ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ bölgesinde 'Yukarı Karabağ Cumhuriyeti' şeklinde tanımlanmasının kabul edildiği, bölgenin egemenliğinin serbest seçimler, halk oylamaları ve yerel hükümetler yoluyla ilan edildiği bilgisinin edinildiğini belirterek, "Türkiye, dost ve kardeş ülke Azerbaycan toprakları üzerinde uluslararası hukuka aykırı şekilde sürdürülen Ermeni işgalinin fütursuz bir sonucu olarak algıladığı tek yanlı bu girişimin neticelerini tanımamakta ve Azerbaycan'ın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün Ermenistan tarafından yeni bir ihlalini teşkil eden bu eylemi kınamaktadır" açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Azerbaycan'ın Ermenistan işgali altında bulunan Yukarı Karabağ bölgesinde uluslararası hukuk göz ardı edilerek ve uluslararası toplumun beklentilerinin hilafına 10 Aralık 2006 tarihinde 'Yukarı Karabağ Cumhuriyeti Anayasası'nın kabulü için bir halk oylaması düzenlendiğinin öğrenildiği belirtildi.
Halk oylamasının neticesinde, 'Yukarı Karabağ Anayasası' uyarınca Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ bölgesinin 'Egemen, demokratik, yasal ve sosyal bir devlet' vasfıyla 'Yukarı Karabağ Cumhuriyeti' şeklinde tanımlanmasının kabul edildiği, bölgenin egemenliğinin serbest seçimler, halk oylamaları ve yerel hükümetler yoluyla ilan edildiğinin de edinilen bilgiler arasıda olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Türkiye, dost ve kardeş ülke Azerbaycan toprakları üzerinde uluslararası hukuka aykırı şekilde sürdürülen Ermeni işgalinin fütursuz bir sonucu olarak algıladığı tek yanlı bu girişimin neticelerini tanımamakta ve Azerbaycan'ın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün Ermenistan tarafından yeni bir ihlalini teşkil eden bu eylemi kınamaktadır" denildi.
Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sine tekabül eden Yukarı Karabağ bölgesinde anılan bölgeye mücavir 7 idari bölgede Ermenistan'ın uluslararası hukuku hiçe sayarak sürdürdüğü işgal neticesinde bir milyonu aşkın Azerbaycan vatandaşının kendi ülkelerinde kaçkın ve göçkün durumuna düşürüldüklerinin malum olduğunun ifade edildiği açıklamada, "Hal böyleyken, Yukarı Karabağ sorununa ve Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına barışçı çözüm bulunması amacıyla AGİT Minsk Süreci çerçevesinde görüşmelerin sürdüğü bir aşamada, işgal altındaki Yukarı Karabağ bölgesinde bir 'anayasal halk oylamasına' tevessül edilmesinin barışçı çözüm çabalarını hiçe sayan bir girişim olduğu açıktır. Bu itibarla, Türkiye söz konusu 'anayasal halk oylamasının' uluslararası hukuk bakımından herhangi bir bağlayıcılığı olmayacak sonuçlarının tüm uluslararası toplum tarafından da tanınmamasını ve kınanmasının beklemektedir" ifadeleri kaydedildi.