Dehşete düşüren olay, 19 Mart günü gece saatlerinde Karahüyük Mahallesi Seymen Sokak'taki bir müstakil evde meydana geldi. 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayan Ali Erensoy, birlikte yaşadığı Ayşenur Bedel'i evin bahçe kapasında yaralı bulduğunu belirtip, yardım istedi. Tabancayla boynundan vurulduğu belirlenen Ayşenur Bedel, sağlık ekibinin müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Otopsi işlemleri sonrası Bedel'in cenazesi, İsmil Mahalle Mezarlığı'nda defnedildi. Polis, şüpheli olarak ihbarı yapan Ali Erensoy ile aynı evde kalan, dini naklı ve akrabası olan Elif Erensoy'u gözaltına aldı. İfadelerinde suçlamaları reddeden şüpheliler, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Tutuklu Ali Erensoy ve Elif Erensoy'un Konya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'Kasten adam öldürme' suçundan yargılanmasına başlandı. Ali Erensoy, mahkemedeki ifadesinde Bedel'i kendisinin öldürmediğini ve suçluların bulunmasını istediğini belirterek, "2019 yılında Ayşenur bana ait olan düğün salonunda işe başladı. O yılın sonlarında ise ilişkimiz başladı. Daha önce de kızımla bireysel tartışmaları olduğu için Ayşenur kızıma vurmuştu. O süreden sonra ayrı kaldık. Bir süre sonra ise tekrar barıştık. Daha sonra ise eski eşim, ben ve Ayşenur birlikte yaşamaya başladık. Daha sonra ise Ayşenur'un eski eşiyle görüşmeye başladığını gördüm ve ayrıldık. Bu olay yüzünden Ayşenur bileklerini keserek intihar etti. Aradan geçen zamanın ardından Ayşenur bana tekrar intihar edeceğini söylediği bir video attı. Ben de vicdanımla hareket ettim. Ona kıyamadım ve barıştık. Tekrar birlikte yaşamaya başladık. Bir süre sonra eşim Ayşenur'la birlikte yaşamak istemediğini söyledi. Bu süre içerisinde sürekli tartışıyorduk. İki kadın arasında kaldım. Daha sonra evleri ayırdım" ifadelerini kullandı.
Olay günü, kıyafetleri almak için Ayşenur Bedel ile eve gittiklerini söyleyen Erensoy, ''Ayşenur arabada kaldı. İçeriye gittim. O sırada 'Pat' diye bir ses duydum. Dış kapının kapandığını zannettim. Eve geldiğimde kıyafet odasının kapısının kilitli olduğunu görünce Ayşenur'dan anahtarı almak için geri döndüm. Daha sonra arabaya geldiğimde Ayşenur'un yüzüstü yerde yattığını gördüm. Kaldırmak istedim. Uyuşturucu kullandığını biliyordum. Ambulansı aradım ve bu süre içerisinde Ayşenur'a suni teneffüs yapmaya çalıştım. Daha sonra ise ambulansla hastaneye götürdük. Olaydan yarım saat sonra Elif'i arayarak durumu anlattım. Ayşenur'u kanlar içerisinde yerde bulduğumu ve yardım etmesini istediğimi söyledim. Ben Ayşenur'a bir şey yapmadım. Suçluların bulunmasını istiyorum. Boşu boşuna cezaevinde yatıyorum, suçsuzum suçluların bulunmasını istiyorum" diye konuştu.
Tutuklu olarak yargılanan Elif Erensoy ise "Olay günü annemin evindeydim. Eve döndüğümde kapıda polisleri görünce korkup tekrar anneme döndüm. Olayla hiç bir ilgim ve bilgim yok. Suçsuzum" dedi.
Elif Erensoy'un avukatı Dilara Çobanoğlu da mahkemedeki savunmasında, "Müvekkilimiz olayın yaşandığı tarihte olay yerinde dahi değildir. Çocuklarını alarak kendi ailesinin yaşadığı farklı bir ikamet adresine gitmiştir. 2 gün ailesinin yanında kalmıştır. Diğer sanık Ali Erensoy, olay günü maktulü yerde yatar vaziyette gördükten hemen sonra, önce 112 Acil Servisi, olaydan yaklaşık 29 dakika kadar sonra müvekkilimizi arayarak, müvekkilimizden yardım istemiştir. Müvekkil Elif’in olaya ilişkin tüm bilgisi bundan ibarettir. Kendisi suçsuzdur" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
(DHA)