NEW YORK (ANKA) - Bilgisayar bilimleri (computer science) konusunda eğitim görmek için 2001 yılında Amerika’ya gelen Emre, Texas A & M Üniversitesi’nde başladığı eğitimini SUNY sisteminin dört araştırma merkezinden biri olan Binghamton Üniversitesi’nde sürdürmeye karar vererek 2003 yılında Binghamton şehrine yerleşti. Mezun olmasına sadece bir dönem kalan Emre, 2006 yılının Eylül ayında lösemi teşhisi ile dört yıllık mücadelesine başladı. Binghamton ve Buffalo’da başlayan tedavisini Florida’da ablasından alınan kök hücre transferi ile sürdüren Emre, gösterdiği azim ve iyimserliği ile hem Amerika’da hem de Türkiye’de bir çok insana örnek oldu.
-MÜCADELESİ ABD’DE ÖRNEK OLDU-
Emre’nin tedavisi sırasında muayene ve bakımı ile ilgili destekte bulunan Binghamton Üniversitesi sağlık birimi müdürü Dr. Michael Leonard Ergun ailesine yazdığı mektupta, Emre’nin gösterdiği azim ve yaşama sevinci ile kendisi de dahil olmak üzere bir çok kişiye ilham kaynağı olduğunu ve Binghamton Üniversitesi’nin sağlık biriminde çalışan herkesin Emre’nin gösterdiği mücadeleyi kendi hastalarına örnek olarak gösterdiklerini bildirdi. Binghamton Üniverstesi Bilgisayar Bilimlerinde öğretim görevlisi olan Profesör Richard Steflik te Emre’nin tanıştığı ilk Türk öğrenci olduğunu ve Emre’nin lösemi hastalığına yakalandığını kendisinden ders aldığı 2006 Güz döneminde birlikte öğrendiklerini söyleyerek Emre kadar muhteşem bir öğrenci ile bugüne kadar tanışmadığını iletti. Emre ile ilgili duygularını “ hem öğrencim hem de çok yakın arkadaşımdı, onu çok özleyeceğim” diyerek dile getiren Profesör Steflik Emre’yi gerek üniversitede gerekse Binghamton’da bir çok Amerikalı’nın saygısını ve sevgisini kazanmış biri olarak niteledi.
-HASTA YATAĞINDA DERS ÇALIŞTI-
Emre başından geçen tüm olumsuzluklara ve zorluklara rağmen Buffalo Roswell Kanser Merkezi’nde tedavisinin devam ettiği sırada hasta yatağında derslerine çalışarak mezun olma kararlılığını sürdürdü. Mezuniyet için gerekli dersleri başarı ile tamamlayarak Aralık 2009 tarihi itibari ile Binghamton Üniversitesi’nden mezun olan Emre Amerika’ ya gelirken kendine hedef olarak koymuş olduğu üniversite diplomasına da sahip oldu. Dört yıldır Emre’ye her anlamda destek olan ve yanından bir an olsun ayrılmayan annesi ve babası oğulları ile ne kadar gurur duyduklarını anlatırken Emre’nin dört yıllık hastalığı sırasında bir kez olsun şikayet etmediğini ve tek bir göz yaşı bile dökmediğini belirttiler. Emre’nin İzmir’de seramik sanatçısı olan annesi Belgin Hanım ve Ürdün’de çalışan İnşaat Mühendisi babası Nedim Bey dört yıldır Türkiye ile Amerika arasında mekik dokuyarak oğullarının yanında olduklarını ve Emre’nin kendi acısı ile uğraşmaktan çok anne babasını teselli etmeye ve onlara destek olmaya çalıştığını bu anlamda Emre’nin gösterdiği insan üstü gayretle bütün lösemi hastalarına örnek olduğunu bildirdiler.
-ABD'DEKİ CENAZE TÖRENİNDE ÇOK SEVDİĞİ PINK FLOYD ÇALDI-
28 Temmuz 2010 günü Buffalo’da hayata veda eden Emre son dönemini Türkiye’den ve Florida’da gelen aile üyeleri ile birlikte huzurlu bir şekilde geçirdi. Vefatından sonra Buffalo Roswell Kanser Merkezi Emre adına bir anma töreni düzenledi. Ayrıca 1 Ağustos Pazar günü Buffalo şehrinde yapılan cenaze töreninde Amerika’nın çeşitli yerlerinden gelen Emre’nin Amerikalı ve Türk arkadaşları, hastane çalışanları, üniversite yetkilileri ve Emre’nin ailesi hazır bulundu. Pink Floyd grubunu çok seven Emre için cenaze sonrasında arkadaşları topluca “Wish you were here” şarkısını hep birlikte söylediler.
Buffalo’daki cenaze törenine katılmak üzere Syracuse’den gelen Haylor, Freyer & Coon sigorta firmasında Vice President olarak görev yapan Thomas Palmer, Emre ve ailesi ile dört yıl önce sigorta işlemlerini halletmek için tanıştığını ama Emre’nin verdiği mücadeleden çok etkilendiği için dört yıldır Emre’yi oğlu gibi gördüğünü bildirdi. Mr. Palmer cenaze töreninde gözyaşları içinde yaptığı konuşmada, Emre’nin vefatının kendisi ve ailesi için çok büyük bir kayıp olduğunu söyledi.
-BINGHAMTON ÜNİVERSİTESİNDE TÖREN-
Emre için son tören mezun olduğu Binghamton Üniversitesi’nde 3 Ağustos 2010 tarihinde yapıldı. Üniversite çalışanlarının, Emre’nin sınıf arkadaşlarının ve ailesinin katıldığı bu törende Emre’nin hocaları, sınıf arkadaşları ve üniversite çalışanları Emre ile ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Emre’nin Binghamton Üniversitesi’ne transferi ve daha sonra hastalığı sırasında kendisine ve ailesine göçmenlik ve sağlık sigortası konusunda her türlü yardımı ve hizmeti sunan Uluslararası Öğrenci Ofisi müdürü Ellen Badger, Emre kadar cesur bir insanla bugüne kadar hiç karşılaşmadığını ve Emre’nin kansere karşı verdiği mücadele ile sadece Binghamton’da değil dünyanın heryerindeki bir çok gence örnek teşkil ettiğini belirtti.
Binghamton Üniversitesi ‘nin Türkiye Projeleri’nden sorumlu direktör yardımcısı Oktay Şekercisoy da Binghamton’daki törenler sırasında Mevlana’dan bir şiir okuyarak etnik ya da dini kökeni ne olursa olsun herkese kapısını ve kalbini açan Emre’nin Binghamton’da gönüllü elçi olarak Türkiye ve Türk kültürünü tanıtmak için çok büyük çaba harcadığını ve Emre sayesinde bir çok Binghamton öğrencisinin Türkiye’yi ziyaret ettiğini iletti. Emre’yi bir kardeşi olarak gördüğünü ve kardeşini kaybetmenin derin acısını duyduğunu belirten Oktay Şekercisoy, Emre’nin adını Binghamton Üniversitesi kampüsünde yaşatmak için bir kac projeye başladıklarını bildirdi. İlk olarak Binghamton Üniversitesi’nde her sene yapılan mezuniyet törenlerinde “Cengiz Emre Ergun Uluslararası Öğrenci Ödülü” adı altında bir ödül oluşturulduğu ve bu ödülün her yıl başarılı bir uluslararası öğrenciye verileceği anma törenine katılanlara duyuruldu. Binghamton Filarmoni Orkestrası’nda çello sanatçısı olarak görev yapan ve annesi Türk olan Hakan Tayga-Hromek, Maurice Ravel’in Kaddish isimli eserini seslendirmesinden sonra anma töreni Emre adına üniversitenin Barış Bahçesi’ne konulan çelenkle ve saygı duruşu ile son buldu.
26 yaşındayken hayata veda eden Emre’nin cenazesi Türkiye’ye gönderildi, yarın Bodrum Ortakent Cami’de ikindi namazı sonrası yapılacak törenden sonra toprağa verilecek.