İSTANBUL (İHA) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Kapanış Konuşması'nın ardından konuklarına, 'Swissotel The İstanbul' isimli tekneyle bir boğaz turu düzenledi. Gül, gezi sırasında basın mensuplarının sorularını da cevapladı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Gül, Kıbrıs Rum Kesimi ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın imzalanmasıyla İKÖ Toplantısı'nın iptali arasında nasıl bir bağlantı olup olmadığıyla ilgili soru üzerine, "Bunlar birbirinden ayrı konular. Biri tamamen hukuki bir konu. Gümrük Birliği ile ilgili bizim taahhüt ettiğimiz, hukuken yapmamız gereken konulardır. Bu toplantı ise tamamen siyasi bir konudur. Biz aslında şunu göstermiş olduk; Biz hukuki konularla siyasi konuları karıştırmıyoruz. Hukuki konuyu taahhüt ettiğimiz için üzerimize düşeni yapıyoruz. Öte yandan, doğru olmayan irasyonel bir davranış vardır. Biz ona karşı açıkça tavrımızı koyduk. Zaten bakanların gayrı resmi toplantısı ile AB'nin ricası üzerine biz bu toplantıyı organize ettik. Yoksa İstanbul'da çok sayıda zirve toplantısı yaptık. Herhangi bir toplantıdan prestij çıkaralım diye bir kaygımız yoktu. Bu, AB için iyi bir fırsattı. Dünyanın en meşhur entelektüelleri ve aydınları bir araya geldiler. Onlar da bu işe çok üzüldü. Ancak toplantının bu kısmı yapılmış oldu. Kendi bilecekleri iş. Ayrıca bu anlaşmayla, Rum Kesimi'nin malları Türkiye'ye, Türkiye'nin malları da Rum Kesimi'ne serbestçe girebilecek. Kimin ekonomisi daha güçlü, kim daha çok mal satacak, onu da göreceğiz" dedi.
Gül, basın mensuplarının, "Türkiye, şartlı bir tarih verilmesini kabul eder mi?' şeklindeki sorusu üzerine de, şartlı tarihi kabul etmeyeceklerini belirterek, "Çünkü ilerleme raporuna bakın. Türkiye'de yapılan değişiklikler, siyasi kriterler, Türkiye'nin geldiği noktayı gösteren bir rapordur. Yani bir nevi fotoğraf çekildi. Bu fotoğrafın içine de Türkiye'de yapılan bütün değişiklikler, reformlar yansıtıldı. Dolayısıyla, bunlar yansıtılınca Türkiye'nin siyasi kriterleri yerine getirdiği anlaşılıyor" yanıtını verdi.