitelediğini bildirdi.

Gazeteye göre Türk tarafının bu tavrını koruması gerektiği görüşünü ortaya koyan Erely, uluslararası camianın Kıbrıs sorununu önümüzdeki 2 ay içinde çözmekte kararlı olduğunu yineledi.

En Çok Aranan Haberler