ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB İlerleme Raporu ile ilgili olarak TBMM'de yaptığı konuşmada, "Müzakere başlamış bir ülke, tam üye olma sürecine girmiş bir ülkedir. Müzakereler bunun için yapılmaktadır. Bu, sonuç değil, başlangıçtır, bir zihniyet değişimidir, milletimizin zaferidir" dedi.
Erdoğan, iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle ve toplumun bütün katmanlarıyla hep birlikte 17 Aralık tarihine kadar, 40 yıldır bu yönde atılan adımlardan daha güçlü ve elbirliğiyle adımlar atılması gerektiğini ve bütün tereddütlerin ortadan kaldırılarak gerekli müzakerelerin en kısa zamanda başlatılabileceği mesajını verdi.
TBMM Başkanlığı seçimlerinin 3. turundan önce TBMM'de hükümet adına söz alan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son iki günü ve AB İlerleme Raporu'nu değerlendirdi. Strasbourg'da yaptığı toplantıları son derece 'dolu dolu' olarak nitelendiren Erdoğan, iktidarıyla, muhalefetiyle oradaki bütün Türk milletvekillerinin saygınlığını da yabancı parlamento temsilcileri ve milletvekillerinin temsil ettiğini belirtti.
Avrupa Parlamentosu'na Türkiye'nin AB sürecinde özellikle son yıllarda yaptıkları önemli ve devrim niteliğindeki değişiklikleri anlattığını kaydeden Erdoğan, "AB üst yönetimi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı'yla görüşme imkanı buldum. Görüşmem sırasında muhataplarıma, Türkiye'nin AB mimarisi içinde üstleneceği rol ve görevlerde her türlü katkıyı yapacağını söyledim" dedi.
Erdoğan, Avrupalı muhataplarının da bu sözlerinden ve yapacakları katkıdan duyacakları memnuniyeti dile getirdiğini söyledi.
"AB üyeliğiyle ilgili perspektife yönelik de çok farklı görüş alış-verişinde bulunduğumuz AB üyesi ülkelerin temsilcileriyle görüşme fırsatımız oldu" diyen Erdoğan, "Özellikle dünkü hükümet açıklamamızda belirttiğimiz üzere AB Komisyonu raporunda ülkemizin AB'ye uyum yönünde attığı adımları kapsamlı bir biçimde değerlendirdikten sonra üye ülkelere Türkiye ile müzakerelerin başlaması yönünde net bir tavsiyede bulunulmuştur. Bunu açıkça görüyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, dün açıklanan İlerleme Raporu'nun Türkiye'nin AB yolunda önemli bir eşiği aştığının ifadesi olduğunu belirterek, "Bu bir sonuç değildir. Bu aslında bir başlangıçtır. Şüphesiz ki önümüzde zor günler vardır. Şu ana kadar nasıl ki iktidar muhalefetiyle parlamento içinde el ele verdiysek, parlamento dışında sivil toplum örgütleriyle el ele aşıldıysa, bundan sonraki süreci de başararak, aşacağız. Bu sadece Parlamento içinde bizlerin başarısı değil. Aslında bu milletvekillerimizin de bu sürece katkısıdır" dedi.
Erdoğan, açıklamalarında 'ayrımcılık' anlamına gelebilecek ifadeler olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Bu alınan kararı olumlu, dengeli, net bulmakla birlikte komisyonun müzakerelerin yöntemine ilişkin bazı değerlendirme ve önerilerini 17 Aralık'taki AB zirvesine kadar müzakerelerin başlatılmasıyla ilgili siyasi kararı verecek olan Avrupalı dostlarımızla birlikte gözden geçirme fırsatını bulacağımızı sanıyorum. Bu süreci de başlatmış bulunuyoruz. Bu değerlendirmelerimiz daha önceki uygulamalardan farkı olarak Türkiye için ayrımcılık anlamına gelecek özel koşullar oluşturacak şekilde yorumlanmaması için yapılacak bir mesainin çok yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu görüşme sürecini başlatmış bulunuyoruz. 17 Aralık'ta siyasi kararı olacak olan devlet ve hükümet başkanları, komisyon raporunu beklediklerini, buna göre hareket edeceklerini, bundan önceki görüşmelerimde şahsıma, arkadaşlarıma da bildirmişlerdir. Hatta 2002 Kopenhag Zirvesi'nde bildiğiniz gibi kapanış bildirgesinde yer alan şu ifade çok önemliydi, o da 'Kopenhag siyasi kriterlerini Türkiye'nin yerine getirmesi halinde gecikmeksizin müzakerelere başlamasına' bu ifade tabii ki çok önemli. İnanıyorum ki ahde vefa göstermek suretiyle hiçbir tereddütte mahal bırakmayacak bu kelimeye zannediyorum uyulacaktır" diye konuştu.
Gerek Türk basını olarak gerekse şu ana kadar bu sürece destek verenlerin aynı desteği bundan sonra da sürdürmelerinin işlerini kolaylaştıracağını ve hızlandıracağını kaydeden Erdoğan, "Zira Türkiye artık gerek ülkemizde, gerek milletimizde, gerekse tüm Avrupa ve Avrupa'daki dostlarımızla birlikte bir dönemeci şu anda evet aşmaktadırlar. Burada yine bir gerçeği özellikle vurgulamak isterim. Uzun ince bir oldayız. Bu yolculuğumuz esnasında dayanışmamız hiçbir zaman eksik olmamalı ve üzerimize düşüne en iyi şekilde yerine getirmek suretiyle AB müktesebatının içerisinde ne varsa bunların gereğini ve uyumdaki eksikliklerimizde şüphesiz ki müzakere esnasında yine bazı şeyler ortaya çıkacaktır. Bunları da süratle yerine getirecek bir parlamentomuz var. Bunun yanında tabii uygulamaya yönelik atılacak adımlar vardır. Zaten biliyorsunuz ki sıkıntı buradadır. Neden? Bu zihniyet değişimidir, bu zihinsel değişimdir, bu bir süreçtir. Bu zihniyet değişimini, en doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye 70 milyon vatan evladına kabul ettirecek şekilde bunun çalışmasını yapmak durumundayız ve bunu ne kadar büyük ölçüde gerçekleştirirsek süreç o kadar hızlanacaktır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, rapordaki zamanla ilgili çeşitli spekülasyonların bulunduğuna işaret etti ve bu konuda da spekülasyonların yapıldığını kaydederek, "Zamanla ilgili çok değişik ifadeler kullanılıyor. Askıya alınmak, tarih verilmedi gibi. Bunlara artık iltifat etmenin lüzumu yok. Müzakerelere başlayan bir ülke tam üye olma sürecine girmiş bir ülkedir. Müzakere bunun için başlatılır. Yani tam üyeliğe kabul edilmeyecek bir ülke için müzakere kavramının ne anlamı olacak? Kaldı ki bu, Helsinki'de aşıldı, Gümrük Birliği'nde aşıldı. Katkısı olan geçmiş bütün siyasilere huzurunuzda ayrıca teşekkür ediyorum. Tabii ki bu günlere durup dururken gelmedik. Bu süreç şu andaki bana göre bir finalin adımlarıyla. Bu finali de birlikte attık" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bu konuşmasının ardından özellikle AK Parti milletvekilleri tarafından ayakta uzun süre alkışlandı.