ANKARA (A.A) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığındaki (TİB) keşfi sırasında Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hayri Keskin'e ''fiili engellemede bulunduğu'' iddia edilen TİB Hukuk Müşaviri hakkında dava açtı.
Cumhuriyet Savcısı Alp Arslan'ın hazırladığı iddianamede, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı doğrultusunda Hakim Keskin ile mahkeme katibi Mehmet Uygun ve mübaşir Mehmet Öngür'ün 5 Kasım 2009'da TİB'e keşfe gittiği belirtildi.
Keskin, Uygun ve Öngür'ün düzenlediği tutanakta, keşif sırasında TİB Hukuk Daire Başkanı Mustafa Akar'ın, mahkemenin işlemlerinin hukuka aykırı olup, müsaade etmeyeceğini söyleyerek müdahale ettiğine, bunun üzerine Akar'ın uyarıldığına yer verildiği kaydedildi.
Tutanağa göre, şikayetçi hakimin, TİB Başkanı Fethi Şimşek nezaretinde işlemlere devam etmek istediği, aksi takdirde Akar hakkında işlem yapılacağını belirttiği aktarılan iddianamede, Akar'ın engellemelere devam edip, eylemini fiziki müdahale boyutuna getirmesi sonucu uzaklaştırıldığının tutanak altına alındığı bildirildi.
İddianamede, katip Uygun ve mübaşir Öngür'ün de ifadelerine yer verildi.
-AKAR, SUÇLAMALARI REDDETTİ-
Akar ise ifadesinde, mukavemette bulunmadığını ve keşif hakimini engellemediğini söyledi.
Keşfe ait evrakta, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, ''Halen dinleme varsa, buna ilişkin gizlilik nedeniyle tespitlerin yapılmamasına dair'' karar bulunduğunu ifade eden Akar, dinleme kararı veren mahkemelerin gizlilik kararı da verdiğini, ayrıca MİT, Jandarma ve polis tarafından önleme dinlemeleri yapıldığını, kanunlarda belirtilen gizliliğe aykırı davranılmış olabileceğini, kurumun ve kendisinin sorumlu tutulabileceğini hakime anlattığını savundu.
Akar, hukuksal açıklamalarını bitirmeden, keşif hakiminin ''Çıkar mısınız'' sözüyle keşif yerinden ayrıldığını, keşif tutanağında da engelleme olduğuna yönelik ibare bulunmadığını savundu.
-TİB BAŞKANI ŞİMŞEK'İN İFADESİ-
Hazırlık soruşturmasında ifadesi alınan ve keşif sırasında bilirkişi olarak görev yapan üç kişinin Akar'ın aleyhine ifade verdiği iddianamede kaydedildi.
TİB Başkanı Fethi Şimşek ise ifadesinde, ''keşif kararında 9 telefon numarasına ilişkin tespit istendiğini'' kaydederek, kararda bulunmayan iki numaranın tespit dışı tutulmasının hakimden istendiğini, ancak bu taleplerinin reddedildiğini öne sürdü.
Toplam 11 telefon numarasına ilişkin tespit yapıldığı sırada Akar'ın geldiğini, hakime, ''hukuka aykırı işlem yapıldığına, çünkü dinleme kararlarının değişik mahkemelerce verildiğine ve gizli olduğuna, gizlilik kararının ihlal edildiğine, gizliliğin ancak kararı veren mahkemelerce kaldırılabileceğine'' yönelik itirazda bulunduğunu söyleyen Şimşek, Akar'ın, keşif heyetini engelleyici söz ve fiilinin olmadığını, ''Çalışmayı durdur'' demediğini ve hakimin talebiyle olay yerinden ayrıldığını anlattı.
İddianamede, Akar'ın lehine ifade veren 6 tanığın beyanları da yer aldı.
''Tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilemediği'' ifade edilen iddianamede, ''delillerin takdiri mahkemeye ait olmak üzere'', Akar'ın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 265/2. maddesinde düzenlenen ''yargı görevini yapan kişilere karşı görev yaptırmamak için direnmek'' ve 29. maddesinde düzenlenen ''haksız tahrik'' hükümleri uyarınca, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Akar, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesinde yargılanacak.