15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi sonrasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) teröristlere karşı verdiği mücadeleyi anlatan Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma (İKK) ve Güvenlik Daire Başkanı Tuğgeneral Zorlu Topaloğlu, "FETÖ/PYD temizlendikçe daha da güçlenen Türk Silahlı Kuvvetlerinde son FETÖ/PYD terör örgütü mensubu temizleninceye kadar mücadeleye devam edilecektir” dedi.
15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişiminin 3. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesinde düzenlenen konferansta konuşan Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma (İKK) ve Güvenlik Daire Başkanı Tuğgeneral Zorlu Topaloğlu, FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetlerinde nasıl yapılandıklarını ve günümüzde örgüte karşı verilen mücadeleyi anlattı. Konferansa İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, iş adamı Özdemir Bayraktar ile Hasan Vatan’ın yanı sıra, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“TSK’ya sızan teröristler örgütün ideolojik ve sadık tabakası içinde yer alıyor”
Darbe girişiminden sonra FETÖ’nün, TSK’daki sızmasını değişik aşamalarda gerçekleştirdiğini kaydeden Tuğgeneral Zorlu Topaloğlu, terör örgütünün yıllara göre TSK ve diğer kurumlara yerleşmesi konusunda şunları söyledi: “1980’e kadar olan dönem ilk dönemdir. 1980 sonrası dönemde kısmen sızma faaliyetlerini yürütmüş, 2000-2008 arasında kurumlara girmeyi amaçlamış, 2008’den sonra ise sızma faaliyetlerini daha da yoğun olarak arttırmıştır. 2014’den darbe girişimine kadar olan sürede kurumlardaki mevcudiyetini muhafaza etme gayretinde bulunmuştur. FETÖ, Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi ’Altı ibadet, ortası ticaret, üstü ise ihanettir.’ Bu ihanet yapı içerisinde TSK’ya sızan teröristler, genelde örgütün ideolojik örgütlenme tabakası ve sadık tabakası olarak verilen en alttan ikinci ve üçüncü tabakasında yer almıştır. TSK’nın içine sızılmasında özellikle eğitim kurumları tarihsel olarak daha önce gerçekleşmiştir. Örgütün eğitim kurumları diğer kurumlarda örgütlenmek için araç olarak kullanılmıştır. 1980’den sonra yapılan soruşturmalarla kayıp yaşayan FETÖ, mensuplarının ifşa edilmemesi için bir takım tedbirler geliştirmiştir. Mahrem yapılardaki TSK’nın personel yapısı genellikle üçten fazla kişiyi geçmemiş ve bu yapı aksatılmadan önem verilerek oluşturulmuştur. TSK içerisindeki yapılanma diğer yapılanmalardan ayrı tutulmuş ve direkt Pensilvanya’dan yönetilmiştir.”
"Amansız mücadele devam ediyor"
FETÖ/PDY terör örgütü ile yapılan mücadeleyi ve gelinen aşamayı da aktaran Tuğgeneral Topaloğlu, şöyle devam etti: “TSK, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıklarının oluşturduğu özel birimler vasıtasıyla amansız bir şeklide mücadeleye devam edilmektedir. 17 bin 242 kişi kamu görevinden ihraç edilmiştir. Bunlardan özellikle 8 bin 240 subay, 7 bin 161 astsubay, bin 240 uzman erbaş ve sözleşmeli erbaştır. İhraç edilen personelin kuvvetlere göre dağılımı şöyledir: 9 bin 125 personel Kara Kuvvetlerinden, 3 bin 111 personel Deniz Kuvvetlerinden, 4 bin 709 personel ise Hava Kuvvetlerinden olan değişik statüdeki personel kamu görevinden ihraç edilmiştir. Olağanüstü Hal’den (OHAL) sonra da 2 bin 106 personel ihraç edilmiştir. TSK’dan emekli olan personel de takip edilmiş ve aralarında FETÖ ile bağı olan yaklaşık 803 kişinin rütbeleri geri alınmıştır. Nitekim yapılan incelemeler neticesinde FETÖ ile irtibatı olmadığı belirlenen 393 personel kamu görevine iade edilmiş, rütbeleri geri alınanların ise rütbeleri geri verilmiştir. 500 den fazla firari eski askerlerden 75’i ise İçişleri Bakanlığının ‘Aranan Teröristler Listesi’ne eklenmiştir. Yakalamamaları durumunda toplamda 67 milyon TL ödül verilecektir.”
“15 Temmuz büyük bir direniş ve diriliştir”
“15 Temmuz iki farklı rengin yaşandığı bir geceydi” diyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “O gece karanlık olarak başladı ama o karanlığı aydınlığa kavuşturanlar vardı. 15 Temmuz bir kaos, iç çatışma çıkarmak üzere bir hamle ve bu topraklarda tamamen yabancılaşmış bir refleksti. Onun karşısında da bir refleks vardı. Bu toprakların kolay kazanılmadığı ve iç savaşın yapılamayacağı refleksi var. O gece halkıyla, polisiyle, askeriyle bu vatanı savunanlar vardı. Bizi Suriye gibi yapmaya çalıştılar. Bizler de onlara ‘Bizi Suriye gibi yapamazsınız’ dedik. Ellerde istiklalin simgesi bayrağımızla tek vücut olarak emperyalizme karşı durduk. 251 şehidimizin son nefesi bizim nefes almamızı sağladı. Bu ruh Çanakkale ruhudur. Bu büyük bir direniş ve diriliştir. Üzerinde durduğumuz topraklar çok önemlidir. Gençler de bunun farkında olmalıdır. O gece tüm dünyaya bir demokrasi dersi verildi.” diye konuştu.
Konferansın ardından Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma (İKK) ve Güvenlik Daire Başkanı Tuğgeneral Zorlu Topaloğlu’na İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu ve Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu tarafından hediye plaket takdim edildi.