Türkiye doğal zenginlikleri ve biyolojik çeşitliliği ile ön plana çıkan bir ülkedir. Doğal zenginliklerin fazla olması bitki örtüsü ve hayvan türlerinin de büyük bir yelpazeye sahip olmasını sağlamaktadır. Türkiye'nin birçok bölgesinde tehlikeli sayılan zehirli hayvanlar yaşamaktadır. Ancak çoğu zaman bu türlerin insanlara saldırma niyeti olmaz. Ülkemizde yaşayan hayvanlar arasında bazılarının zehirli olduğunu bilmek ise hem doğayla haşır neşir olan hem de bu tür hayvanlara yakın bölgelerde yaşayanlar için önemlidir.
Türkiye'de yaşayan en zehirli 5 hayvan
Bütün canlılar gibi zehirli hayvanlar da doğanın doğal dengesini korumak için hayati bir öneme sahiptir. Bu hayvanlardan bazıları ekosistemdeki zararlıların, küçük kemirgenlerin ve diğer türlerin kontrolünü sağlayarak bitki örtüsünün ve hayvan nüfusunun sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesini sağlarlar. Ancak insanların yaşadığı alanların kontrolsüzce yayılması ve doğal alanların yok olması bu hayvanların yaşam alanlarını tehdit etmektedir. Doğada zehirli hayvanlarla karşılaşıldığında sakin ve dikkatli olunması gerekir.
Türkiye’de yaşayan zehirli 5 hayvan türü aşağıdaki gibidir:
Karadul
Bu örümcek türü dünyanın en zehirli örümcek türlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Genellikle Akdeniz ülkelerinde görülürler. Türkiye’de yaşayan Karadul türünün adı Akdeniz karadul örümceği olarak geçer. Karadul örümceklerinin İstanbul, Ankara, Adana, Mardin, Van ve Kars gibi şehirlerde de görüldüğü kayıtlara geçmiştir. Karadul örümcekleri siyah renkleri ve üzerindeki 13 benekle tanınırlar. Beneklerin rengi dişilerde kırmızı, erkeklerde ise beyaz renkte görülür. Bu örümceklerin çayırlarda, kümeslerde, taş, odun yığınlarının arasında yaşadıkları bilinmektedir. Zehirleri nefes darlığına, kas ağrılarına, kramplara ve kas spazmlarına neden olabilir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar için oldukça tehlikelidir.
Zehirli arılar ve yaban arıları
Zehirli arılar ve yaban arıları ülkemizin birçok bölgesinde görülebilen canlılardır. Bu arıların zehri alerjisi olan insanlar için ciddi tehlikeler yaratabilmektedir. Zehri insan vücuduna girdiğinde şiddetli alerjik reaksiyonlar görülebilir ve bazen de anafilaksiye kadar gidebilir. Ancak zehirli arılar rahatsız edildiğinde, tehdit altında hissettiklerinde insanları sokarlar.
Boynuzlu engerek
Engerek ailesi ülkemizde sıklıkla Trakya'nın kuzeyi, Batı ve Güney Anadolu, Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde görülür. Boynuzlu engerek de bu aileye mensup bir yılan türüdür. Salgıladıkları zehir insanlar için çok tehlikelidir. Boynuzlu engerekler, zehrini dişleri aracılığıyla enjekte eder. Ayrıca boyları diğer engerek yılanlarına göre 10-20 cm daha kısadır. Boynuzlu engerek yılanları ülkemizdeki zehirli yılanlar listesinde nesli tükenme tehlikesi olan yılanlar arasında bulunmaktadır. Kısa boylu bitkilerin içerisinde yaşamayı seven bu yılan türü genelde bahçe ve tarla gibi alanlarla yaşar. Bu yüzden sık sık karşılaşılan yılan türleri arasında yer alır.
Kafkas engereği (Vipera kaznakovi)
Kafkas yılanı özellikle Artvin ve Rize gibi Karadeniz bölgesinin yüksek rakımlı yerlerinde görülür.Kafkas yılanlarının salgıladıkları zehir oldukça tehlikeli olabilir. Kafkas yılanları savunma amacıyla ısır ve ısırdığında zehri solunum yetmezliği, kas spazmları ve sinirsel hasarlara yol açabilir. Bu yılan türü genelde kayalık ve ormanlık alanlarda yaşar.
Engerek Yılanı (Viperidae)
Engerek yılanı, Türkiye'de ve dünyada bilinen en zehirli yılan türlerinden biridir. Engerek yılanları genelde 60-70 cm arasında bir uzunluğa sahip olur. Bu yılanlar oldukça tehlikeli olan zehirleriyle dikkat çekerler. Zehirleri hemotoksin içerdiğinden kan hücrelerine zarar vererek kan pıhtılaşmasını engeller. Bu zehir dokularda hasara yol açar ve kanamaları artırır. Bu durum ise ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Türkiye'de birbirinden farklı olan tehlikeli ancak doğanın dengesinde bir şekilde yaşayan hayvanlar yaşam sürer. Bu canlılar çoğu zaman insanlara karşı saldırgan değildir. Ancak kendilerini savunmak için zehirlerini kullanabilirler. Bu tür hayvanlarla karşılaşmaktan kaçınmalıdır. Dikkatli olmak ve özellikle doğa yürüyüşlerine çıkarken gerekli önlemleri almak güvenlik açısından son derece önemlidir.