Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın, son yıllarda ameliyatlarda doktorun en büyük yardımcısı olarak kabul edilen Da Vinci robotik cerrahi sistemi ile doğum kontrol yöntemi olarak tüplerini bağlatan kadınların tüp bebek yöntemine gerek olmadan kapalı ameliyatla doğrudan anne olabileceklerini söyledi.
En tecrübeli cerrahların dahi zaman zaman el titremesi gibi ameliyatın gidişatını etkileyebilen olumsuzluklarla karşılaşabildiğini söyleyen Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın, robotik cerrahinin titremeyi önleyici özelliği olduğunu belirterek, "Robotik cerrahi sistemi, cerrahın kumanda ettiği robotla ameliyatın yapılması. Açık cerrahiye göre çok fazla avantajı var. Açık cerrahide hastada çok büyük bir yara kesiti oluyor, iyileşme süreci uzun, hastanede kalma süresi fazla oluyor. Robotik cerrahide ise göbek deliğinden yapılanbir santim kesi ve karnın yan tarafından yapılan yarım santimlik kesilerle kullanılan cerrahi aletlerde 3 boyutlu görüntü ve yüksek çözünürlü görüntüyle cerrah kendi gözüyle görebileceğinden daha iyi ameliyat sahasını görebiliyor. Cerrahın komutlarıyla hareket eden robotun kolları cerrahın kolundan çok daha fazla hareket kabiliyetine sahip ve böylece çok daha derin ve zor bölgelerde ameliyat yapmak kolaylaşıyor” diye konuştu.
Erkeklerde robotik cerrahinin üroloji alanında da kullanıldığına dikkat çeken Karayalçın, "Robotik cerrahinin prostat cerrahisindeki başarı çok yüksek, kadınlarda ise miyon ameliyatları, kanser cerrahisi, bağlı olan tüplerin açılması, yumurtalık kislerinde robotik cerrahiden çok fazla yararlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Robotik cerrahi için ayrı bir eğitim alınması gerektiğini vurgulayan Karayalçın, "Kadınların robotik cerrahiyi hak ettiklerini düşünüyorum. Çünkü günümüzde çoğu kadın çalışıyor ve normal hayatına daha çabuk dönmek istiyor. O nedenle robotik cerrahi çok büyük avantaj sağlıyor” dedi.
Robotik cerrahi sisteminin tüplerinin ucundaki tıkanıklıktan dolayı bebek sahibi olamayan hastalar için de umut olduğunu ifade eden Karayalçın, "Robotik cerrahinin en önemli avantajı daha önce tüplerini bebek sahibi olmak istemediği düşüncesiyle bağlatan hastalarda robotik cerrahide tüplerin 2-3 milimetrelik çapı olması nedeniyle çok daha hassas ve iyi bir cerrahi yaptığımız için tüplerin açılması şansı oluyor. Tüplerin bağlanması geri dönüşümsüz, radikal bir karar olarak algılanıyor. Ancak tüp bağlama kararı aldıktan sonra çeşitli nedenlerle bebek sahibi olmak istediklerinde tüplerin açılması tüp bebek tedavisinde ciddi bir alternatif. Tüp bebek tedavisinde alınan hormonlar yok. Robotik cerrahide tüpleri açılan kişi birden fazla çocuk sabili olma şansına sahip oluyor. Aynı zamanda doğal yolla bebek sahibi oluyor” şeklinde konuştu.
Robotik cerrahi ile miyom, çikolata kisti ve rahim alma ameliyatlarının açık ve laparoskopik cerrahiyle kıyaslandığında hem daha kısa sürdüğünü hem de görüntüyü büyütme özelliği sayesinde daha kolay, güvenilir ve daha az komplikasyon riskiyle yapıldığını ifade eden Karayalçın, "Robotik cerrahi hastaya daha çabuk iyileşme fırsatı sağlıyor. Kesi yeri küçük, enfeksiyon riski az, kanama riski az, kişi sosyal hayatına çok daha erken dönemde başlayabiliyor. Bu nedenle de jinekolojide robotik cerrahi kullanılması kadınlara mühendislerin bir hediyesi diye düşünüyorum” diye konuştu.