Olay, 4 Ocak 2022 tarihinde Beyşehir ilçesi Hamidiye Mahallesinde meydana geldi. İddialara göre, işsiz olduğu öğrenilen 48 yaşındaki Mustafa Koç, eve alkollü gelmesi üzerine eşi Fatma Koç (52) ile tartışmaya başladı. Sözlü tartışmanın büyümesi sonucu Mustafa Koç, çocukları ve eşini darp etti. Çocuklarının sıra dayağına çekildiğini gören Fatma Koç, mutfaktan aldığı bıçakla eşi Mustafa Koç’u göğsünden bıçaklayarak öldürdü. Olaydan sonra polis tarafından gözaltına alınan Fatma Koç, sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın ardından öldürülen Mustafa Koç’un annesi Güllü ile babası Ferruh Koç, oğulları Mustafa Koç’un alkol bağımlılığının bulunduğunu, eşine ve çocuklarına sürekli şiddet uyguladığını belirterek gelinlerinden şikayetçi olmamıştı. Fatma Koç, hakkında kocası Mustafa Koç'u bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle “Eşe karşı kasten öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıkan Fatma Koç’a destek vermek için kızı Güllü Çakır, kayınvalidesi Güllü Koç ve Beyşehirli bir grup kadın Seydişehir Adliyesi önüne gelerek Fatma Koç’un tahliyesini istedi. Adliye önünde kadınlar adına açıklama yapan komşusu Hatice Çörtük, “Ben o kadının neler çektiğini biliyorum. Sabah 6 buçukta her gün 4 yolda karşılaşıyorduk. Dört dörtlük çalışan bir bayandı. Evine iyi bakıyordu hem sopasını yiyordu hem de iyi bakıyordu. Biz her zaman yanındayız. Böyle olaylar bir daha yaşanmasın, her zaman destek için arkasındayız” şeklinde konuştu.
Fatma Koç’un kayınvalidesi Güllü Koç adliye önünde yaptığı açıklamada, gelininin masum olduğunu ve bir an önce serbest kalmasını istediğini söyleyerek, “Gelinim masum Beyşehir şahit olarak gelir buraya. 5 bin lira parayı yavrum topladı. 200 lira 300 lira alkol parası, o para gelmezse akşam dayağı yerdi. Alkol alsa da yavrumu yine ezerdi. Benim gelin olan kızımın bile başından neler geçti. Bilmiyorum tükenmez bu tükenmez. 24 yılın ezgisi var, 16 yaşından beridir de biz çekiyoruz. Alkolsüz durmazdı, alkolü de aldığı an gözü hiçbir şeyi görmezdi. Kedi yavrusunu bile duvara vurdu öldürdü. Ben evladım demeye utanıyorum” dedi.
Fatma Koç’un kızı Güllü Çakır ise, adaletin doğru kararı vereceğine inandığını söyleyerek, ”Ama benim annem masum, şimdiye kadar çektiklerini emin olun burada kimse çekmemiştir. Çekenlerde zaten dayanamazdı. Annem 25 yıldır o hayatı cehennem gibi yaşadı. Hayatı yaşamak değildi aslında, yani bizim için katlanmaktı. Sadece dayakla bitmiyordu. Yani bu öldürücü boyutlara geliyordu. Biz çok dayak yedik, çok şiddet gördük. Bu şiddeti rabbimin izniyle annemin sayesinde hayatta kaldık. Annem olmasaydı belki biz hayatta olmayacaktık şimdiye kadar. Annem masum, annemi biz yanımızda istiyoruz. Bütün herkes annemin destekçisi" diye konuştu.
Görülen davanın birinci celsesinde, tutuklu sanık Fatma Koç ve avukatı ile müşteki sıfatıyla ölen Mustafa Koç'ın babası Ferruh Koç, annesi Güllü Koç ile birlikte 5 tanık hazır bulundu. Kocasını öldürmekten yargılanan Fatma Koç ifadesinde, "Eşim her zaman eve alkollü gelirdi. Olay günü de alkollüydü. Akşam saat 7 civarında geldi. Kendisine kapıyı açtım. Evde ben ve 2 çocuğum vardı. Sendeliyordu, biz de çocuğumla kolundan tuttuk, odaya almak istedik. ‘Sen bana bakmıyorsun, ilgilenmiyorsun’ diyerek kızıma tokat attı. Aileme ve kendi ailesine küfrediyordu. Kendisi uyuşturucuya benzer renkli haplardan kullanırdı. Benden hap almak için para istedi. Ben paranın olmadığını söyleyince bana vurdu. Bizi darp ettiğinde devamlı yüzümüze vururdu. Benim dişlerim kırıldı. Bana ve çocuklarıma da olay öncesinde şiddet uygulardı. 24 senelik evliyiz devamlı şiddet gördüm" diye konuştu.
Fatma Koç ifadesinin devamında şunları söyledi: "Lavabonun kenarında ufacık bir örümcek ağı vardı, onu görünce Hande’yi çağırıp saçından tuttu, tuvaletin betonuna doğru kafasını sürttü. Oğluma da dayak attı. Sokak kapısına doğru geldi. Yandaki mutfak kapısı açıktı. Daha önce kızımın boğazına bıçak dayamıştı. Ben de mutfak kapısına yaklaşınca korktum. Mutfaktaki bıçağa baktı. Ben de aynı şeyi yapacağını düşündüm. Korkutmak amacıyla bıçağı o almadan ben aldım. Bıçağı görünce üzerime geldi. ‘Ben o bıçağı alırsam hepinizi keserim doğrarım’ dedi. O anda Hande’yi saçından tutuyordu. Ben bir elimde bıçak olduğu halde Hande’yi kendime çekmeye çalıştım. Bir anda bıçağı tutan elimi tuttu, onu da bana savurmaya çalışıyordu. Kafasıyla kafama vurunca ben bıçağın nereye gittiğini bilmiyorum, o an bıçak olan elimi çektiği için bıçak girmiş. Ben o an bıçağın nereye saplandığını görmedim. Bıçak girdiğinde eşim herhangi bir ses çıkarmadı. Sonrasında Hande’yi bıraktı ve evin büyük odasına gitti, yüzüstü yere düştü. Yanına gittim kendisini çevirince bıçaklandığını anladım. Polisi çağırdık, polisler gelene kadar ölmüş. 24 senelik evliliğim boyunca çok şiddet gördüm."
Oğlunun ölümüne neden olan gelininden şikayetçi olmayan Mustafa Koç'un babası Ferruh Koç da mahkemede, "Biz oğlum ve gelinimin oturduğu evin üst katında oturuyorduk. Olay günü akşam saatlerinde oğlum elinde içkilerin olduğu siyah poşette eve geldi. Eve girerken bana sövdü, benim oğlum psikopattır. Oğlum çok aksi bir insandır, herkesle kavga eder. Oğlumun küfür ettiğini duyuyordum bir şeye demeye kalksam beni dinlemezdi. Eşimde o esnada mutfaktan yere doğru ayağıyla vurmuş. Oğlum 2 bardak alkol içti mi sarhoş olur, kimseyi tanımazdı. Komşu var, ayıp oluyor desem komşulara da bize de küfür ederdi. Handegül torunum olaydan sonra bizim oraya gelip babasını vurulduğunu söyledi. Biz de hemen indik. Oğlum yüzüstü vaziyette oturma odasında yatıyordu. Şikayetçi değilim. Fatma melek gibi insandır ama oğlum her kötülüğü yapardı. Fatma sinek dahi öldüremez, bu olay istemeyerek olmuştur. Oğlum eve gelirken gördüğüm hali sarhoş bir halde kapının ziline basmadı ayağıyla vurdu. Ben evdeyken yukarıya gelen sesler oğlumun küfür sesiydi. Döveceğim, keseceğim şeklinde sözler söylüyordu. Oğlum eve gelirken ben pencerenin dibinde oturuyordum, küfür etmeye başladı torunlarımı kemerle döverdi oğlum eve girdikten sonra yaklaşık yarım saat kavga oldu" diye konuştu.
Öldürülen Mustafa Koç'un annesi Güllü Koç ise mahkemedeki ifadesinde, "Benim oğlum 17 yaşında bir kız çocuğu kaçırdı. Kanunen, dinen uygun değildi. Kızı geri gönderdik. Sonrasında Fatma ile evlendi. Olaydan 3-4 ay önce oğlum gelinimi dövdü. Gelinimin dişlerinden kan geliyordu. Boğaz kısmında parmak izleri görülüyordu. ‘Oğlum yapma etme’ dedik ancak bizi kovaladı. Biz de bir şey yapamadığımızdan yukarı çıktık. Bizim kapımıza da çok kez bıçakla dayandığı oluyordu. Oğlum alkolün çeşitlerini kullanırdı. Oğlum benden paramızı ve evimizi isterdi, vermezsem diğer çocuklarım İbrahim ve Serkan'ın evlerini yakacağını, kendilerini öldüreceğini söyledi. ‘Oğlum ben ölünce evim senin olsun’ dedim, bana küfretti. Bize sarhoş olduğunda ağır sözler söylerdi. Devamlı bir şekilde bize de zarar verirdi. Olay günü akşam saatlerinde balkona çıktım. Karşıda ileride bir arabadan indi. Eve doğru gelirken sendeliyordu. Alkollüydü, elinde bir siyah poşet vardı. Eve gelirken küfrediyordu. Kapıya zile basmadan ayağıyla vurdu. İçeri girer girmez bağrışmalar başladı. Duvara veya kapıya vurma sesleri geliyordu. Torunum Hande acı acı bağırdı. Torunlarımın ikisi de ‘babacığım’ diye bağırıyordu. Oğlum ‘ben sizi bugün geberteceğim’ diye bağırıyordu. Gelinim de ‘yavrularımı, bizi bırak’ diyordu. Torunum Emrullah’a nasıl vuruyorsa, farklı sesler çıkardı. Hande aşağıdan geldi, ‘babam düştü’ dedi. ‘İçkiden mi düştü?’ dedim. ‘Babam yaralandı’ dedi. Oğlum yüzüstü yatıyordu, gelinim de titriyordu. ‘Anne çocuklarımı alamadım elinden böyle olsun istemedim’ dedi. Şikayetçi değilim. Benim gelinim bir karıncaya dahi basamaz. Benim oğlumun yanında bir başkası olsaydı bir dakika kalamazdı" şeklinde konuştu.
Görülen davanın sonunda Fatma Koç, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, tutuklamanın bir tedbir olması, sanığın sabit ikametgah sahibi oluşu ve tutuklukta geçirmiş olduğu süre dikkate alınarak "Bihakkın Tahliyesi"ne başka bir suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal salıverilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verildi. Ayrıca sanık Fatma Koç'a yurt dışı yasağı konulmasına ve bir sonraki duruşmanın 4 Ekim 2022 tarihinde saat 09.50'de görülmesine oy birliğiyle karar verildi.
(İHA)
Copyright © MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.'ye Aittir.