Raporda, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti niteliklerini değiştirerek yerine şeriat düzenini getirmeyi amaçlayan, illegal "Fethullah Hoca'nın Talebeleri" adlı örgütün, tüm Türkiye'de olduğu gibi "teşkilat" içerisinde de örgütlendiği kaydedildi. Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre, örgütün özellikle hareket noktası olarak seçtiği polis kolejleri, akademisi ve okulları içindeki faaliyetlerini, teftiş kurulunun yazısına bağlı olarak askıya aldıkları anlatılırken "Buna rağmen sempatizan kadroları ile bağlarını zayıflatmamak için toplantı ve çalışmalarını yoğun olarak sürdürdükleri ve illegaliteye son derece bağlı kaldıkları gözlenmiştir" denildi.
‘ZEKİ ÖĞRENCİLERİ SEÇİYORLAR'
Örgüt elemanlarının Ankara Polis Koleji öğrencilerinin yüzde ellisine yakın bir kesimi ile çeşitli şekillerde temas kurduğu vurgulanan raporda, şu belirleme ve değerlendirmeler yer aldı:
"Kendilerine yakın olanlar üzerindeki ajitasyon çalışmalarını sistemli olarak yürütmektedirler. Örgütün yapılanmadaki temel stratejisine bağlı olarak, devlet dairelerinin önemli yerlerine yerleşme planını, en tabandan uygulamaya koymaları teşkilatımızda da gözlenmektedir. Gelecekte emniyet teşkilatının bürokratlarını oluşturacak polis koleji öğrencilerinin, koleje seçiminden itibaren her aşamada sistematik bir çalışmanın yürütüldüğü görülmektedir. Örgütün tüm yurt sathında çeşitli görünümler altında kurulu bulunan vakıf ve evlerde ailelerinin izni ile yetiştirilen zeki, çalışkan öğrencilerin meslek okullarına yerleştirilme planında polis kolejleri de payını almıştır. "
‘OKUL İMAMLARI'
Yerleştirilen öğrencilerin koleje geldiklerinde hiyerarşik sıra içinde sınıf, dönem ve okul imamları ve kadrolarının denetiminde görüşleri doğrultusunda eğitildiklerine işaret edilirken sınıfların ve okulun kendi bünyesinde sorumlu imamlarının olmasına karşın örgüte karşı asıl sorumlu olanın dışarıdan bir üniversite öğrencisi olarak yapılandıkları anlatıldı.
Raporda, cumartesi ve pazar günleri öğrencilerin, sınıf imamlarının belirlediği adreslerde 5-6 saatlik eğitim çalışmasına katıldıkları belirlemesi yapılırken polis koleji ile polis akademisi öğrencilerinin birbirleri ile karşılaştırılmamasına özen gösterildiği belirtildi. Bir örneğe yer verilen raporda öğrencilerin bir terziye ait işyerinde sivil elbise giyip belirlenen toplantı evine gittikleri vurgulandı. Yapılan toplantılarda masumane sohbet ve çay partilerinden sonra Nur Külliyatı ile ilgili kitapların okunması ve açıklamaları yapılarak Fethullah Gülen'in kaset ve videolarının izlettirildiği belirlemesi yapıldı. Raporda, öğrencilerin konulara olan yatkınlıklarına göre değişik grup toplantılarına katıldıkları kaydedildi.
Raporda, tüm öğrencilerden sorumlu olan ve direkt Gülen'den talimat alan kişiye "Ankara Valisi" dendiği anlatıldı. Örgütün, önemli haberleşmelerde kurye kullandığı ve telefon görüşmesini asgari seviyede tuttukları anlatıldı.