AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada Teknoloji Geliştirme Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'ni, TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirmişti.
Kritik kanun teklifi dün Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı.
İYİ Parti Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, orta gelir tuzağına takılıp kalan, hatta geriye düşen Türkiye'nin çıkış yolunun, genç kuşağını çok iyi eğitip, ileri teknolojilerde etkin olmasından geçtiğini söyledi.
Altıntaş, Ağustos 2021 itibarıyla faaliyette olan teknokentlerde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firma sayısının 5 bin 920'ye, istihdam edilen personel sayısının 60 bin 750 kişiye ulaştığını belirtti. Altıntaş, bu bölgelerde tamamlanan Ar-Ge projesi sayısının 36 bin 963, yürütülen Ar-Ge projesinin 10 bin 208 olduğunu, bu merkezlerde 317 yabancı veya yabancı ortaklı firmanın yer aldığını anlatarak, ancak durumun, rakamlarda göründüğü gibi olmadığını savundu.
Başarıları küçümsemediğini dile getiren Altıntaş, "Bunlar yapılmasa durumumuz çok daha vahim olacaktı ama bu sayılar hep girdileri söylüyor, bizim amacımız çıktılar olmalı. Yani teknoloji ihracatımız ne durumda, dünyada tanınan kaç teknoloji firmamız var, diğer ülkelerden daha iyi yaptığımız hangi ürünler var? Örneğin Kovid-19 aşısı geliştirmede ilk 5 ülke arasına girebildik mi?" diye sordu. Teknolojik dönüşüm için genç nüfusun yararlı, hatta gerekli olduğunu dile getiren Altıntaş, "Ancak, eğitilmemiş ve yetkinlik kazanamamış genç nüfus daha çok problemlere yol açabilecektir. Gençlerimize ülkelerinde kendi yeteneklerine uygun işler ve bu yetenekleri en iyi şekilde değerlendirebilecekleri bir sektör yapısı sunmak bizim sorumluluğumuzdadır." diye konuştu.
Teklifte teknoparklarla ilgili birçok değişiklik öngörüldüğünü anımsatan Altıntaş, bu değişiklikleri, mevcut yasaya göre daha iyi bir durum olarak, olumlu bulduklarını söyledi.Altıntaş, teknoparklara teşvik verildiğini ancak ihracatta yüksek teknolojili ürün oranının sürekli azaldığını ileri sürdü. Teknoparkı olan tüm üniversitelerin içinin, teknopark statüsünde olmasını, firmaların, üniversite binalarının arasında yer almasını öneren Altıntaş, "Bu teklifin teknolojik girişim, Ar-Ge ve yenilik temelli üretim için iyi niyetle hazırlandığını ama yetersiz ve acele hazırlandığını düşünüyoruz. Teknopark firmalarına sağlanan desteklerin aynısının Ar-Ge ve tasarım merkezlerine de sağlanması iyi olurdu." dedi.
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, teklifin tümü üzerinde grubu adına yaptığı konuşmada, 21. yüzyılda bilim ve teknolojinin, ekonomik hayatın yanında toplumsal hayatı da etkileyen bir alana dönüştüğüne dikkati çekti.Teknoloji bilgisine sahip olmanın, hem ülkeler arası hem de şirketler arasında rekabeti farklı alanlara taşıdığını, bu alanlara yatırımları tetiklediğini kaydeden Başkan, bu yatırım alanlarından en önemlisinin, teknoparklar, teknoloji geliştirme bölgeleri olduğunu anlattı. Gelinen süreçte Ar-Ge ekosisteminin gelişmişliğinin giderek arttığını, Ar-Ge kültürünün önemli ölçüde geliştiğini dile getiren Başkan, "Artık Ar-Ge kültürünün önemli bir bölümü ticarileşmekte ve yurt dışına da ihraç edilmektedir. Bu teklifle destek, teşvik ve muafiyetlerin süresinin uzatılarak üreten, istihdam oluşturan, üretim yapısında yüksek teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli ürünlerin payının artırılacağı, insan gücünün niteliğinin geliştirileceği, yüksek teknoloji yatırımlarına büyük destekler verilerek teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten bir ülke olunması hedeflenmektedir." bilgisini paylaştı.
Başkan, Türkiye'nin, teknoloji ve savunma sanayisinde dışa bağımlılıktan kurtulmasının yanı sıra teknoloji ihracatı yapan bir konuma gelmesinin, son derece önem taşıdığını vurgulayarak, bu konuda en çarpıcı örneğin, geçtiğimiz aylarda Dağlık Karabağ'ın işgalden kurtuluşunda kullanılarak büyük bir destan yazan yerli ve milli SİHA'lar olduğunu anlattı.
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, teklifin, teknoloji bölgelerindeki faaliyet yürüten şirketlere bazı imtiyazlar getirdiğini ifade ederek, teknolojik gelişimin, şirketlere tanınan vergi muafiyetleriyle olmayacağını kaydetti.Teknolojiyi, bilimin, bilimsel çalışma ve bilimle donatılmış insanın ürettiğini dile getiren Kenanoğlu, "Siz, vergi muafiyetleri, şirketlere birtakım haklar tanıyarak ülkenin teknolojik bir atılım sağlayacağını bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Bilim, öncelikle özgür, özerk üniversitede olur. Üniversitelerin özerkleştirilmesi, bilim yuvaları haline getirilmesi gerekir. Siz ne yapıyorsunuz? Üniversitelerin kapısına kelepçe vuran bir iktidar halindesiniz. Sorgulayan akla kelepçe vurmayı hedefliyorsunuz, bu size teknolojik gelişimi sağlamaz." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, teknoparkların, Türkiye'nin sanayisinde ve ihracatında katkısının en yoğun olmasını bekledikleri alanlar olduğunu belirterek, "Teknoparklar doğru bir sanayi politikası ve teknoloji anlayışıyla, köklü bir reformla, hukuka bağlı, beyin göçünü tersine çevirebilen ve kralına göre değil, kuralına göre işleyen demokratik hukuk devletinde düzlüğe çıkar." dedi.
Her gelen bakanın, yeni hedef ve kurallar belirlememesi gerektiğini kaydeden Tarhan, sanayi ve teknolojinin ancak istikrarlı bir piyasa düzeninde rahat bir zemine kavuşacağını söyledi. Tarhan, "Aksi halde bugünkü sanayi politikası, her sektörün ayrı telden çaldığı bir gürültü halinde kalır. Bu teklif, sanayi politikasında köklü bir değişiklik olmadan, zihniyet değişikliği yaşanmadan, kısacası siz iktidardan ayrılmadan bir işe yaramayacaktır. Girişimciler bir kez daha vergi teşviki, süre uzatımı ve küçük istihdam destekleriyle oyalanacaktır." ifadesini kullandı.
Teklifle, alanında uzman olmayan kişilere sınırsız yetkiler verildiğini savunan Tarhan, böyle teknolojik bir gelişim olamayacağını belirtti. Tarhan, Ar-Ge ve üniversitelere daha fazla kaynak aktarılmadığı, sanayi için gerekli yatırım imkanları sağlanmadığı sürece yerlerinde saymaya devam edeceklerini kaydetti.
AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, emek yoğun ekonomiden bilgi ve teknoloji yoğun ekonomiye geçişin en önemli parametrelerinden birinin de teknoloji geliştirme bölgeleri; teknoparklar olduğuna işaret etti.
Köktaş, 2001 yılında çıkarılan kanunla kurulan teknoloji geliştirme bölgelerinin, yasal bir zemine ilk kez kavuşturulduğunu anımsatarak, 2011 yılından itibaren 87 teknoloji geliştirme bölgesi kurulduğunu, bunlardan 72'sinin faal, diğerlerinin yapısal inşaatlarının tamamlanmak üzere bulunduğunu bildirdi.
Teknoparklarda, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde tamamlanan proje sayısının 85 bin 312'ye, aynı merkezlerde yürütülen Ar-Ge proje sayısının 27 bin 562'ye, tescil edilen patent sayısının 8 bin 478'e ulaştığına dikkati çeken Köktaş, "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Kanun'la oluşturulan yapılar birbirini tamamlayan ekosistemlerdir. Bu sayede teknopark ve Ar-Ge çalışma ürünü olarak sayabileceğimiz birçok ürün ortaya çıkmıştır. " dedi.
Teklifin getirdiği düzenlemeler hakkında bilgi veren Köktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüksek katma değerli ürünlerin payının artırılacağı Ar-Ge ve yüksek teknoloji yatırımlarına büyük destekler vererek teknolojiyi tüketen değil, teknoloji üreten bir ülke konumuna gelinmesi hedeflenmektedir. Hükümetlerimiz teknoloji, Ar-Ge ve tasarım merkezlerine önem vererek teknolojide atacağımız milli adımların küresel risklere karşı ve dış şoklara karşı sigortamız olduğunu çok iyi bilmektedirler. Türkiye'nin yeni büyüme hikayesinin Ar-Ge ve teknolojinin önderliğinde yüksek katma değerli üretimle yazılacağını çok iyi bilmekteyiz. Bu hikayede başrolü siyasi istikrar, güçlü hükümet, yenilikçi özel sektör ve nitelikli beşeri sermaye paylaşacaktır. Bunları güçlendiren her ülke gelecekte, dünyada teknolojiden ve üretimden söz sahibi olacaktır."
TBMM Başkanvekili Haydar Akar, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
(AA)