BİZE ULAŞIN
Türkiye'de koronavirüse karşı aşılama sürerken, tam doz aşı konusunda uzmanlardan peş peşe uyarılar geldi. 2 doz aşı olma oranı yüzde 85'e ulaşırken, tam doz, yani 3 aşıda bu oran yüzde 40. Toplumsal bağışıklık, vaka ve ölüm konusunda tam doz aşının önemine dikkat çeken uzmanlar, yeni varyantların çıkmasının da bu şekilde önlenebileceğini ifade etti.
Uzmanlar, hem vefat sayıları düşürmek hem yeni varyantların önüne geçmek için ‘tam aşı’ çağrısı yapıyor. Türkiye genelinde birinci doz aşı olanların oranı yüzde 93’e yaklaşırken ikinci doz olanların oranı yüzde 85. Ancak üçüncü doz olanların oranı halen yüzde 40 seviyesinde.
Virüsün bulaş riskini tamamen ortadan kaldırmak ve PCR testinin de kalkması için tam doz aşılama şart. Bunun için ise üçüncü doz aşılama oranında kısa sürede en az yüzde 70 seviyesine ulaşılması gerekiyor.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurgül Ceran, “Çoğu hastanın aşı dozları tam değil. Aradan iki yıl geçti herkes yoruldu. Kişilere, Omicron’dan dolayı bir rahatlama geldi ama hala risk var. Aşının koruyuculuğu kesin. Özellikle risk grubundaki kişilerin 3’üncü doz aşılarını olmaları gerekiyor. 3’üncü doz aşı oranı yüzde 70-90 oranlarına yükseldiğinde bulaştırıcılık azalacak. O zaman herkesten PCR testi almayı bırakacağız.” dedi. Ceran, “Ne kadar aşı olursak olalım kalabalık ortamda maske takmaya devam edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener de “65 yaş üstü için tam doz aşı 3 doz demektir. Ek doz olmayanların kanında yeterli antikor kalmadığı için hastalandıklarında virüs kana karıştığında savunmasız yakalanıyorlar. Normalde daha az akciğer tutulumu yapan Omicron’da bile bu hastalarda akciğer tutulumu, solunum sıkıntısı, hastaneye yatış ve yoğun bakım sonrası ölüm görüyoruz. Aşıların en önemli avantajı yoğun bakım ve ölüm sürecini önlemeleri; bunu azaltan herkese uygulanabilen standart bir tedavi dahi henüz yok. 3’üncü dozda yüzde 70-90 oranlarına ulaştığımızda her şey serbest olur.” diye konuştu.
Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal ise “Aşılı iseniz hastalık çok hafif geçiyor. Aşılılar, pozitif oldukları zaman başkalarına hastalığı bulaştırma potansiyelleri de çok düşük olacaktır. Sıfır olmuyor ama çok düşük oluyor. 3’üncü doz aşılamada yüzde 70-80 oranlarında tam aşıya ulaştığımız zaman ortalıkta hasta olan ya da hastalık belirtisi göstermediği halde PCR’ı pozitif olan insanların sayısı çok azalacak. Bunların bulaştırma potansiyeli çok azalacağından PCR ve hastane kullanımı çok azalacak. Yeni varyantın ortaya çıkma olasılığını da azaltacak” dedi.
