Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginlik haftalardır sürüyor ancak son birkaç gündür krize dönüştüğüne tanıklık ediyoruz.
ABD'li yetkililer Rusya'nın Ukrayna'ya tam kapsamlı bir işgal hareketi düzenlemeye hazır olduğunu öne sürüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Ukrayna sınırı yakınlarında binlerce askerin konuşlandırılmasına rağmen işgal planlarına dair iddiaları reddediyor.
Peki iki ülke arasındaki gerginlik nasıl tırmandı ve krize dönüştü?
Rusya Devlet Başkanı Putin, dün televizyonda Ukrayna'nın doğusunda Donetsk ve Luhansk bölgelerinin Rusya destekli isyancıların kontrolündeki kısımlarının "bağımsız ülkeler olarak tanınma" talebini kabul ettiklerini açıkladı.
Ukrayna'nın gerçek bir ulus olmadığını da savunan Putin, Ukraynalı yetkilileri herhangi bir kanıt olmaksızın yolsuzlukla suçladı.
Putin, açıklamasından hemen sonra iki bölgeye de barış gücü göndermeye karar verdiğini bildirdi. Bunun bir askeri harekatın başlangıcı olabileceğine dair korkular var ve askerlerin ilerleyerek sınırı geçmesi durumunda Rus birlikleri ilk defa resmi olarak ayrılıkçıların kontrolündeki bölgelere girmiş olacak.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, dün gece geç saatlerde ulusa sesleniş konuşması yaptı ve ülkesinin barış istediğini duyurdu. Zelenskiy, Ukrayna'nın uluslararası ortaklarından net ve etkili destek adımları beklediğini duyurdu ve "Korkmuyoruz. Hiç kimseye herhangi bir şey vermeyeceğiz" dedi:
"Bu noktada gerçek dostlarımız ve ortaklarımızın kim olduğunu ve kimlerin Rusya Federasyonu'nu yalnızca sözleriyle korkutmaya çalıştığını görmemiz çok önemli."
NATO ve Avrupa Birliği (AB), Putin'in kararını kınadı. ABD Başkanı Joe Biden ise Rusya'ya karşı yaptırım uygulayacağını açıkladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Twitter'da yaptığı paylaşımda bu hareketin "Uluslararası yasaları ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini" söyledi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki bu krizin başlangıcı, Kasım ayında Rusya'nın yüksek sayıda askeri Ukrayna sınırı yakınlarına konuşlandırmasına dayanıyor.
Batılı ülkeler uzun süre boyunca asker sayısının artığını öne sürdü. Ancak Ukrayna sınırında 100 binden fazla askerin bulunduğu düşünülen 15 Şubat tarihinde Rusya Devlet Başkanı Putin, Rus birliklerin bölgeden çekileceğini duyurdu. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü, birliklerin "demir ve kara yolları ile üslerine geri döneceğini" açıkladı.
Ukrayna ve müttefikleri ise bunun doğru olmadığını savundu; asker sayısında herhangi bir azalma olmadığı yanıtını verdi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın bu açıklamasından sonra, "Birliklerini devamlı hareket ettiriyorlar" dedi ve sözlerine devam etti:
"İniş çıkışlarla dolu bir süreç oldu, ancak son haftalarda Ukrayna sınırındaki Rus asker sayısında artış olduğunu görüyoruz."
BBC'ye konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise, "Karşımızdaki gerçeklere göre hareket ediyoruz, henüz birliklerin çekildiğini görmüyoruz" dedi.
Pazar günü Belarus Savunma Bakanlığı da ülkede bulunan 30 bin Rus askerinin tatbikat sonrasında üslerine dönmeyeceğini ve orada kalacağını duyurdu.
ABD, Donetsk ve Luhansk bölgelerindeki ayrılıkçılar da dahil olmak üzere Rusya'nın bölgede 150 binden fazla askeri olduğunu tahmin ediyor.
Rusya, 2014 yılında Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgelerinin büyük bir bölümünü ele geçiren Rus yanlısı isyancıları desteklemişti.
İki ülke arasında uzun süre devam eden çatışmalarda bugüne dek en az 14 bin kişi öldü ve ayrılıkçıklar iki bölgenin fiilen kontrol ettikleri kısımlarını halk cumhuriyeti olarak ilan etti.
Cuma günü BBC'nin Ukrayna servisi muhabirleri, bölgede topçu ateşlerinin giderek artığını bildirdi.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) 17-18 Şubat tarihlerini kapsayan raporunda ise bölgede yüzlerce ateşkes ihlali yaşandığı belirtildi.
İki Rusya destekli ayrılıkçı bölgenin liderleri, Ukrayna'nın saldırıda bulunmaya hazırlandığını öne sürerek sivillerin tahliye edilmesi emrini verdi.
Tek taraflı ilan edilen bu yönetimlerden Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin (DHC) lideri Denis Puşilin, tahliye kararını Cuma günü çekildiği iddia edilen bir video aracılığıyla duyurdu. Ancak videonun metaverilerini inceleyen BBC analistleri, videonun çatışmalardan önce çekildiğini tespit etti.
BBC Diploması Muhabiri Paul Adams, Ukrayna'nın saldırı düzenlediği gerekçesiyle tahliye kararı verilmesi için "temelsiz" ifadesini kullandı.
BBC Doğru Avrupa Muhabiri Sarah Rainsford'ın Twitter'da yaptığı paylaşıma göre Rus televizyon kanalları, Ukrayna'nın isyancıların kontrolündeki bölgeleri çok yakın zamanda "işgal edeceğini" duyurdu.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, Ukrayna'nın saldırı veya işgal düzenlediği iddialarını reddetti.
Kuleba Twitter'da, "Rusya, sahte bilgi üretim fabrikanızı hemen durdurun" paylaşımını yaptı.
Kiev hükümetine destek veren ABD de haftalardır Rusya'nın düzmece saldırı yapıp bir kriz yaratabileceğini öne sürüyordu.
Rusya'nın Donetsk ve Luhansk'ta ilan edilen halk cumhuriyetlerinin bağımsız ülkeler olarak tanınma talebini kabul ettiklerini açıklamasından önce de iki tarafın diplomatik bir çözüme doğru ilerlediğine dair herhangi bir işaret yoktu.
Şubat ayının başında Putin, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştü ve Rusya'nın taleplerini tekrar dillendirdi. Rusya'nın talepleri arasında NATO'nun genişlemesinin engellenmesi, Rusya sınırı yakınlarında silah dağıtımının durdurulması ve Ukrayna'nın NATO'ya dahil edilmemesi bulunuyor.
NATO ise hangi ülkelerin ittifaka katılabileceğini kısıtlayamayacağını belirtiyor, üye ülkelerine askeri konuşlandırma yapmayı durdurmayacağını ifade ediyor.
Cumartesi günü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, ülkesinin NATO'ya üye olması konusunda "açık ve gerçekçi bir zaman çizelgesi" istediğini söyledi.
Ukrayna gibi Rusya ile sınır paylaşan Finlandiya da ilerde NATO'ya üye olma ihtimalinin ortadan kalkmasını istemediğini belirtti.
Perşembe günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un bir araya gelmesi bekleniyordu ancak bölgede git gide büyüyen krizden dolayı bu görüşmenin gerçekleşmesi şüpheli.