"Tehlikenin sorumlusu Baykal'dır"

BALIKESİR (İHA) - Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Güre Beldesi'ne özel helikopteri ile gelen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ünlü ozan Ali Ekber Çiçek'in ölümünün 40. günü nedeniyle düzenlenen anma törenine katıldıktan sonra açıklamalarda bulundu.

Tören sonrasında Güre Saruhan Otel'e gelen ve bir açıklama yapan Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, "Özellikle genel seçimlerin yaklaşması, cumhurbaşkanlığı takviminin giderek işlemeye başlaması da siyasi havayı gerginleştiriyor. Kimse rejimi bu kadar gergin hale getiremez, getirmemelidir. Nihayet bu bir seçimdir. İçimizden birisini, elbette en layık olanını seçeriz. Ancak öyle görülüyor ki, bu seçimlere yine gergin gireceğiz. Bu durum yurttaşlarımızdan değil, siyasetçilerimizden kaynaklanıyor.

Seçim kanunu ve siyasi partiler kanunu ivedilikle değiştirilmelidir. Bunu hiçbir parti lideri söylemiyor. Bunu ısrarla söylemeye devam edeceğim. Avrupa Birliği'nin kapısındayız. Meclis aritmetiği belli. En küçük bir esintide piyasanız, döviziniz yerinden oynuyor. Seçim öncesi senaryolara artık Türkiye'de yer yok" dedi. CHP lideri Deniz Baykal'a yüklenen Sarıgül, "Eğer cumhuriyet Deniz Baykal'ın söylediği gibi tehlikede ise bunun baş sorumlusu yine Deniz Baykal'dır" diye konuştu. Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olduğunu da vurgulayan Sarıgül, "Elbette sıkıntılarımız var. İçte sıkıntılarımız var, dışta sıkıntılarımız var. Türkiye bunları aşacak güçtedir. Ancak bugünlerde bu sıkıntıları bahane ederek mensubu bulunduğum, gençlik kollarından yetiştiğim partimin doğrultusunu değiştirmeye kalkanlar var. Demokratik ve laik cumhuriyet öksüz kaldı, yetim kaldı. 'Ey sağcılar, ey liberaller, ey muhafazakarlar, gelin şu cumhuriyeti kurtaralım' deniyor. Eğer cumhuriyet, Deniz Baykal'ın söylediği gibi tehlikede ise bunun baş sorumlusu yine Deniz Baykal'dır. Geçmişte cumhuriyetimizin en büyük, güvencesi ve örgütlü siyasal gücü olan Cumhuriyet Halk Partisi'ni bugün içine düştüğü duruma getiren yine kendisidir. Laik cumhuriyet ve demokrasi konusunda hiçbir kuşkusu ve tereddüdü olmayanları partiden kovup, cumhuriyetçileri, demokratları parçalayıp darmadağın ettikten sonra şimdi de orta sağdaki ve muhafazakar kesimdeki demokratları dağıtmaya çalışıyor. Mevcut genel başkanın bu konuşmaları, çok önemli ve ciddi bir itiraftır. Açıkça şunu söylemeye çalışıyor. 'Cumhuriyet Halk Partisi'ni o hale getirdik ki, laik cumhuriyeti koruyacak gücümüz kalmadı. Ey sağcılar, ey muhafazakarlar yardıma gelin' demek istiyor. Halkı siyasal örgütsüz ve partisiz bırakan kendisidir. Laik cumhuriyeti öksüz ve yetim bırakan kendisidir. Ayrıca samimi bulmadığım bu çağrıya kendisinin bile inandığını sanmıyorum. Bakınız Baykal, 'Türkiye ilk kez laikliği savunmayan bir iktidar ile karşı karşıyadır' diyor. Bu sözlerinden tam 1 gün sonra suçladığı iktidarın başbakanıyla Odalar Borsalar Birliği'nin genel kurulunda el ele tutuşarak, kollar havada birlik beraberlik pozları veriyor. Bu davranışıyla, bu görüntüsüyle önder olması mümkün değil, inandırıcı olması mümkün değil. Cumhuriyet Halk Partisi'nin doğrultusu, Mustafa Kemal ile başlayan, İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve halkın iradesiyle şekillenen bir doğrultudur" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin doğrultusunu yerinden oynatmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini açıklayan Sarıgül, "Türkiye'de siyaset belirleme yeteneği olmayanların partinin rotası ile oynamaya hakkı yoktur. Beceriksiz ve basiretsiz yöneticiler devri kapandı. Gidecekler ancak gidişi geciktiriyor. Siyaset kendini tatmin etme yeri değildir. Siyaset sorunları çözmektir. Er geç Türkiye'nin bu kısır siyasi yapısını değiştireceğiz" şeklinde konuştu.