İSTANBUL (AA) - Yazar Fuat Sevimay, "55. Kütüphane Haftası" kapsamında Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi'ne konuk oldu.
Eğitmen Gönül Ak'ın sunuculuğunu üstlendiği programda Sevimay, 2015 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Yarışması'nda ödül alan "Kapalıçarşı" adlı romanını anlattı.
Sevimay, Hep Kitap Yayınevi tarafından 2017'de okuyucuyla buluşan eserinde Kapalıçarşı üzerinden toplum fikrini ele almaya çalıştığını ve son yıllarda insanların toplum fikrinden uzaklaşmaya başladığını söyledi.
Toplumu bir araya getiren unsurların en başında mekanların olduğuna vurgu yapan Sevimay, henüz çocukluk yıllarında Kapalıçarşı ile tanıştığını ve bir dönem Çarşı içerisinde çalıştığını kaydetti.
Sevimay, kitabı yazmaya başladığında, ilk önce kendi kişisel hikayesine odaklandığını belirterek, "Kapalıçarşı'yı da yazmam bu hareket noktası ile başladı. Sonrasında tarih bilgisi dışında romanı yazmaya oturduğunuzda okura karşı bir sorumluluğunuz başlıyor. En önemli nokta da kitapta edebi lezzeti yakalamaktı. Bu anlamda mesela ahiliği tam anlamıyla öğrenmek adına araştırmalar yaptım. Tekrar tekrar Osmanlı tarihine bakmam gerektiği zamanlar oldu." dedi.
Kitapta Kapalıçarşı'yı tarihi bilgiler dışında kendi masalı gibi anlatmak istediğini dile getiren Fuat Sevimay, şöyle devam etti:
"Kitap için ön çalışmada tüm malzemeleri alıp, süzgeçten geçirerek, kullanabileceklerimden bir şeyler ortaya çıkardım. Ben eşyanın ruhuna inanan bir insanım. Aslında eşyayı var eden emeğin bir ruhu var. Biz bugün Kapalıçarşı'ya gidiyor, geziyor ve sokaklarından keyif alıyorsak, 500 yıl önce oraya nakşedilen mermerinden demirine, Arnavut bacasından yollarına vesaire bütün bunlarda emeği geçen insanların ruhundan dolayıdır. Bu nedenle kitapta 14 karakterin buluştuğu bir roman yazmanın yanı sıra Kapalıçarşı'daki eşyaların da hikayesini ele aldım. Aslında romanda anlatılan her şey bir anlamda gerçek bir anlamda hayal ürünü."
- "Toplum olma fikrini unutmayalım"
Sevimay, kitabı yazma sürecinde Kapalıçarşı'nın nevi şahsına münhasır esnaflarıyla da tanışarak bilgi aldığını, ayrıca toplum olarak bugün Kapalıçarşı gibi mekanlara çok fazla ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Kitapta Kapalıçarşı'nın aslında sembol bir mekan olduğuna dikkati çeken Sevimay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kapalıçarşı dışında bir gecekondu, bir fabrika üzerinden de anlatılabilirdi bizi bir araya getiren şeyler. Tekrar söylüyorum ki romanın ana derdi Kapalıçarşı'ya bir güzelleme yapmak ve 'Kapalıçarşı'ya gidin' demek değildi. Benim için bu kısım edebiyat açısından önemli değil. Kapalıçarşı'ya değil de Üsküdar Çarşısı'na, Mısır Çarşısı'na gidin, İzmir'de yaşıyorsanız Kemeraltı Çarşısı'na, Ulus'a gidin. Aslında kastettiğim çarşıya gitmeniz değil, toplum olarak ortak bir şeyler paylaştığımız, hiç tanımadığımız ama muhabbete oturabileceğimiz mükemmel mekanlar var. Kitabın dile gelerek söylediği şey 'mekanları paylaşın.' Bu kapitalist düzende evet birey olarak kıymetliyiz ama toplum olma fikrini unutmayalım, bunu sürekli hatırlamamız lazım.
Sevimay, kitapta 14 farklı karakterin yer aldığını da söyleyerek, karakterlerin bugüne eleştiriler yaptığını sözlerine ekledi.
- Fuat Sevimay
Çeşitli çocuk kitapları kaleme alan yazar Fuat Sevimay, 1972'de dünyaya geldi. Kadıköy Anadolu Lisesi'ni, ardından Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Fakültesi'nden mezun olan Sevimay, ilk öykülerini 2013'te "Ara Nağme" kitabında derleyerek, okuyucularla buluşturdu.
Sevimay'ın bu kitabı "2014 Orhan Kemal Öykü Ödülü"ne değer görülürken, yine 2013'te yayımlanan "Haydar Paşa'nın Evi" adlı çocuk kitabı Ankara Mimarlar Odası tarafından, Kent Öyküleri Yarışması'nda birinciliği aldı.
Aynı zamanda çevirmen olan yazarın "Aynalı" ve "Anarşık" romanlarının yanı sıra İngilizceden James Joyce, Henry James ve Oscar Wilde, İtalyancadan Luigi Pirandello ve Italo Svevo çevirileri bulunuyor.