ANKARA (ANKA) -Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda, Telekulak alt komisyonunun raporu CHP ve MHP'nin muhalefet şerhiyle kabul edildi.
Komisyonun MHP'li üyesi Mehmet Ekici ve CHP'li üyesi Ahmet Ersin, muhalefet şerhlerinde, alt komisyon raporunda yer alan toplumdaki yaygın dinlenme kanaatinin ‘magazinsel' nedenlere dayandırılabileceğine yönelik ifadelere itiraz ederek bu ifadenin rapordan çıkarılmasını istediler. Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, kamuoyunda Telekulak alt komisyonu olarak bilinen ‘İletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve haberleşme özgürlüğünün ihlali iddiaları'nı araştırmak üzere kurulan alt komisyonun raporunu görüştü.
Komisyonda CHP ve MHP'li üyeler rapora itiraz ederken raporda yer alan "Toplumumuzda kişilerin yasadışı dinlendiğine dair yaygın bir kanaat bulunmaktadır. Bu durum sadece üst düzey bürokrat ve siyasetçilerin dinlenmesine yönelik değil, normal vatandaşların bile dinlendiğine dair yaygın bir kanaattir. Böyle bir dinleme ne teknik açıdan ne de ekonomik açıdan mümkün değildir. Buna rağmen bu şekilde bir görüşün yaygın olarak kabul görmüş olması magazinsel nedenlere dayandırılabilir." İfadelerinin de çıkartılmasını istediler.
Komisyonda, muhalefetin raporda redaksiyon talebi kabul görmedi. Toplantıda CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin alt komisyon raporunu, "apar topar hazırlandı, rapor alt komisyona iade edilmeli. Çalışmalar sürdürülmeli" sözleriyle eleştirildi. Komisyon Başkanı Zafer Üskül ise toplantının ardından yaptığı açıklamada, Telekulak alt komisyonu raporunun 2 üyenin karşı oy yazılarıyla kabul edildiğini bildirdi.
-MHP: "ESKİYE DÖNÜLMELİ"-
Komisyonun MHP'li üyesi Mehmet Ekici, muhalefet şerhinde, daha önce yürürlükte bulunan sistemde suçların takibi açısından gerekli olan hallerde MİT, Emniyet veya Jandarma gibi kolluk makamlarının kendi teknik imkan ve vasıtaları ile dinleme yapabilme yetkisinin kaldırıldığı ve yetkinin ‘Tekel' olarak sadece Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na verildiğini hatırlattı. Muhalefet şerhinde, ‘devletin kurumsallığının ortadan kalkmasına, iktidarların siyasal yönlendirmesine açık bir kurum haline gelmesine, yetkilerini siyasi ya da kişisel amaçlarla kullanmalarını engelleyecek bir mekanizmanın olmaması, Ulaştırma Bakanlığı veya Başbakanlık denetimine tabi olmasına rağmen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın denetlendiğine dair şüphelerin bulunduğu'na dikkat çekilerek, "tüm bu belirtilen sakıncalar nedeniyle ve özellikle de devlet kurumsallığı kaldırılarak siyasi parti sultasına yol açmakta olduğu açık olması nedeniyle özel hayatın gizliliğine müdahale ile ilgili hukuksal sistem açısından acilen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı uygulamasına son verilmeli, güvenlikle ilgili her kurumun kendi teknik sistemine sahip olduğu eski yönteme dönülmeli ya da siyasi iktidarın olası siyasi baskılarına direnebilecek bağımsız bir kurum haline getirilebilmelidir" denildi. Muhalefet şerhinde ayrıca raporda yer alan ve toplumdaki yaygın dinlenme kanaatinin ‘magazinsel' olduğuna yönelik ifadelere de karşı çıkılarak bu ifadenin rapor metninden çıkarılması istendi.
-CHP: SORUNUN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ-
CHP'li Ersin de rapora yönelik muhalefet şerhinde, Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın sağlıklı denetlendiğinin kuşkulu olduğunu ve Kurumun iktidarların baskılarına muhatap olmaktan çıkarılması ve kamuoyuna güven veren bir yapıya kavuşturulması gerektiğine dikkat çekti. Muhalefet şerhinde "Alt komisyon, konuyla ilgili yeterli araştırmayı yapmadan çalışmalarını sonlandırmıştır. Dolayısıyla hazırlanan rapor, soruna çözüm üretmek ve yasadışı dinlemeleri ve sorumlularını tespit etmek yerine, yasak savar biçiminde olmuştur. Komisyon görevi ve misyonu gereği, siyasi sonuçların ne olacağına aldırış etmeden demokrasiye ve insan haklarına aykırı bu önemli sorunu ve sorumlularını tespit etmek ve kamuoyunu rahatlatmak yerine, önce uzunca bir süre toplanamayarak ve sonra da çalışmalarını kısa keserek, dolayısıyla son derecede eksik araştırma yaparak, tedirginliği artırmış, sorunun üstünü örtmeye çalışmıştır" ifadelerine yer verildi.
Muhalefet şerhinde raporda yer alan ‘magazinsel' ifadesine karşı çıkılarak, "Toplumda, kişilerin yasadışı dinlendiklerine ilişkin yaygın kanaat ve bunun örneklerinin de varlığına rağmen, bu endişeleri magazinsel nedenlere dayandırmak, sorunun kavranmamış olduğunu gösterir. Yasadışı ortam ve telefon dinlemelerinin varlığını sayın İçişleri ve Ulaştırma Bakanları da kabul etmektedirler."denildi.