BİZE ULAŞIN
İSTANBUL (AA) - Filistin'de İsrail buldozerleri tarafından ezilerek katledilen ABD'li aktivist Rachel Corrie'nin annesi Cindy Corrie, "Kudüs evrensel bir şehir ve bütün dünya vatandaşlarına ait olmalı. Filistin sakinlerinin bütün hakları mutlaka geri verilmelidir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri Töreni ve "Kudüs'ün Son Yüzyılı" belgeselinin galası, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapıldı.
Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ödül töreninde Filistin'in bağımsızlık mücadelesini çizgileriyle ve Hanzala karakteriyle tüm dünyaya duyuran Naci el Ali'ye, Endonezya'da Filistinli kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalar yapan Adara Relief International adlı sivil toplum örgütünün kurucusu aktivist Nur Fitri Taher'e, 24 yaşındayken İsrail devleti görevlilerince zırhlı buldozerle ezilerek katledilen Rachel Corrie'ye ve Batı Şeria'daki insan hakları ihlallerine yönelik farkındalığı artırmak için ülkesi İsveç'ten Kudüs'e yürüyen Benjamin Ladraa'ya "Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülü" takdim edildi.
ABD'li aktivist Rachel Corrie'nin annesi Cindy Corrie, ödül alırken yaptığı konuşmada, Kudüs Platformu'na ödül dolayısıyla teşekkürlerini sundu.
Rachel adına ödül aldıkları için son derece mutlu olduklarını dile getiren Corrie, "Türkiye'deki insanların ailemize dayanışma içinde olduğunun farkındayız. Rachel Gazze'ye bir dünya vatandaşı olarak gitti ve şu an her zamankinden daha fazla dünya vatandaşı olarak yıkıcı milliyetçiliği ve ırkçılığı reddetmeliyiz. Bizi bölen bu şeyi reddetmeliyiz. İnsan hakları ve iyiliği için çalışmalıyız. Kudüs evrensel bir şehir ve bütün dünya vatandaşlarına ait olmalı. Filistin sakinlerinin bütün hakları mutlaka geri verilmelidir." diye konuştu.
Baba Craig Corrie ise geçen günlerde Filistinlilerin vahşice öldürüldüğüne bir kez daha tanıklık ettiklerini dile getirerek, "İnsanlar haklarını ararken bunlar gerçekleşti. Dünya vatandaşları olarak bizim yükümlülüklerimiz var. Yaşamları korumalıyız. Özgürlüğün yanında durmalıyız." dedi.
Törende ödüle layık görülen ve ülkesi İsveç'ten Filistin'e yürüyen aktivist Benjamin Ladraa ise barışa ve eşitliğe inandığını dile getirerek, "Adalete inanıyorum. İnsan onurunun önemine inanıyorum. Neden bize aktivist deniyor? Bu kelimenin kendisi diğer insanları aktif olmadığını anlatıyor bize. Bir işgal varken, çocuklar hapsedilirken, insanlar barışçıl gösterilerde vurulurken biz nasıl aktivist olmayalım? Neden eyleme geçmiyoruz? Bazen ne yapılacağını bilmek zor oluyor? Dünya büyük bir yer. Çok fazla adaletsizlik var." diye konuştu.
Ladraa Filistin'de gördüklerinden sonra ülkesine döndüğünde bir süre ağlamaya devam ettiğini anlatarak, ne yapabileceği konusunda düşünmeye başladığı dile getirdi.
Birçok insanın Filistin'in hikayesini bilmediğine dikkati çeken Ladraa, bu hikayeyi paylaşmak için kapısını kapatıp yola çıktığını söyledi.
Endonezya'da Filistinli kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalar yapan Adara Relief International adlı sivil toplum örgütünün kurucusu aktivist Nur Fitri Taher ise yaptığı kısa konuşmada, "Ben bu ödülü hak etmiyorum. O yüzden de kardeşlerime, Mavi Marmara şehitlerine adıyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Daha fazla umursamalıyız. Ancak o zaman Filistin özgür olacaktır." dedi.
Kudüs Platformu Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu da törenin açılış konuşmasında Filistin'de yaşananlara dikkati çekerek, geçmişten günümüze tarihsel süreci anlattı.
Ödül törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, eşi Emine Erdoğan, kızı Esra Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti İstanbul İ Başkanı Bayram Şenocak da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının hemen başında elindeki zeytin dalını eşi Emine Erdoğan'a sunarken, İbrahimhakkıoğlu da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ağzında zeytin dalı olan güvercin işlemeli tarak, iğne ve anahtarlık hediye etti.
