BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, yeğeninin düğüne katılmak üzere Muş'a geldi. Sakık, havaalanında gazetecilerin ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'nin açıklamalarıyla ilgili sorularını cevaplandırdı. Büyükelçiyle katıldıkları yemekte referandumun gündeme geldiğini kaydeden Sırrı Sakık, sandık başına neden gitmeyeceklerini orada da söylediklerini belirtti. Kürtlerin Türkiye'den ayrılmak istemediklerini ifade eden Sırrı Sakık, haklarının anayasal düzeyde güvence altına alınmasını istediklerini kaydetti. Ak Parti'nin Kürtlerin sorunlarının çözümüyle ilgili çabası dile getiren Sakık, "Ortak vatandan bahsederken bunu hep söylüyoruz, biz yasalar ve anayasa düzeyinde güvence istiyoruz. Ortadoğu bataklığında tek başımıza yaşamak istemiyoruz. Türkiye'nin uluslararası hukuka, yasalar, anayasal düzeyde Kürtleri ve diğer halkları güvence altına alacak bir yasal düzenleme gerektiğini hep söylüyoruz. Zaten referandumda da bunlar olmadığı için biz sandık başına gitmiyoruz. Büyükelçiyle yapılan görüşmede bunlar dile getirildi. 'Siz niye sandık başına gitmiyorsunuz' dediğinde biz de sandık başına gitmemiz için bir neden yok. Yani 12 Eylül Anayasası'nı hazırlayan o faşist generalleri zaten bütün anayasaların tümünde tekçilik, ırkçılık, Türkçülük olduğu için biz karşıyız. Bu başlangıç maddesi durduğu sürece Türkiye'de temel sorunlarımızı çözemeyiz. Diğer halklar kendilerini anayasada görmedikleri için, bu anayasanın sorunlarımızı çözmediğini söyledik. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu sorunların çözümüyle ilgili küçük bir çabası yok. Sohbet bu düzeydeydi. Bize Amerika'dan örnekler verdiler. Ben de Amerika bütün halkların Amerika'sı oldu, bunu başardı, bir siyah Amerika'da başkan oldu. Ne yazık ki bizim ülkemizde biz bütün halkların Türkiye'sini oluşturamadık" dedi
Bir gazetecinin büyükelçinin tespitini nasıl değerlendiriyorsunuz sorusunu cevaplandıran Sakık, "Bu tespit büyükelçinin değildi. Biz Ortadoğu bataklığında yaşamıyoruz dedik. Biz Türkiye'yle birlikte huzurun ve hukukun ülkesini birlikte oluşturarak bir arada yaşamalıyız. Yani Türkiye Avrupa'yla bütünleşmiştir, bütünleşmek zorundadır. Eğer bunu sağlayabilirsek zaten Türkiye'de bu kan ve şiddet de durur. Bu işin panzehiri de İspanya'da Francolar Avrupa Birliği (AB) süresince yapılan o değişim ve dönüşümde yenildi. Biz de bu ülkede bu işin panzehiri, bu ülkenin Francolarını yenebilmenin tek yolu Avrupa Birliği süreci olduğunu söylüyoruz ve Avrupa Birliği sürecini de destekliyoruz. Biz Ortadoğu'da değil Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle bir an önce bütünleşmesi gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu.