BURSA (İHA) - Türkiye'de faaliyet gösteren terör örgütlerinin en büyük hedefinin 14-25 yaş grubundaki gençler olduğunu belirten uzmanlar, terör örgütleri, uyuşturucu kaçakçıları ve satanist grupların gençlerin değişim hızından ve çeşitliliğinden kaynaklanan yabancılık ve kendini yalnız hissetme gibi duygularını istismar ettiğini belirtiyor. Gençlerin terör tuzağına düşmesinde, ailelerin ilgisizlik ve sevgisizliği de büyük rol oynuyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'ndan edinilen bilgilere göre, gençler ilk başta çay, tiyatro ve konser davetiyle örgütün içine çekiliyor, grup psikolojisine kapılanlar ihanet ya da dışlanma duygusuyla eyleme sürükleniyor. Yeni eğitim öğretim dönemine sayılı günler kala Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan broşürlerde, örgütün kendisine tuzak olarak seçtiği öğrencilerin, aile yapısı, zaafları, arkadaşları ve gelir düzeyi hakkında bilgi topladığı belirtildi. Örgütün, öğrencilerle çay, sinema, tiyatro, konser daveti ya da kalacak yer temini gibi konularda yardım sağlama bahanesiyle öğrencilerle diyalog kurduğu belirtilerek, "Belirli arkadaş grubunun içerisine çekilen öğrenci, örgütün kendi görüşlerini destekler mahiyetteki gazete ve dergiler okutularak, düşünce boyutu değiştirilir. Bu süreç, müzik, marş ve şiirlerle desteklenir. Bu propaganda sürecine maruz kalan öğrenciler, 'Bu benim kendi iradem, kendi tercihimdir' dese bile grup psikolojisi içerisinde dayatılan davranış kalıplarından öteye geçemediklerinin farkında olmazlar" denildi.
İradesi zayıflatılan öğrencilerin, gruptan dışlanma ve gruba ihanet etmek gibi baskı unsurlarıyla tehdit edilerek, bireysel ya da toplumsal eylemlere zorlandığı hatırlatılan uyarılarda, "Eyleme katılan öğrenciye 'artık polis tarafından takip ediliyorsun' şeklinde korku uyandırıcı ya da 'hakkında hiç takip yok, çok başarılıydın' tarzında yaklaşımlarla körükleyici propagandayla örgüt elemanı kimliği benimsetilir. İllegal oluşumlara katılan gencin bireysellik vasfı biter ve neyin iyi, neyin kötü olduğuna örgüt karar verir" denildi.
"AİLELERE SEVGİ VE İLGİ GÖREVİ" Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan uyarılarda, terör örgütlerinin hedefinin 14-25 yaşlarındaki gençler olduğu hatırlatılarak, "Gençlik çağındaki çocuklarınızı gereksiz yere yargılamayın, eleştirmeyin. Adam yerine koyup, onlara bu kritik dönemde yardımcı olun. Terör örgütlerine ve aşırı akımlara katılan, uyuşturucu kullanan gençleri yakından analiz ettiğimizde, genelde ailevi problemlerinin olduğunu, en azından ailelerinin kendilerine karşı çok ilgisiz olduğunu görmekteyiz. Satanist gruplar ve terör örgütleri de maalesef tam bu kavşakta gençlerimizin karşısına çıkıyor ve onu kazanana kadar ileride bedelini fazlasıyla almak üzere sözde sevgiyi, saygıyı ve değeri gençlerimizin arzuladığı bir şekilde veriyorlar. Bu aşamada yıkıcı, bölücü, irticai ve zararlı örgütler, bir gencin zihnini, kalbini ve ruhunu avuçlarını içerisine aldığı zaman o genç örgüt dışına çıkmak istese de, çıkması mümkün değildir" ifadelerine yer verildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı terörist profilleri araştırmasında, 826 sol terör örgütü mensubunun dosyası üzerinde yapılan incelemede yaş ve öğrenim durumları şöyle:
"Yüzde 65'i 14-25 yaş grubunda, yüzde 16.8'i 25-30 yaş grubunda, yüzde 17'si 30 yaşından büyük. Öğrenim durumlarına göre: Yüzde 20.4'ü üniversite mezunu ya da öğrencisi, yüzde 33.5'i lise mezunu ya da öğrencisi, yüzde 14'ü ortaokul mezunu, yüzde 30'u ilkokul mezunu. 200 sağ terör örgütü mensubunun dosyaları üzerinde yapılan incelemede ise, yüzde 72'si 15-25 yaş grubunda. Yüzde 23'ü yüksekokul, yüzde 40'ı lise mezunu. 262 tutuklu terör örgütü PKK mensubu üzerinde yapılan bir anket çalışmasında ise yüzde 54'ü 14-25 yaş grubunda, yüzde 11'i üniversite, yüzde 16'sı lise, yüzde 39'u ilkokul mezunu."