HABER

Rumlar'ın Annan planı korkusu

LEFKOŞA (İHA) - Rum basını, Annan planının yeniden gündeme getirileceği endişesini manşetlere taşıdı. Simerini, Türkiye'nin AB kapılarından muzaffer bir şekilde girmesinin ardından, Anglo Amerikanlar'ın da desteğiyle, Annan planının yeniden gündeme gelmesine yönelik bilgilerin gittikçe daha ısrarlı bir hal aldığını ve Annan planının "hortlatılmakta" olduğunu bildirdi.

Haberi "Brüksel'den Sonra Annan Planını Hortlatıyorlar - Türkler-Amerikalılar Yeni İnisiyatiften Bahsediyor - Brüksel 24 Nisan 'OHİ'sini Dinamitliyor " başlığıyla manşetten veren gazete, Beyaz Saray Sözcüsü'nün; Annan planının olduğu gibi durduğunu açıklamasının ardından Dışişleri Bakanı Colin Powell'in de "Annan planında bekliyoruz" dediğine işaret etti, şunları yazdı:

"Edindiğimiz bilgiler, BM genel Sekreteri'nin, işgal bölgelerinde önümüzdeki nisan ayında yapılacak sözde 'başkanlık' seçimlerinden sonra harekete geçeceği yolundadır. Bu olgu, siyasi analistlerin; Türkiye'ye tarih verilmesinden sonra, uygulanan bu yöntemle, BM Genel Sekreteri'nin planının yinelenmesinin beklenmesi gerektiği şeklindeki değerlendirmeleriyle de bağlantılıdır.

BM genel Sekreteri, Brüksel'de de açıkladığı üzere, Kıbrıs'taki iki tarafın istemesi halinde iyi niyet misyonu sağlamaya hazırdır. Beyaz Saray Sözcüsü Scott McLian AB'nin aldığı kararı kutlarken; ABD'nin, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs sorununa bir çözüm şekillendirilmesi yönündeki çabalarına tam destek verdiğini söyledi ve Annan planının, olduğu şekliyle yinelenmesinden bahsetti.

Dışişleri Bakanı Powell'in dünkü açıklaması da McLian'ınkinin benzeriydi. Powell, ABD ve Türkiye'nin, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, diğerleriyle birlikte işbirliği yapmaya devam edeceklerini söyledi. Powell 'Hepimiz ne olup bittiğini ve ABD'nin çözüm için üstlendiği çetin çabayı biliyoruz' dedi ve Kıbrıslı Rumlar'a karşı açık eleştiri yönelterek 'Elimizde Annan planı ve bu plana Kıbrıslı Türkler'in olumlu, Kıbrıslı Rumlar'ın da olumsuz oyu var. Bu noktada bekliyoruz' dedi."

Alithia, "Sırada Kıbrıs Sorunu - 2005 İçinde Çözümü Gereği - 'Ekim'e Kadar Çözülmezse 15 Yıl Bekleyin'" başlıklı manşet haberinde, "Kıbrıs'ın Brüksel'de uğradığı bozgundan, Kıbrıs sorununun Ekim'den önce çözümü gereği acilen öne çıkıyor, bir dahaki fırsat, 15 yıl sonra verilecek" ifadesini kullandı. Gazete, batılı bir diplomatın; "Kıbrıslılar belki, içinde oldukları durumla şimdi yüzleşirler" uyarısında bulunduğunu ve "Kıbrıs'ın üyeliği ile sorun çözülmemişse ve Ekim'e kadar çözülmezse, o zaman, 15 yıl beklemeniz gerekecek ki o zaman sorunlar tamamen farklı bir nitelikte olacak" dediğini yazdı.

Politis, "Kıbrıs Sorunu Satranç Tahtasında - Türkiye Ödün Vermeye Hazır" başlığıyla manşete çıkardığı haberinde, uluslararası unsurun halen, Kıbrıs sorunu satranç tahtasında kararlı hareketlerde bulunmaya başladıklarını, Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden üyelik müzakerelerine başlama tarihi aldığını ve Brüksel'in; gelecek mayıs ayında siyasi sorunun çözümü inisiyatifinin cereyan etmesi yolunu açacağını değerlendirdiği önceki taahhüdünün (Türkiye'nin) perde önüne gelmeye başladığını yazdı. Gazete, haberini özetle şöyle sürdürdü:

"Birkaç haftadır Ankara, Kıbrıs sorununun yabancı oyuncularına, Annan planının ilgili maddelerini iyileştirecek olan; garantiler konusunda ödün vermek niyetinde olduğunu iletti. Aynı zamanda AB, güvenliğin Avrupa Anayasası'nın özel maddeleri aracılığıyla garanti altına alındığını vurguluyor.

ABD'yle ve BM'yle birlikte, AKEL'in geçen nisan ayında ortaya koyduğu konular ve ekonomik yönü ile tartışılacağı yeni bir çözüm planının masaya konulması yolunun açıldığını düşünüyorlar. Çözüme ilişkin zaman sınırı ve adada iki yeni referandumun yapılması zamanı eylüldür. Bu planlamalara göre uluslararası unsur; tek atışta hedef tahtasına üçgen yapmayı başardı. Adanın federal temelde yeniden birleşmesi ve ortaya çıkacak yeni devletin Türkiye tarafından tanınması. Cuma gününden itibaren Brüksel'de; Başkan Papadopulos'un yeni bir kısa müzakere turuna yeniden müdahil olması çok daha muhtemel görünüyor.

Uluslararası unsurun Kıbrıs sorununda yeni bir inisiyatif niyetini Avrupa Konseyi sırasında gündeme getirdiği konusunda hiçbir şüphemiz yok. Gazetemiz bu konuyu bütün büyük Avrupa ülkelerinden, ABD'den, Yunanistan ve Türkiye'den ve tabii ki Kıbrıs'tan diplomatlarla bu konuyu görüştü.

Hepsi, yeni çabanın; işgal bölgelerindeki sözde başkanlık seçimlerinde, Kıbrıslı Türk müzakereci belli olduğunda, ilkbahar sonunda cereyan edeceği konusunda hemfikirdir. Başkan Tasos Papadopulos'un da bu çabaya müdahil olacağına ilişkin ümitler büyüktür. Çoğu; Konsey'in önceki günkü kritik Avrupa 'deneyiminin' Papadopulos'u; hükümetteki en büyük ortağı olan AKEL'e çok daha fazla iteceği ve Annan planında 4 maddelik değişiklik öngören kısa bir listeyi müşterek olarak sunacaklarını değerlendiriyor. Teyit edilmiş bilgilerimize göre şekillenmekte olan çerçeve şöyledir:

- Kıbrıs'taki özel temsilcisinin bürosunun yeniden işletilmesi için ödenek isteyen Kofi Annan, mayıs sonundan eylüle kadar kısa bir çözüm çabası ilan edecek. Takvim de bağlayıcı olacak. İnisiyatif, elbette; bunu iki tarafın istemeleri önkoşuluyla başlayacak.
- Müzakereler 'yeni' bir plan temelinde başlayacak ve tamamlanması halinde adada yeniden iki referandum yapılacak. Amerikalılar ve Avrupalılar halen bu konuda Kıbrsılı Türkler'in ve Ankara'nın olurunu aldılar. Metnin sadece ismi yeni olacak çünkü özde; AKEL'in resmi ve gayrı resmi şekilde defalarca talep ettiği 4 değişiklik incelenmeye açık olarak, Annan planının zımbalanması söz konusu olacak. Değişiklikler; güvenlik, çözümün hayata geçirilmesi, yerleşikler ve ekonomik yönü kapsıyor. Bu bağlamda, yapılan ön çalışma şunları kapsıyor:
- Güvenlik: Bu noktada Avrupa başrol oynuyor. Garanti gereksinimi; AB, herhangi bir üyesine yönelik herhangi bir tehdidi ortaklaşa göğüsleyecek şeklinde özel bir maddesi bulunan Avrupa Anayasası aracılığıyla sağlanıyor. Buna ek olarak; Türkiye; perde gerisinde, 5. Annan planının kendisine verdiği, sadece Kıbrıs Türk Oluşturucu Devletine müdahale haklarını sınırlandırma niyetini ortaya koydu. Böyle bir düzenleme Kıbrıslı Rumlar'ın temel endişelerini tatmin ediyor.
- Çözümün hayata geçirilmesi: Avrupa, ABD ve BM Güvenlik Konseyi, bulunacak çözümün hayata geçirilmesini güçlü şekilde garanti edecek.
- Yerleşikler: Adada kalacak olan yerleşiklerin sayısının daha da azaltılması konusunda Türkiye'yle bir anlayış birliği var. Türk tarafının hareket noktası; oy hakkı bulunan bütün yerleşiklerin kalması şeklindedir. Bunlar 75 bin olarak hesaplanıyor. AKEL, Dimitris Hristofyas aracılığıyla 50 binden söz ediyor. İki tarafın, bir orta yol 'bulacakları' hesap ediliyor.
- Ekonomik yön: gerek yeni devletlerin ekonomilerinin gerekse mülkiyet konusunun yeniden incelenmesi bekleniyor.

Görüştüğümüz diplomatlar; yeni inisiyatifin Kıbrıs sorununun iki toplumlu iki kesimli federasyon modelinde çözümüne yönelik son çaba olduğundan kuşku duymuyorlar. Çoğu, Kıbrıs sorununun çözümünün ancak, her iki tarafa da baskı yapılmasıyla ve zamanın uygun olmasıyla çözülebileceğini vurguluyor. Bu aşamada kritik tarih, Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlama tarihidir."

Öte yandan Fileleftheros, edindiği bilgilere dayanarak; Amerikalılar'ın, İngilizler'in, Almanlar'ın ve BM'nin Annan planı temelinde yeni inisiyatiflere hazırlanmakta olduklarını yazdı ve "Anglo-Amerikanlar, sahte devletin cumhurbaşkanı ve Kıbrıs Türk toplumunun başkanın büyük ihtimalle Talat'ın olacağı nisan ayı itibarıyla çabalarını yoğunlaştıracaklar" ifadesini kullandı.

Gazete Anglo-Amerikanlar'ın buna paralel olarak, geçen nisan ayında Annan planını reddeden onlar olduğu için Kıbrıslı Rumlar'ın tepkilerinin göğüslenmesi gerektiğini düşündüklerini ancak yapılacak değişikliklerin de sınırlı olması gerektiği kanaatini taşıdıklarını yazdı.

En Çok Aranan Haberler