Venedik Komisyonu, 12-13 Mart tarihlerindeki toplantılar ardından Türkiye'de Fener Rum Patriği ile dini azınlıkların statülerine ilişkin görüş bildirdi.
Komisyon raporunda, "Türk yetkililerin, Fener Rum Patriği'nin bu sıfatı kullanmasını engellediğine yönelik bir işaret görülmediği" belirtildi ve "Türk yetkililerin bu sıfatı kullanma zorunluluğu olmadığına" işaret edildi.
Diğer yandan, Komisyon Türk yetkililerin tutumu konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: "Komisyon, Ekümenik Patriğe Türk yetkililerin bu "tarihi ve genel kabul görmüş unvanla" hitap etmemesi için hukuki bir sebep görmemektedir."
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde (AKPM) daha önce kabul edilen bir kararda, Türkiye'de yasaların Fener Rum Patriğine "ekümenik" sıfatı verilmesine olanak vermediği ve dini azınlıklara tüzel kişilik tanımadığı belirtilerek, bu durumun Avrupa standartlarına uygun olup almadığı konusunda Venedik Komisyonundan görüş istenmişti.
Komisyon raporunda, "Dini cemaatlerin statüsüyle ilgili Avrupa'da tek bir model olmadığı ve bir çok ülkede durumun hassas bir konu olduğu" vurgulanarak, "Türkiye'deki örneğin de özellikle karışık bir durum arz ettiği" vurgulandı.
Türkiye'de son yıllarda gayrimüslim azınlığın haklarına dair yasal reform çalışmalarının memnunlukla karşılandığı ifade edilen raporda, bununla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve ibadet özgürlüğü ile ilgili 9. maddesi uyarınca, gayrimüslim azınlığa tüzel kişilik hakkı tanınmasının önemli olduğu olduğu vurgulandı ve Türkiye'nin bu konuda da reform çalışmalarına devam etmesi tavsiye edildi.
Raporda, bu konuda Avrupa'da bir çok model olduğu, Türkiye'nin de AİHS'ne uygun olarak bir yöntem izleyebileceği ifade edildi.