Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Sırrı Süreyya Önder ve Pınar Aydınlar, İstanbul’un sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerini "HDP İstanbul Taahhütnamesi" adı altında açıkladı. Açıklamada kente karşı suç işlemeyeceklerini belirten Önder, “Tüm çılgın projeleri iptal edeceğiz. 3. köprüyü durduracağız, yıkacağız. Sebep olduğu zararları bu karar alma sürecine kim katılmışsa, onlardan tahsil edip kent halkının ihtiyaçlarına harcayacağız” dedi. Önder, İstanbul Büyükşeheri Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın seçime 5 gün kala açıklayacağıproje için ise " Seçimden çekilebilir. En sevindirici, çılgın şey bu olabilir" dedi.
Sırrı Süreyya Önder ve Pınar Aydınlar, Taksim’de bir otelde düzenledikleri basın toplantısıyla, İstanbul ile ilgili yapmayı planladıkları projeleri tanıttı.
Konuşmasında, imar ve şehir planlarına aykırı yapılaşmaya izin vermeyeceklerini belirten Sırrı Süreyya Önder, şunları söyledi:
“İmar mevzuatı neredeyse ihlal edilmek için kullanılıyor. Halkın kolektif mülkiyetinde olması gereken ortak alanları özel firmalara satmayacağız. Sahiller, meydanlar, parklar kamunun ortak mülkiyetinde olması gerekiyor. İstanbul'un kaynaklarını üretilemez biçimde tüketen ve ekolojik dengesini bozan, ilan edilmiş ya da yapımına başlanan çılgın ve mega projeleri iptal edeceğiz. Burada son çılgın proje dün gece ortaya çıktı. Kadir Topbaş halkın içine çıkamıyor artık, gerçekten halkın yoğun tepkisiyle karşı karşıya. Toparlama kalabalıklarla bile bu kentte yanında Başbakan olmadan gezemiyor. Herhalde bundan olsa gerek, ‘ayın 25'nde bir çılgın proje açıklayacağım’ demiş. Öyle bir çılgın proje olacakmış ki herkesin mutluluktan ağzı açık kalacakmış. ‘Kanal İstanbul neymiş ki’ diyecekmişiz. Ben gece şöyle bir düşündüm; bu kadar çılgınlıkta bizi ne mutlu edebilir diye. Bir tek şey geliyor aklıma, Kadir Topbaş seçimlerden çekilebilir. En sevindirici, en çılgın şey bu olabilir.”
Sırrı Süreyya Öder, seçilmeleri halinde İstanbul için hazırladıkları çözüm önerilerini 5 madde halinde şöyle açıkladı:
“Toplumun ortak kaynaklarını belediye aracılığıyla halka karşı kullanmayacağız. Konut haklarının ve ortak yaşam alanlarının gaspına; imar ve şehir planlarına aykırı yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Tarihsel ve doğal dokuya aykırı projeleri hayata geçirmeyeceğiz. Halkın kolektif mülkiyetinde olması gereken ortak alanları özel firmalara satmayacağız. İstanbul’un kaynaklarını yeniden üretilmez biçimde tüketen ve ekolojik dengesini bozan, ilan edilmiş ya da yapımına başlanmış tüm ‘çılgın’ ya da ‘mega’ projeleri iptal edeceğiz. ”
Sırrı Süreyya Önder, barış sürecinden de bahsederek, “İlkelerimizden bir tanesi barış, çözüm ve dayanışma belediyeciliğidir. Ayrımcılığa, ayrışmaya ve kavgaya karşı barışı ve dayanışmayı yerelden inşa etmenin hem zorunluluğu hem de biricikliliği üzerine geliştirdiğimiz bir ilkedir bu. Yaklaşık 1 buçuk yıldır bir ateşkes süreci yaşıyoruz. Bu süreç çeşitli biçimlerde hedef alınıyor. İnsanlar nefret söylemleriyle sürecin karşısında bir yere konumlandırılmaya çalışılıyor. Bu kent bir göçmenler kenti ve barış, çözüm ve dayanışma belediyeciliği benim en çok sevdiğim ilkem oluyor” dedi.
Partilerinin diğer partilerden temelden farklı olduğunu dile getiren Sırrı Süreyya Önder, şöyle devam etti:
“Biz ‘3. köprüyü durduracağız’ diyoruz. Diğer partiler de bu köprünün inşaat faaliyetlerinin geri döndürülemez tahribatlarını bilmelerine rağmen, ‘Bu belediyenin konusu değil. Biz Ankara'ya gideceğiz ve onları ikna etmeye çalışacağız’ diyorlar. Egemenlerin kullandığı çok alçakça bir söz var: 'Bunlar 1. köprüye de karşı çıktılar.' Herkes de bunu bir suçmuş gibi üzerinden atıyor. Evet bu kentin katliamı 1. köprünün yapımıyla başlayan bir süreçtir. 1. köprü bu kenti karayoluna dönüştürmenin ilk ve en önemli adımıydı. Bu yapıldıktan sonra sürekli yenisini doğuracak, sürekli yenisine ihtiyaç duyacak, bir diyalektik hayata geçiyordu. İşte bu nedenle ‘2. köprüyü yaparsak çok rahatlayacağız’ anlayışıydı. Şimdi ise bırakın 3. köprüyü, 13. köprüyü de yapsanız ne kent rahatlıyor ne de nefes alacak alanlar kalıyor. 3. köprüyü durduracağız, yıkacağız. Sebep olduğu zararları bu karar alma sürecine kim katılmışsa onlardan tahsil edip kent halkının ihtiyaçlarına harcayacağız. Biz bu kentte muhalifken yağmalanmasına mevzuata bakmadan izin vermedik. Onlar hırsızlık yaparken mevzuata mı bakıyorlar?”
Suyun bir hak olduğunu ve parayla satılamayacağını dile getiren Sırrı Süreyya Önder, “Bu bizim olmazsa olmaz ilkelerimizden birisidir. Evlere hane başı 10 ton suyu ücretsiz sağlayacağız. Yeni barajlar yapmayacağız, mevcut barajların iyileştirilmesiyle işe başlayıp bu kentte herkes için adil, eşit bir şekilde çözümleneceğine inanıyoruz” dedi.
Kırmızı çizgilerinden birinin de eko sistem olduğunu anlatan Sırrı Süreyya Önder, şöyle konuştu:
“Korunan bir doğa, tükenmeyen bir şehir düşüncesinden hareket ediyoruz. İstanbul'un kuzeye yayılmasını durduracağız. Istrancalar ve Çekmece göllerinden başlayıp boğaza uzanan ve oradan da başlayıp Şile'ye kadar uzanan bir özel koruma alanı oluşturacağız. Bu kuşakta yapımı planlanan 3. havalimanı, 3. köprü, Kanal İstanbul ve Kadir Topbaş'ın 25'inde açıklayacağı istifa hariç o çılgın proje her neyse iptal edeceğiz. Belediye kepçeleri bu kenti hep betonlaştırdı. Hükümet bu projeleri, merkezi olarak yapmaya devam ederse bir savunma hattı olarak belediyenin bütün iş makineleriyle o alana girişi yasaklayacağız. Kepçenin önündeydik, dümenine geçeceğiz ve bu zalimlere karşı kullanacağız. Öyle CHP'nin dediği gibi gidip hükümetle konuşacakmışız, sanki o hükümette o akıl yok. Bu işler 'Kadir ağabey' demekle çözülmez, direnerek çözülür. Biz muhalifken direndik, bu kentin yönetimine geldiğimizde herkes neler yapabileceğimizi kestirebilir.”
İstanbul’a trafik çözüm önerilerini sıralayan Sırrı Süreyya Önder, herkesin aynı şeyleri söylediğini ancak çözüm konusunda adım atılmadığını belirterek, trafiğin politik bir sorun olduğunu ve çözümünün de dengeli ve bütünleşik bir toplu ulaşım sistemiyle çözülebileceğini anlattı. Önder ayrıca Gezi Parkı’nda oluşturacakları ‘Gezi Barış ve Kültür Vadisi’yle İstanbul’a Taksim’den Şişli’ye uzanan dev bir yeşil alan kazandıracaklarını söyledi.
Pınar Aydınlar da merkezden değil yerinden yönetimle İstanbul’un HDP ile sorunlarına çözüm bulacağını belirterek, “İstanbul HDP ile yoksulluğunu yenecek, halklarıyla barışacak, inanç gruplarını tanıyacak, engelliler onurlu ve özgür bir yaşam sürecek, kadınlar güçlü ve eşit olacak. Oluşturulacak kadın ve gençlik merkezleriyle İstanbul gençlerden öğrenecek, çocukları sevecek, yaşlılarıyla yaşayacak, LGBTİ dostu bir şehir olacak” diye konuştu. (DHA)