LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum tarafına sundukları önerilerin reddedildiğini söyledi.
Annan Planı temelinde Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla bugün GKRY Lideri Tasos Papadopulos'la 8. kez biraraya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, görüşmenin ardından bir basın açıklaması yaptı. Elinden gelen her şeyi yaptıklarını belirten KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, alternatifler sunduklarını, ancak Rum tarafının merkezi hükümeti güçlendirmenin ötesinde bir şey düşünmedikleri için yapılan önerilere sıcak bakmadığını ve hatta reddettiğini söyledi.
'Neden reddettiniz?' diye sorduklarında münakaşa olduğunu ifade eden Denktaş, "Yarın kendilerine alternatiflerimizi vererek düşünmelerini sağlayacağız. Tüm değişiklikleri içeren belgemizi reddediyorlar. Bizim sunduğumuz görüşlere karşı alternatif sunmuyorlar. Yani müzakere yolunu açmıyorlar" dedi.
Toprak konusunun gündeme geldiğini kaydeden Denktaş, "Dün de söylemiştim, edebiyattan ibaret bir belge sundular. Annan Belgesi'nde Rumlar'a bırakılacak topraklarda yaşayan insanlarımızın bu toprakları boşaltmaları için 3 yıl müddet verilmekteydi. Bu topraklar KKTC'nin idaresinde olacaktı, ancak onlar 'Bunları BM'nin idaresine vereceksiniz' diyorlar. Bu idareyi de özerk bir hükümetmiş gibi şekillendiriyorlar. Yani BM'ye kimsenin aklına gelmeyen bir yetki vermeye çalışıyorlar. Biz de bunu reddettik" diye konuştu.
Denktaş, Rumlar'ın 'Planın öngördüğü zamanlama saf dışı kalmıştır' diye bir aceleleri olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Kendilerine söylediğimiz gayet makuldür. İnsafla bağdaşan bir sözdür. Diyoruz ki, bu planın yeniden masaya gelmesinde geciken sebep her taraftır. Rumlar olarak, Türkiye'den Lahey'de referandumdan çıkacak sonucu garantilemesini istediniz. 'Bu verilmezse referanduma gitmeyiz' dediniz. Dolayısıyla ben, 'Değişiklikleri yapmak için bize fırsat veriniz, ondan sonra referandum gündeme gelir' demiştim. Ama ben suçlandım. Dolayısıyla gecikmede suç varsa herkesin suçu vardır. Ama bu planın öngördüğü geçici süreler bizim için dardır. Zaten bu 1 Mayıs meselesini pek etkilemez. Çünkü 1 Mayıs'ta AB'ye girecek olan veya halen girmiş ve 1 Mayıs'ta mührü alacak olan Kıbrıs hükümetiyle anlaştığımız takdirde, AB'ye girecek kuruluş tamamen farklı kuruluşlardır. Dolayısıyla AB'nin yeni bir protokol ile yeni bir kuruluşu kabul etmesi gerekir. Bu protokolde bizim yapacağımız bütün derogasyonlar da olacaktır. Bunlar AB'nin birinci sınıf yasasına girmiş olacaktır ki bunların bir manası olsun. Bizim istediğimiz bu zamanın daha da uzatılmasıdır. Rehabilitasyon açısından bizim insanlarımızın nasıl ve nereye rehabilite olacağı zaman meselesidir."
Uyum sağlayıcı bir yaklaşım sergilediklerini dile getiren Denktaş, her konuda Rumlar'a alternatifler sunmaya çalıştıklarını, ancak onlardan 'redden' başka bir alternatif gelmediğini kaydetti.
Denktaş, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Siyasal İşler Yardımcısı Sir Kieran Prendergast'ın görüşmeye katkısı olup olmadığının sorulması üzerine, "Prendergast sadece izledi. Saat 17.30'da da bizi ziyaret edecek" yanıtını verdi.
Rehabilitasyon için ekonomik konularda zamana ihtiyaçları olduklarını vurgulayan Denktaş, bunların hem AB tarafından hem de Rumlar tarafından kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Denktaş, "Merkezi idarenin dediği olur diye bizi perişan etmesinler. Makul çerçeve içinde görüşme imkanı vermiş olsalardı o zaman belki kafi gelirdi" dedi.
"Rumlar'ın tavrını Genel Sekreter'e şikayet edecek misiniz?" şeklindeki bir soruya Denktaş, "Her şey gözleri önünde oluyor. Karşılıklı şikayet etmekle bir yere varamayız. Önümüzde kısa bir süre vardır. İyi niyetle yürüyelim yolumuzda" yanıtını verdi.
Türk ve Rum tarafının görüşme sürecinin 3. hafta sonunda sona ereceğini belirten Denktaş, daha sonra Türkiye ile Yunanistan'ın devreye gireceğini kaydetti.
Türkiye'nin çeşitli illerinden başlayan ve Ankara'da son bulacak olan 'Denktaş'a destek yürüyüşü'ne davet edildiğini dile getiren Denktaş, "Sanıyorum ki büyük bir gösteriye dönüşmüş. Benim görevim hükümetlerle kavga etmek değil" dedi.