HABER

Şarbon konusunda sevindiren gelişmeler

KARS (İHA) - Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mithat Şahin, şarbonun insana bulaşma vakalarını kontrol altına aldıklarını bunu da Kars'ta başardıklarını söyleyerek, TÜBİTAK'ın desteklediği projenin böylelikle amacına ulaştığını ifade etti.

KAÜ'deki şarbon konulu panelde konuşan Prof. Dr. Mithat Şahin, özellikle meraların kurumaya başladığı dönemlerde; Temmuz. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında şarbon görüldüğünü Kars'ta da hemen hemen her mevsim hayvanlarda şarbon hastalığına rastlanıldığını söyledi.

Şahin, şarbondan nasıl korunmak gerektiği konusuna da değinerek, "En önemli adım kamuoyunun ve konuyla ilgilenen sağlık görevlilerinin bilgilendirilmesiyle atılabilir. Yerel ve ulusal medyanın konuyu sürekli gündeme getirmesi de çok mühim. Hayvan yetiştiricilerinin de hastalıklarla mücadelede gönüllü katılımının sağlanması gerek. Bunlar olmaz ise ne kadar çalışırsanız çalışın istenilen başarılı etmeniz zor görünmektedir" dedi.

Bu toplantının en önemli amaçlarından birinin de hastalık çıkış mevsiminden önce hem tıp çalışanlarını hem de medya aracılığıyla hayvan sahiplerini bilgilendirmek olduğunu ifade eden Şahin, ölü bir hayvanın 10 insana hastalığı enfekte edebildiğini kaydetti.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Sağlık Bakanlığı ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı tarafından desteklenen ‘Türkiye'de Hiperendemik Bölgelerde Bacillus Anthracis Enfeksiyonun Moleküler Epidemiyolojisi ve Antbiyorik Direncinin İzlenmesi' projesi başladıktan sonra 1 ay önce yapılan toplantının önemine de değinen Şahin, Kars'ta 5 farklı odakta şarbon hastalığı görüldüğünü belirtti. Bu odaklarda 6 hayvan ölümü şekillendiğine dikkat çeken Şahin, insana sirayet etme vakası çıkmamasının hem sevindirici olduğunu hem de projenin ne kadar faydalı yürütüldüğünü dikkatlere sundu. Şahin, bir başka bölgede de 10 şüpheli vaka görüldüğünü fakat tamamen kontrol altına alındığını diğer bir vakada da yine insana bulaşma vakası görülmediğinin altını çizerek, "2009 yılında toplam 10 sığır enfeksiyondan ölmüş. Yaklaşık 5 farklı odakta 11 tanede insan vakası var. İnsan vakası sayısı gittikçe düşmekte. Bu demektir ki biz enfeksiyonu kontrol altına alıyoruz. Bundan sonra da biraz daha gayretli çalışarak insan vakalarını tamamen önleyeceğiz. Ama hayvan vakalarında durum ne olur bu düşünülür. Bu konuda epey bir sıkıntımız var gibi" dedi.

Şahin, bu projeden her hangi akademik bir beklentilerinin olmadığını da vurgulayarak, "Temel amacımız insan ve hayvan sağlığına ve ülke ekonomisine katkıda bulunmaktır. 5 tane farklı odakta bakın şarbon hastalığı 4 tanesinde 1 hayvan bir tanesinde de 3 hayvan ölmüştür. 1 ay sonra da salgın durdurulmuştur. Oysaki çok iyi biliyoruz ki bir yerde şarbon çıktığı zaman yaklaşık 15-20 sığın öldükten sonra müdahale ediliyordu. Biz de yaklaşık 50 sığırı 7 gün içinde kurtardık ve ülke ekonomisine katkı sağladık. Yine en az 50 insan vakasını da durdurmuş olduk. Böylece projede amacına ulaşmış oluyor" diye konuştu.

Hayvan yetiştiricilerinin yeteri derecede bilgi sahibi olmamalarının oluşturduğu sıkıntılara da değinen Şahin, şunları söyledi:
"Bir çok yerde hayvan hastalanınca halk deyimiyle mındar olmasın diye eti kesilip konu komşuya dağıtılıyor yada ticari amaçla zararın kapatılması için satılıyor. Oysa hastalanarak ölen hayvanı meraya bıraktığımızda sinekler, leş yiyen kuşlar, vahşi hayvanlar leşin üzerine üşüşdükten sonra mikroorganizmayı alıp farklı odaklara yaymaktadırlar. Dolayısıyla bir hayvanı açık alana bıraktığımız zaman onlarca farklı odaklar yaratmış oluyoruz. Hasta hayvanın kulağının kesilmesi yada kanının akıtılması, hasta hayvanların kesilmesi veya bir şekilde tüketilmesi, hayvan hareketlerinin fazla olması ve hayvan yetiştiricilerinin duyarsızlığı ve bilgisizliği, hayvan sahiplerinin kendi problemlerini çözmeye ikna edilememesi gibi bir çok olumsuz faktörleri karşımıza çıkarıyor. Bu projenin en önemli adımlarından birisi bu. Bu problemleri de aşıyoruz"

En Çok Aranan Haberler