ANKARA (İHA) - Kamuoyunda 'Umut Davası" olarak bilinen gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Doç. Dr.Bahriye Üçok, Prof.Dr Muammer Aksoy, Prof. Dr Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi olayları başta olmak üzere çok sayıda olayı kapsayan dava karara kaldı. Duruşmada esas hakkında mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, sanıklardan 2'si hakkında müebbet ağır hapis, 2'si hakkında 22 yıl 6'şar aydan, 5'i hakkında da 15 yıldan az olmamak üzere ağır hapis talebinde bulundu. Savcı Demirci, sanıkların Eve Dönüş Yasası'ndan yararlanma talebinin ise reddini istedi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından eksik soruşturma nedeniyle bozulan Umut Davasının yeniden görülmesine bugün 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, sanıklar, Hasan Kılıç, Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Ferhan Özmen, Abdülhamit Çelik, Ekrem Baytap, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın, Mehmet Şahin ile sanık avukatları ile müdahil avukatı Halil Sevinç katıldı. Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz'in izinli olmasından dolayı duruşmaya Süreyya Gönül başkanlık etti. Duruşmada Mahkeme Başkanı Gönül, sanıkların 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanamayacağına ilişkin İçişleri Bakanlığı'ndan olumsuz cevap geldiğini hatırlattı. Başkan Gönül, bu konuda sanık ve sanık avukatlarına söz verdi. Avukat Hüseyin Kılıç, müvekkili Hasan Kılıç'ın örgütün yöneticisi olmadığını savunarak, 4959 sayılı yasada yer alan 'örgüt yöneticilerinin yasadan yararlanamayacağına' ilişkin hükmün müvekkili için geçerli olmadığını ileri sürdü. Avukatından sonra söz alan Hasan Kılıç ise İçişleri Bakanlığı'nın yasadan yararlanamayacağına ilişkin yazısına tepki göstererek, bakanlığın yanlış ve yanlı karar verdiğini savundu.
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci ise esas hakkında mütalaasını verdi. 5 sayfadan oluşan mütalaasının yazılı olarak mahkemeye sunan Savcı Demirci, mütalaasının son kısmını ise mahkemeye okudu. Soruşturmanın genişletilmesi talebinin olmadığını söyleyen Savcı Demirci, Ekrem Baytap ve Ferhan Özmen'in "mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp, yerine din kurallarına dayalı devlet kurmak için oluşturulan silahlı çeteye üye olup, anayasal düzeni değiştirmeye cebren teşebbüs ettikleri" gerekçesiyle, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 146/1. maddesine göre müebbet ağır hapis cezasına çarptırılmalarını istedi. Sanıklar Mehmet Ali Tekin ve Hasan Kılıç hakkında TCK'nın "yasadışı örgüt yönetici olma" hükmünü içeren 168/1 ve "ceza artırımını" öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca 22 yıl 6'şar aydan az olmamak üzere ağır hapis isteyen Savcı Demirci, Abdulhamit Çelik, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş ve Mehmet Şahin hakkında da "yasadışı örgüt üyesi olma" fiili içeren TCK'nın 168/2 ve 3713 sayılı Yasa'nın 5. maddesi uyarınca 15'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar ağır hapis talebinde bulundu. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep eden Savcı Demirci, Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın, Mehmet Şahin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap'ın, Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak için yaptıkları başvuruların, "ilk yargılamadaki savunmalarında önceki ifadelerini reddetmeleri, örgütünün dağılmasına veya meydana çıkmasına yardım etmedikleri, örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olmadıkları ve bazı sanıkların da örgütün yöneticisi oldukları" gerekçeleri ile reddine karar verilmesini istedi. Savcı Demirci, sanıklar Yusuf Karakuş ve Muzaffer Dağdeviren hakkında, başka suçlarına ilişkin verilen şartlı tahliye kararlarının da geri alınmasını talep etti. Dava sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilerek ertelendi.