HABER

SSK ve Bağ-Kur affı yanlış

TRABZON (İHA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, SSK ve Bağ-Kur birikmiş prim alacaklarının yeniden yapılandırılarak affedilmesini doğru bulmadığını, bunun prim borcunu düzgün olarak ödeyen vatandaşa bir haksızlık olduğunu belirterek, yeni uygulamanın prim tahsilatlarında da bir düşüşe neden olacağını söyledi.

'Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Kuruluşları Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı'na katılmak üzere dün akşam havayoluyla Ankara'dan Trabzon'a gelen Bakan Murat Başesgioğlu, bu sabah Bağ-Kur ve İş-Kur İl Müdürlükleri'ni ziyaret ederek yetkilelerden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ardından Zorlu Grand Otel'de gerçekleştirilen 'Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Kuruluşları Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı'na katılan Bakan Başesgioğlu, burada açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında gündemde olan SSK ve Bağ-Kur birikmiş prim borçlarının affedilmesine değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, SSK ve Bağ-Kur birikmiş prim borçlarının affedilmesini doğru bulmadığını söyledi.

Bu uygulamanın prim borcunu düzgün olarak ödeyen vatandaşa yapılmış bir haksızlık olduğunu kaydeden Bakan Başesgioğlu, "Bu alacaklar diğer kamu alacaklarından ayrı tutulmalıdır. Bu alacaklardan vazgeçmek mümkün değildir. Zaten biz primin aslını affetmiyoruz, bunu mutlaka tahsil edeceğiz. Ancak prim ödemelerdeki düşüşten dolayı yeni bir düzenleme ihtiyacı doğmuştur. Bu konudaki tartışmaları bir an önce sona erdirmek istiyoruz. Ayrıca bu prim borçlarındaki affedişlerden sonra prim tahsilatlarında önemli bir düşüş yaşanmaktadır" dedi.

Hükümet olarak geniş kapsamlı bir sosyal güvenlik reformu hazırlığı içinde olduklarına dikkat çeken Başesgioğlu, "Türkiye şu andaki parametreleriyle bir sosyal güvenlik reformuna ihtiyaç hissetmektedir. Sosyal devlet olmanın gerekliliklerini yerine getirirken, yeni bir yapılanmaya ihtiyaç vardır. Eskiden halk birbiriyle yardımlaşma, dayanışma içindeydi. Artık zamanımızda bırakın komşuları, akrabalar bile birbirinden haberdar değildir. Bu artık bizatihi devletin görevi olmuştur. Zaten sosyal güvenlik reformunun amacı da kulu kula muhtaç etmemektir. Bu nedenle sosyal güvenlik alanında yeni reformlar yapılması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bazı Avrupa ülkelerinde işsizlik oranı Türkiye'den daha fazladır. Ancak bizde işsizlik yapısal bir hal almıştır. Bu ülkelerde ise sosyal güvenlik sisteminin daha güçlü olması nedeniyle işsizliğin ekonomik ve sosyal sıkıntıları bizdeki kadar hissedilmemektedir. Bu nedenle Türkiye'nin bir sosyal güvenlik reformu yapması gerekmektedir" diye konuştu.

Türkiye'nin çok önemli oranda genç bir nüfusa sahip olduğunu ancak bunun avantajını kullanamadığını ifade eden Bakan Başesgioğlu, "Sahip olduğumuz genç iş gücünün avantajını kullanabilmek için öncelikle bu iş gücünü eğitimli hale getirmeliyiz. Bunu yapabilirsek yabancı sermayeyi ülkeye çekmemiz de kolaylaşır. Bunun yolu da mesleki eğitimden geçer. Maalesef ülkede bunu sağlayamadık. Bugün Türkiye'de eğitim ile iş dünyası, üniversite ile sanayi arasında sağlıklı bir bağ yoktur" şeklinde konuştu.

Sosyal güvenlik sisteminin olumsuz eksiklerine de dikkat çeken Başesgioğlu, "Sistemin bugünkü sıkıntılarından birisi de yoksulluğu gidermede başarısız olmasıdır. Yapılan istatistiklere bakılddığında Türkiye'de yoksulluk sıralamasında ilk üç sırada geçiçi mevsimlik işçiler, kırsal kesimdeki aile işçileri ve 15 yaşın altındaki çalışan kesim gelmektedir. Bu yıl sosyal güvenlik kurumlarının hazineden alacağı para 22,5 katrilyon liradır. Fakat bu paradan ilk üç gruptaki kişilere tek kuruş gitmemektedir. Sosyal güvenlik sisteminin bu anlamda görevini yerine getirmediğini görmekteyiz" dedi.

SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın yeni reformla tek çatı altında birleştirileceğini ve tek elden hizmet verileceğini ifade eden Başesgioğlu, "Bizim niyetimiz bu üç kurumda çalışan hiçkimseyi dışarda bırakmamaktır. Bunu söylerken sizler de yeni döneme, konsepte kendinizi uyarlamalısınız. Artık herşey tek çatı altında yürütülecektir" ifadelerini kullandı. Emeklilik yaşının yükseltilmesi konusunda bir çalışma içinde olmadıklarını belirten Başesgioğlu, "2035 yılında ortalama yaşam süresinin artması ihtimali gündemdedir. Buna bağlı olarak emeklilik yaşının artırılması da gündemdedir. Ancak şu anda hükümetimiz emekllik yaşında bir artışı öngörmemektedir" şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda sosyal güvenlik kurumlarının illerdeki yöneticilerine seslenen Başesgioğlu, şu tavsiyelerde bulundu: "Müdürlerimizi zamanlarının çoğunu koltuklarında geçiren müdürler olarak görmek istemiyorum. Piyasanın içinde olacaksınız. Yerel yönetimlerle, valilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve sendikalarla işbirliği içinde olmasınızı istiyorum. Ayrıca sosyal güvernlik kuruluşları olarak da bir dayanışma ve yardımlaşma içinde olamanızı bekliyorum"
Konuşması sonrasında Trabzon 18. Bölge Eczacılar Odası Başkanı Nevzat Akman, Bakan Başesgioğlu'na yaptıkları başarılı çalışmalar nedeniyle plaket takdim etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Kuruluşları, Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı basına kapalı olarak 10 ilin sosyal güvenlik kuruluşlarının temsilcilerinin ana faaliyetlerinin sunumunun yapılmasıyla devam etti.

En Çok Aranan Haberler