HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tunus: Belayid suikastı iç çatışmaların sonucu mu?

Tunus'un önde gelen solcu muhaliflerinden Şükrü Belayid suikastine giden yolu, ülkede derinleşen siyasi kriz örmüş olabilir. Tunuslu uzmanlar BBC Türkçe için değerlendirdi.

Onur Burçak Belli

BBC Türkçe

Tunus'ta uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden muhalif lider Şükrü Belayid, iktidar koalisyonu En Nahda'nın açık karşıtlarından ve solcu Demokrat Yurtseverler hareketinin genel koordinatörüydü.

Muhalefet liderinin öldürülmesi Tunus’ta yeni bir kriz dalgasını tetiklerken, yaygın kanı saldırının ''siyasi bir cinayet'' olduğu yönünde.

Tunus İnsan Hakları Birliği Başkan Yardımcısı Selahaddin El Jorshi, BBC Türkçe’ye Şükrü Belayid’in siyasi görüş ayrılıkları nedeniyle düşmanları olduğunu belirterek, ''Tunus’taki siyasi durum ve siyasi sınıfları politik, kültürel ve dini açıdan bölen iç mücadeleler Belayid’i öldüren çevreleri cesaretlendirmiştir'' dedi.

İnsan hakları savunucusu El Jorshi, Tunus siyasetinin şu anda kendine özgü özellikleri olduğuna da dikkat çekti: “Bunlardan biri siyasi hayatta dinin rolünün ne olması gerektiği üzerinden ideolojik bir bölünme.”

En Nahda: Görevimiz devrimi savunmak

İktidardaki En Nahda partisinin Yürütme Kurulu Üyesi Nureldin El Arbavi de BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlarken, cinayeti bir “kara leke” olarak niteledi.

En Nahda yöneticisi, cinayetin Tunus'u çok iyi tanıyanlarca, ülkeyi derin bir krize sürüklemek için işlendiğini savundu.

El Arbavi, “Bu cinayet Tunus’a ve Tunus devrimine karşı gerçekleştirilmiştir. Tunus iç savaşa sürüklenmek isteniyor. Şimdi tüm Tunusluların görevi devrimimizi ve Arap Baharı'mızı savunmak ve korumaktır” dedi.

Tunus'ta 2011 ayaklanmasından bu yana yönetime bağlı güçlerle muhafazakâr Selefiler arasında çatışmalar oluyor.

Eski Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin geçen yıl devrilmesi ardından, ılımlı İslamcı En Nahda partisi seçimle başa geçmişti.

Ancak Selefiler, Tunus'ta daha sıkı şeriat kuralları uygulanması istiyor.

'Bakan şiddete sesini çıkarmadı'

Bu arada Bin Ali'nin iktidardan uzaklaştırılmasından bu yana katı tutumlu İslamcılarla laikler arasındaki gerilim sürekli artıyor.

Meryem Burgiba Laouiti 1957’de Tunus’un ilk Cumhurbaşkanı olan Habib Burgiba’nın torunu.

Habib Burgiba, 1987 Kasım ayında Bin Ali’yi başa geçiren darbeyle devrilmişti.

Tunus’taki bu türden süreçleri kendi hayat tecrübelerinden de bilen Laouiti, BBC Türkçe’ye muhalefet liderinin ölümünün “bir infaz” olduğunu söyledi.

Ona göre "Suikasta giden yol, iktidar içerisinde ılımlılarla radikal Müslümanların iktidar savaşıyla ve radikallerin demokratik Tunus’ta yerleri olmadığını anlayarak baskı kurma çabalarına girişmeleriyle örüldü."

Laouiti kendi kendilerini devrimin polisi ilan eden Devrimi Koruma Birliği gibi kuruluşların görünür biçimde şiddete başvurduklarını, ancak yaptıklarının cezai bir karşılık bulmadığını savunuyor.

“Bir şekilde iktidar onları koruyor. Camilerde imamların Belayid’in öldürülmesini talep ettiğini bile biliyoruz. İçişleri Bakanı sesini çıkarmıyor, iktidar mensupları arasında da koruyucuları olması bu kişilerin şiddet kullanmasını kolaylaştırıyor ve bugünkü cinayet karşımıza çıkıyor” diyor Laouiti.

'Umutsuzluk ve öfke hakim'

Arap ayaklanmalarının kıvılcımlandığı Tunus’ta bir süredir umutsuzluktan kaynaklı gerginlikler yansıyordu medyaya.

Sürecin en barışçıl örneği olarak gösterilen Tunus’ta işsizliğin ve yoksulluğun daha da derinleştiği, özellikle gençler arasında öfkenin büyüdüğü de sır değil.

Neredeyse iki yıl geçmesine rağmen vaatlerin tutulmadığı, ileriye doğru bir iyileşmenin görülmediği ülkede, şiddetin de arttığı izlenebiliyor.

İnsan hakları savunucusu El Jorshi’ye göre Tunus’ta istikrar sağlanamamasının nedenlerinden birinin halk arasında hükümete dair anlaşmazlığın büyük olması ve Selefiler’in durumu.

El Jorshi şöyle diyor: “Bu hareket Tunus’a ait bir harekettir ve onları politik alana dahil etmek gerekir diye düşünenler var. Diğer taraftaysa onların ülke için tehlikeli olduğunu ve güvenlik sorunu yarattığını düşünenler var. İşte bütün bunlar Tunus’u bölmüş durumda.”

Oysa Meryem Burgiba Laouiti zaten hükümet içerisinde bir uzlaşma sağlanamamasına bağlıyor.

Laouiti “Şu anda Tunus’ta hükümet ya da devlet bünyesinde demokratik yapılarda olması gereken birlik, tutarlılık, anlaşma yok. Kanunlar bazıları için işliyor, bazıları için hukuk söz konusu değil. Tunus’ta insanların durumu eskisinden daha kötü, umutsuzluk ve öfke var” diyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler