BİZE ULAŞIN
İSTANBUL (İHA) - İzmit Kentsel ve Endüstriyel Su Temini Projesi'ni 1999 yılından bu yana işleten Thames Water Türkiye Ülke Direktörü Evren Köprülü, kuraklık uyarısı yaparak her damla suyun çok değerli olduğunu söyledi.
Evren Köprülü Yuvacık Barajı su miktarındaki azalma ve bunun sonucu olarak depolara su temininde yaşanabilecek olası zorluklar nedeniyle bir açıklamada bulundu. Hafta sonunda yağış beklentisi olmasına rağmen, Şubat ayı ortalarında su temininde bazı sıkıntılar doğabileceğini belirten Köprülü, 2004-2005 yıllarında artış gösteren hidrometeorolojik kuraklık ve beklenen mevsimsel yağışların henüz gerçekleşmemesi nedeniyle baraj gölü seviyesinin hızlı bir düşüş eğilimine girdiğine dikkat çekti.
Köprülü, "Cenevre'deki Dünya Meteoroloji Örgütü uzmanları, 2004 yılının 1861'den bu yana en sıcak 4. yıl, Ekim 2004'ün ise son 150 yılın en sıcak Ekim ayı olarak kayda geçtiğini bildirdiler. Dolayısıyla tüm dünyayı tehdit eden kuraklık, Türkiye'yi de etkiliyor. Ancak alınacak tedbirlerle olası su sıkıntısının etkileri azaltılabilir" dedi.
Kuraklık tehdidinin ortadan kalkmasının, yağışların artmasına bağlı olduğunu ifade eden Köprülü, aksi takdirde 1984 ve 1994 yıllarındaki kuraklığın tekrarlanabileceğini; hatta dünyanın birçok bölgesinde baş gösteren bu afetin devam etmesi halinde, benzer bir durum ile 2005'in Eylül ayında da karşılaşılmasının söz konusu olduğu uyarısında bulundu.
"SU KAYNAKLARI TEHDİT ALTINDA"
Kuraklığın günün en büyük çevresel tehditlerinden biri olan küresel ısınmadan kaynaklandığını belirten Köprülü, deprem gibi doğal bir afet olan bu afetin yaşanmasının her zaman olası olduğunu vurguladı. Dünyada doğal afetlerin karakteristik özellikleri ve çeşitli etkilerine göre sıralandığı bir araştırmaya göre, kuraklığın tüm doğal afetler içerisinde insanlık için en yüksek risk taşıyan afet olduğuna dikkat çeken Köprülü, gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, su kaynaklarının ciddi şekilde tehdit altında kalacağını ifade etti.
Türkiye'nin sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını belirten Köprülü, küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle su kaynaklarımızın tehdit altında olduğunu dile getirdi. Yerel yönetimler, kamu ve özel sektör su işletmecilerine yönelik "Kuraklık Yönetimi Aksiyon Planı"nı açıklayan Köprülü, Thames Water'ın deneyim ve bilgi birikimini yerel yönetimlere aktarmaya hazır olduklarının altını çizdi ve şu çözüm önerilerinde bulundu:
"Farklı kurumlardan yetkililerin görev aldığı bir 'Kuraklık Ekibi' oluşturulmalıdır. Hazırlanacak "Kuraklık Önlem Planı" çerçevesinde öncelikle kısa ve uzun dönem hedefler belirlenmeli ve bu hedeflere yönelik planlamalar yapılmalıdır. Buna göre kısıtlı su teminleri, diğer su temin kaynaklarının aktif tutularak harekete geçirilmesi, şebeke kaçak ve kayıplarının azaltılarak Gelir Getirmeyen Su oranının düşürülmesi gibi önlemler alınmalıdır. Bu konuda kamu ve özel sektör işbirliği yapmalı, Sivil Toplum Kuruluşlarının da desteğini alarak hızla ulusal bir strateji geliştirilmelidir. Ancak kuraklık söz konusu olsun ya da olmasın, halkımızın su tasarrufu konusunda gerekli hassasiyeti göstermesi büyük önem taşımaktadır."
THAMES WATER HAKKINDA
RWE Thames Water, dünyanın en büyük içme suyu ve atıksu hizmetleri şirketlerinden biri olarak faaliyet gösteriyor. 2000 yılında Alman enerji devi RWE tarafından hisselerinin tamamı satın alınan Thames Water, hizmet vermekte olduğu İngiltere, Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgelerinde 70 milyonun üzerinde insana içme suyu ve atıksu hizmeti veriyor. Su hizmeti ve sistemlerine sadece İngiltere'de günde 1 milyon Sterlin yatırım yapan RWE Thames Water, İngiltere başta olmak üzere Porto Riko, Çin, Endonezya, Tayland, Türkiye, Avustralya, Mısır, ABD, Şili, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Almanya'nın da arasında bulunduğu 20 ülkede içme suyu ve atıksu arıtma tesisleri, yatırım ve işletme faaliyetlerini sürdürüyor.
