SERKAN DEMİRTAŞ
Ankara
İran’ın Batı ülkelerinin uyguladığı yaptırımlardan kurtulmak için geliştirdiği “doğalgaz karşılığı altın” uygulamasını sonlandırmak için ABD Senatosu’nun geçen Cuma çıkardığı ve İran’a değerli taş satışını yasaklayan unsurlar da içeren yeni yaptırım paketi Ankara ile Washington arasında yeni bir gerginliğin habercisi olarak görülüyor.
İran’a doğalgaz karşılığında sadece son 6 ayda yaklaşık 8 milyar dolarlık altın satan Türkiye, ABD’nin tek taraflı bu yaptırım paketini dikkate almayacağını, komşusu İran’dan altın karşılığında doğal gaz almaya devam edeceğini en üst düzeyde ilan etti.
Açıklama Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ziyareti sırasında düzenlenen ortak basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.
Basın toplantısı sırasında ABD’nin yaptırımları karşısında Türkiye’nin Rusya’dan petrol ya da doğalgaz desteği isteyip istenmediğinin sorulması üzerine, “Bu konuyla ilgili olarak bize ‘yaptırımlara uymanız gerekir’ gibi yaklaşımlar olduğunda biz ona uymayız. Bu bizim için stratejik öneme haizdir” yanıtını veren Erdoğan, şunları iletti:
“Bu (İran doğalgazı) bizim için stratejik bir ürün olması hasebiyle biz bunu alırız ve takas noktasında da yapmamız gereken takas neyse bu takası da yapacağımızı yine kendilerine söyledik. Her ülke kendi çıkarlarını çok rahat düşünüyor. Türkiye de kendi çıkarlarını tabii ki düşünecektir.”
Türkiye, doğalgaz gereksiniminin yüzde 20’ye yakın kısmını İran’dan karşılıyor ve ödemeyi de iki ülke arasında yapılan uzlaşı sonucunda Türk lirası olarak yapıyor. İran, gaz karşılığı elde ettiği lirayı uluslar arası bankacılık sistemine sokamadığı için Türkiye’den külçe altın satın alıyor ve bunu çeşitli yollarla ülkeden çıkarıyor. Türkiye’nin altın ihracatı 2011 senesine oranla nerdeyse 10 kat artarak 12 milyar dolara çıkarken, bunun en önemli nedeninin İran’la gerçekleştirilen altın karşılığı doğalgaz ticareti olduğu belirtiliyor.
ABD Senatosu’nun 94-0 oyla kabul ettiği yaptırım paketinin yasalaşması için önce Temsilciler Meclisi’nce onaylanması ve daha sonra da Başkan Barack Obama tarafından imzalanması gerekiyor.
Türkiye’nin bu kararlara uymayacağının anımsatılması üzerine kısa bir açıklama yapan ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Francis Ricciardone, konuyu ABD yasama erkine bırakmanın daha doğru olacağını söyledi.
Ricciardone, “Bu konuyla ilgili olarak biz kesinlikle Türkiye’nin stratejik öneminin farkındayız. Müttefikimiz Türkiye’yle bölgede nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konusunda aynı stratejik amaca odaklandığımıza inanıyoruz. Bu konuyu nasıl ele alacağımız, birlikte karar vermemiz gereken bir husus. Bunun kolay bir cevabı yok. Ama hepimiz izlenmesi gereken yolun diplomasi olduğunda mutabıkız. Biz de bunun üzerinde çalışıyoruz,” diye konuştu.
Büyükelçi’nin temkinli açıklamasına karşın, Senato’nun çıkardığı yaptırım paketinin esas hedefinin Türkiye ile İran arasındaki altın ticaretini engelleme olduğunu anımsatan diplomatik kaynaklar, ABD Kongresi’nin yasanın tam uygulanması için yönetimi sıkıştırmasının beklendiğini kaydediyorlar. Bazı senatörlerin bu yasayla “Türkiye’nin doğalgaz için altın oyununu bozacağız” ifadesini kullandıkları da uluslar arası basında gündeme gelmişti.
Her ne kadar Türkiye, İran doğalgazına dönük bir kesintiye gitmeyeceğini açıklasa da olası bir kısıntıya karşı diğer önemli gaz tedarikçisi Rusya’dan alınan miktarı artırma yönünde adımlar da atıyor.
Doğalgaz cephesinde ABD yaptırımlarına uymayacağını açıklayan Türkiye, petrol alımı konusunda ise daha farklı bir tavır izliyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeni Şafak gazetesinin Pazar günü çıkan sayısında “Tüpraş’ın İran’dan aldığı petrol miktarında bir yüzde 20 daha azaltma yoluna gideceğini, bunun karşılığında ise ABD’den 6 ay daha muafiyet elde edeceğini” söyledi.
Türkiye’nin yıllık petrol gereksiniminin yarısını İran’dan karşılayan Tüpraş, Mart ayında aldığı ilk kesinti kararı sonrasında Libya ve Suudi Arabistan’la temasa geçmiş ve aradaki miktarı bu pazarlardan kapatma yolunu seçmişti. ABD yasasına göre, İran’dan aldığı petrol miktarında ciddi oranda azaltan kurumlar, İran’la geri kalan ticaretleri nedeniyle kara listeye alınmaktan kurtuluyorlar.
İran’ın tartışmalı nükleer programını yaptırımların şiddetini her aşamada daha da artırarak herhangi bir askeri yola başvurmadan sonlandırmak amacında olan ABD, 2012 senesinde aldığı bir dizi kararla petrol ve doğalgaz zengini bu ülkenin her türlü enerji ihracatını ve para aktarımını önleyerek nükleer programından vazgeçirme siyasetini yaşama geçirdi.
Ancak bu yaptırımlar, kullandığı petrolün neredeyse üçte birini doğalgazın ise yüzde 20’sini İran’dan tedarik eden Türkiye’yi de zor durumda bıraktı.