HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Savaş haberleri, toplumları şiddete yöneltiyor

SAMSUN (İHA) - Dünyanın herhangi bir noktasında yaşanan savaşın iletişim araçlarıyla her evde izleniyor olması insanları, özellikle okul çağındaki çocukları olumsuz etkilediği ve bu durumun bireysel silahlanmaya yol açtığı belirtilirken, dünyada 5 bin yılda sadece 292 yılın savaşsız geçtiği bildirildi.

Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden Psikiyatr Dr. Nejat Akyol, gücü elinde tutmak isteyenlerin silahlanmaya ayırdığı kaynakların şiddet ve savaşa neden olduğunu kaydederek, "Yaşanan şiddet ve savaşlar başta televizyon kanalları aracılığıyla her evde izleniyor. İnsanların bilinçaltına şiddet ve savaş gönderiliyor. Bu da dünyada şiddet ve savaşa eğilimli insanlar topluluğunu oluşturuyor. Bu nedenle topluma sunulacak her haber düzgün bir şekilde süzgeçten geçirilmeli" dedi.

Dünyadaki silahlanmayı ise, barış için adım atması gereken Birleşmiş Milletler'in (BM) 5 daimi üyesinin körüklediği idda edildi. Dünyadaki karışıklıklardan silah satarak nemalanan zengin devletler basına uyguladıkları sansürle kendi ülkelerinin insanlarını silahtan ve şiddetten korurken, gelişmekte olan ülkeler de "sansür öcüdür" imajıyla okul çağındaki dimağları potansiyel şiddet aracı haline getirerek silahlarına pazar oluşturdukları vurgulandı. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, bugün okullardaki çocukların şiddet eğilimli olmasının kaynağında savaşların olduğuna dikkat çekti. Pekşen, dünyada 5 bin yılda sadece 292 yılın savaşsız geçtiğini belirterek, "Her 100 yılın 94 yılı savaşla geçiyor. İnsanlık bir asırda 6 yıl rahat ediyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Savaş; deprem, sel felaketi değil, insanlar tarafından çıkarılıyor. Bu yüzden durdurulabilir ama şu an dünyadaki her ülke kendini savaşa hazırlıyor veya 'savaş olacakmış' gibi hazır bekliyor. İlginç olanı savaşın dünyanın herhangi bir noktasında olması ve bu savaşın iletişim araçlarıyla her eve girerek insanları etkilemesidir" diye konuştu.
Silah üreten 98 ülkenin bulunduğu dünyada ilk 5'inin BM'nin 5 daimi üyesi olan ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin olduğunu savunan Pekşen, "BM'nin bu 5 üyesi dünya silah üretiminin yüzde 88'ini gerçekleştiriyor. Alıcılar da; Çin, Hindistan, Mısır, Türkiye ve bizim ülkemiz 4. sırada. Silahı üretenler zengin, alıcılar da ekonomik anlamda kalkınmaya, bunu yaparken kendisini korumaya çalışan ülkeler. Eğer ülkenin ekonomik düzeyi çok iyi değilse, korunmaya, silahlanmaya daha fazla gereksinim duyuyor. Bu durum, toplumun alt katmanlarına, okullara kadar sirayet ediyor. İnsan ya gücü elinde tutmak veya kendini korumak için silahlanıyor" şeklinde konuştu.

2005 yılında dünya silahlanma ve asker harcamalarına bakıldığında dakikada 3.4 milyon doların silah için harcandığını, bu rakamın bazı ülkelerin sağlık için ayırdığı bütçeden bile çok olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Pekşen, "Afrika, Asya, Ortadoğu ve Latin Amerika yıllık 22 milyar doları silahlanma için ayırıyor. 1 tank parasıyla bin derslikli okul yapılıyor. Türkiye'de 1986'da silah taşıma, ruhsat alma kolaylaştı. Paranız varsa gidip alıyorsunuz. Sayılara ve gerekçeye baktığım zaman 'ülkemde ne kadar çok kuyumcu varmış' diye düşündüm. 'Kuyumcuyum' diyen herkes çok rahatlıkla silah alabiliyor" açıklamasını yaptı.

Silah satışlarının çok kolay olduğunu söylerken, "Ama ben bulundurma ruhsatlı silah almak için çok uğraştım" diyerek adeta şiddete karşı korunmak için de silahlanma yoluna gidildiğini örnekleyen Prof. Dr. Pekşen, şunları söyledi:

"Silahların satışı çok kolaylaştı. 2006 yılında Türkiye silah cehennemi haline geldi. Emniyetin kayıtlarına göre; silahların yüzde 2.8'i poliste, yüzde 37.8'i silahlı kuvvetlerde, doğal olmayan ise yüzde 59.2'sinin sivillerin elinde olması. Bu rakam korkunç. Okullar, şiddet, saldırı diyoruz. Bu rakamlar çok net gösteriyor. Her yıl 98 ülke tarafından yaklaşık 8 milyon hafif silah üretiliyor. 16 milyar adet mermi üretiliyor. Bu çocuk, kadın, erkek fark etmiyor, hepimizin cebinde 2 mermi var demektir. Dünyada 639 milyon silah var, devlet ve sivil dağılımına baktığımızda devlette daha az ve her 10 kişiye bir silah düşüyor. Bu rakamlar bize şiddetin nerelere geldiğini ve bugün niye bunu konuştuğumuzu çok güzel vurguluyor. Dünyanın kötü gidişatını durduracak olanlar da devletleri yönetenlerdir. İnsan nesli bugünden alınacak doğru kararlarla şiddetten kurtulabilir."

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler