Arınç, Başkanvekili Güldal Mumcu başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulunu İskenderun'da ve Gazze'ye yardım götüren gemilere yapılan saldırılar konusunda bilgilendirdi.
Öncelikle İskenderun'daki saldırı hakkında bilgi veren Arınç, kışlaya, çok yakın noktadan roketatar ve uzun namlulu silahlarla bir grup bölücü terör örgütü mensubu tarafından silahlı saldırıda bulunulduğunu ifade etti.
Saldırı sonucunda 6 askerin şehit olduğunu belirten Arınç, olaya savcılığın el koyduğunu, incelemenin devam ettiğini söyledi. Arınç, ''Ayrıca, o bölgede böylesine cüretkar bir saldırının, kışla tel örgülerinin çok yakınında ve 6 askerimizin şehit olmasına neden olacak şekilde yoğun biçimde yapılması Genelkurmay tarafından da kendi içerisinde değerlendirilmekte ve soruşturulmaktadır. Bir güvenlik ya da komuta zafiyeti bulunması halinde gerekenler şüphesiz yapılacaktır. Olayla ilgili, otobana çok yakın bir yerde dağlık bölgeden gelerek birliğe hakim bir vaziyette konuşlanan ve saldırıdan hemen sonra yine ormana karışarak kaçan saldırganların durumunu tespit eden bir harita bize verilmiştir'' dedi.
Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail saldırısına da değinen Arınç, gemilere, uluslararası sularda tamamen haksız ve hukuksuz bir şekilde saldırıda bulunulduğunu ve masum insanların kanının döküldüğünü kaydetti. Arınç, ölü ve yaralıların olduğu saldırılarda insani yardım gemilerine de el konulduğunu anımsattı.
Arınç, şöyle konuştu:
''Kadınların, çocukların, din adamlarının ve sivillerin bulunduğu gemilere yapılan bu insanlık dışı saldırıyı bir kez daha şiddetle lanetliyoruz. Amaçları abluka altındaki Gazze'ye yardım götürmek olan bu gemilere ve bu gemilerde bulunan sivil insanlara yapılan bu saldırı aslında tüm insanlığa ve dünyanın huzuruna yönelik bir saldırıdır. Saldırı uluslararası sularda, en yakın İsrail kıyısına 72 mil uzaklıkta bir yerde cereyan etmiştir. İsrail kara suları veya güvenlik suları ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Açık sularda yapılan bu saldırı adeta bir korsanlık şeklinde, İsrail hava kuvvetlerinin, askeri güçlerinin iştiraki ile yapılmıştır. Gemilerde, İsrail makamlarının iddia ettiği gibi silahlı ve militan güçler yer almamaktaydı. Bu gemiler beyaz bayrak taşıyorlardı ve yüklerinin de ne olduğu beyan edilmişti.''
Sabah saatlerinde sivil ve askeri yetkililerle toplantılar yaptıklarını, her iki olayı da derinlemesine takip ettiklerini anlatan Arınç, İskenderun'daki terör saldırısı ile ilgili MİT Müsteşarı ve Genelkurmay yetkilerinin verdiği bilgiler çerçevesinde ilk tedbirlerin alındığını kaydetti.
Arınç, gemiler ile ilgili olarak da askeri yetkililerin bilgileri ve sivil yetkililerin değerlendirmesi sonucu acilen yapılacaklar konusunda çalışmalar yapıldığını anlattı.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün İsrail Savunma Bakanı Barak ile telefon görüşmesi yaparak, gerekli tepki ve hassasiyetleri ilettiğini, konuyla ilgili acil bilgi istediğini kaydetti.
Dışişleri Bakanlığının konuya ilgili açıklamasıyla ''korsanlığın lanetlendiğini'' anlatan Arınç, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisinin geri çağrıldığını, İsrail ile gündemde olan 3 askeri tatbikatın iptal edildiğini, BM Güvenlik Konseyi'nin acilen toplantıya çağrıldığını, özel maçlar yapmak üzere İsrail'de bulunan U-18 genç milli futbol takımının Türkiye'ye çağrıldığını, NATO Konseyi'nin olağanüstü toplantıya çağrıldığını, İKÖ, Arap Birliği ve AB'nin organları ve ilgili tüm kuruluşlarla gereken temasların kurulduğunu dile getirdi. Arınç, uluslararası kuruluşların göreve davet edildiğini anlattı.
Arınç, konvoyda bulunan vatandaşların güvenliklerin sağlanması, yaralıların süratle tedavi edilmesi için gerekli adımların atıldığını, çalışmaların sürdüğünü de kaydetti.
Bülent Arınç, başta ABD olmak üzere pek çok ülkenin olayı lanetlediğini de anımsattı.