HABER

TürkiyeAzerbaycan Örneğinde İslam Dayanışması Uluslararası Konferansı

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün dünyanın ve özellikle İslam dünyasının karşılaştığı hayati meselelerle mücadelede başarı hedefine ancak toplumlar arasında manevi ve maddi dayanışma ile ulaşılabilceğini belirterek, DEAŞ, FETÖ, El Kaide, Boko Haram gibi terör örgütlerinin kararttığı ufukları ancak milli ve milletler arası güç birliğiyle aydınlatabileceklerini, İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde süren çatışmalara ve krizlere yine ortak bir anlayış ve karşılıklı iş birliğiyle çare bulabileceklerini bildirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırmaları Merkezi (IRCICA), Azerbaycan Kafkas Müslümanları İdaresi, Azerbaycan Dini Kurumlardan Sorumlu Devlet Komitesi ile Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin iş birliğinde düzenlenen "Türkiye-Azerbaycan Örneğinde İslam Dayanışması Uluslararası Konferansı" başladı.

Konferansın açılışına mesaj gönderen Erdoğan, mesajında "Azerbaycan Cumhurbaşkanı, kardeşim İlham Aliyev'in 2017 yılını 'İslam Dayanışması Yılı' olarak ilan etmesi ve bu çerçevede İstanbul'da bir konferans düzenlemesini memnuniyetle karşıladım. Bunun İslam dayanışması için isabetli ve faydalı bir girişim olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Günümüz dünyasında toplumlar arası ilişkilerin gittikçe yoğunlaştığını, bilgi, teknik, tecrübe alışverişiyle güç birliği yapmanın gerekli hale geldiğinin belirten Erdoğan, bölgesel ve küresel düzeydeki olumlu ve olumsuz tüm gelişmelerin, toplumların geleceğini doğrudan ve dolaylı biçimde etkilediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumla baş edebilmenin, milletlerin kendi içindeki ortak güç ve inanç birliği yanında, milletler arasındaki dostluk ve dayanışma ilişkilerinin dayanışmasıyla mümkün olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Azerbaycan ve Türkiye örneğindeki gibi ikili ilişkiler, Türk Konseyi örneğindeki gibi bölgesel teşkilatlar, dönem başkanlığını yürütmekte olduğumuz İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası teşkilatlar, ihtiyaç duyulan alanlardaki dayanışmanın mekanizmalarıdır. Bugün dünyamızın ve özellikle İslam dünyasının karşılaştığı hayati meselelerle mücadelede başarı hedefine ancak toplumlar arasında manevi ve maddi dayanışma ile ulaşılabilir. DEAŞ, FETÖ, El Kaide, Boko Haram gibi terör örgütlerinin kararttığı ufukları ancak milli ve milletler arası güç birliğiyle aydınlatabiliriz. İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde süren çatışmalara ve krizlere yine ortak bir anlayış ve karşılıklı iş birliğiyle çare bulabiliriz. Günümüzde toplumlar, savaşların, terörist akımların, yabancı düşmanlığının ve ayrımcılığın sürekli tehdidi altındaki bir dünyada varlıklarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Ülkelerimizin güvenliğini korumak için birlik ve beraberliğimizi tesis etmeye, güçlendirmeye, geliştirmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ve Türkiye'nin bu bütünleşmeyi kendi kadim tarihlerinden ve müşterek hedeflerinden aldıkları ilhamla büyük ölçüde başardığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bir millet, iki devlet, prensibiyle tanımladığımız ilişkilerimiz yıllar geçtikçe daha da güçleniyor. Bu anlayışla geliştirdiğimiz ilişkilerimizi bölgemiz ve İslam dünyası için de iş birliğini teşvik edici bir örnek olarak görüyoruz. Azerbaycan ve Türkiye'nin üye bulundukları İslam İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde bu tür olumlu örneklerle ilgili akademik ve sosyal çalışmalar yürütülmesinde büyük fayda vardır. İlgili kurumlarımızın, üniversitelerimizin ve IRCICA gibi uluslararası kuruluşların bu doğrultuda gerçekleştirdikleri çalışmaları destekliyoruz. İnanç, dil ve amaç benzerliği gibi birleştirici köprüleri toplumların bünyesinde canlı tutarak, gelecek nesillere sağlam bir şekilde aktarmak için atılan ve atılacak her adımın yanındayız. Bu dayanışma beraberinde birlikte çalışma kültürünün gelişmesini getirmektedir. Ülkelerimizi dayanışma içinde tutan ortak ruh ve azmin toplumlarımızın refahı yönünde güçlenerek devamını diliyorum. Çalışmalarımızın İslam dünyasında, Türk dünyasında ve ülkelerimiz arasında barışı, huzuru ve kardeşliği pekiştirmeye katkıda bulunmasını temenni ediyorum."

- "İslam dayanışmasına önemli bir örnek"

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de mesajında, İslam dininin yaratıldığı günden itibaren sulh, adalet, beraberlik gibi hümanist idealleri tebliğ ettiğini, dine, ırka bağlı olmadan, insanları karşılıklı saygı ve dostluğa davet ettiğini, buna zemin hazırladığını anlattı.Aliyev, asırlar boyu dünya medeniyetine ve ilmine emsalsiz destekler veren Müslümanların maalesef bugün mezhep ayrımcılığı gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya olduklarını anlatarak, şunları aktardı:

"Doğu ve Batı'nın birleştiği bir noktada yer alan Azerbaycan'da farklı medeniyetlerin, dinlerin temsilcileri tarih boyunca sulh, eminlik ve güvenlik ortamında yaşamışlar. Azerbaycan bugün de kendisinin zengin anlayışını, çok kültürlü geleneklerini devam ettirmekte ve İslam dayanışmasına örnek olmaktadır. 2016 yılı çok kültürlü bir yıl ilan edilmiştir. 2017 yılının ise İslam Dayanışma yılı olarak ilan edilmesi tüm dünyayı özellikle İslam alemini sulha, dostluğa, karşılıklı saygı ve dayanışmaya bir çağrıştır. Tarihin farklı sınavlarından geçmiş, 'Bir millet iki devlet' prensibiyle günden güne güçlenen Azerbaycan-Türkiye dostluğu ve kardeşliği İslam dayanışmasına önemli bir örnektir. İki devlet arasında yüksek iş birliği ve güven ortamı İslam dünyasında dayanışma düşüncesinin yayılmasına destek veriyor. Bu nedenle İstanbul'da Türkiye-Azerbaycan örneğinde İslam Dayanışması konusunda konferansın yapılması, bu kadar yüksek bir seviyede bir etkinlikte yapılması bu iki devlet arasındaki kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin gelişmesine hizmet etmektedir. Umut ediyorum ki konferans sadece İslam aleminde değil, dünyada dayanışma ve dostluğun daha da güçlenmesine katkılarını sunacaktır."

En Çok Aranan Haberler